En Çok Kullanılan Türkçe Deyimler ve Anlamları
En Çok Kullanılan Türkçe Deyimler ve Anlamları
En Çok Kullanılan Türkçe Deyimler ve Anlamları :
Acem kılıcı gibi olmak; Birbirine zıt iki gruptan hangisinin tarafında bulunuyorsa onlardanmış gibi hissettirmek.
Açık kapı bırakmak; Bir sıkıntı esnasında gelecekte uzlaşabileceğini göstermek ve bunu hissettirecek sözler söylemek.
Ağzında bakla ıslanmamak; Hiç kimsenin gizli söylediğini içinde tutamamak.
Bal dök yala; Tüm etrafı temizlemek ve parlatmak.
Can kulağı ile dinlemek; Tüm konsantresini dinleyiciye vermek.
Cebi delik; Savurgan olan kişinin tanımıdır.
Çalmadan Oynamak; Müzik dahi gerekmeden mutluluktan coşmak.
Çam devirmek; Bir yakınının kalbini kıracak laflar etmek.
Çamur atmak; Bir kimseye asılsız ithamlarda bulunmak.
Çantada Keklik; Çabucak elde edilmek.
Damarına Basmak; Bir kişinin hassas olduğu mevzulara değinmek.
Damdan düşer gibi; Ansızın olan bir şey için kullanılır.
Dış kapının dış mandalı; Çok yakın olmadığı halde olaya dahil olan kişilere denir.
Dilli Düdük; Konuşkan kişilere denir.
Eceline Susamak; Aşırı riskli olaylara karışmak, ölüm tehlikesi olan olaylara girmek.
Ekmeğine kan doğramak; Elem içerisinde olmak.
El Etek Çekmek; Eski ilgilendiği bir işi bırakmak.
Eline Eteğine Doğru; Namuslu ve kötü alışkanlığı olmayan kişi için söylenir.
Fare Düşse Başı Yarılır; Çok fakir olan yerler için kullanılır.
Fırıldak gibi dönmek; Menfaati doğrultusunda hareket etmek, yalnızca kendini düşünmek.
Fink Atmak; İstediği gibi davranmak, eğlenmek.
İç etmek; Kendinin olmayan malı sahiplenmek.
İçli dışlı; Samimi davranmak.
İçi içine sığmamak; Sevinçten ne yapacağını bilememek.
İçine ateş düşmek; Çok büyük bir üzüntü yaşamak.
Kanı kaynamak : Ani bir sevgiyle kaplanmak ve kendine engel olamamak.
Mart kedisi gibi; Oldukça çapkın olmak.
Masal okumak; Kişinin bildiği halde yalan atmaya çalışmak.
Nal toplamak; Bir sınavda başarısız olmak.
Nalları dikmek; Hayvanın ölmesidir.
Ne baş belli ne ayak; Her şey karışmış karman çorman, düzensiz grup ve yerler.
Ne oldum delisi; Sonradan görme, geçmişinin unutma, şımarmak.
Ocağına düşmek; Bir kimseye muhtaç olmak.
Ok yaydan çıktı; Bir durumun artık karşı konamayacak duruma gelmesidir.
Oturduğu dalı kesmek; Kendi yararına olan kaynakları yok etmek.
Ödü patlamak; Aşırı korkmak.
Rest çekmek; Kesin olarak bir durumu kabul etmemek.
Rol oynamak; Bir olayda etkili olmak.
Ruhu duymamak; Hiç haberi olmadan bir şeyin yapılmasıdır.
Saman alevi gibi parlamak; Aniden sinirlenmektir.
Sepet havası çalmak; İşinden kovulmak.
Sıfırı tüketmek; Tüm varlığını tüketmek.
Sinek avlamak : İşi veya müşterisi olmamak ve boş boş takılmaktır.
Şamar oğlanı : Herkesin hırsını ondan aldığı kişidir.
Şeytan görsün yüzünü : Bir kimseyle irtibat kurmak istememektir. O
Ucu ucuna getirmek : Tam zamanında bitirebilmektir.
Ulu orta konuşmak : Düşünmeden cümleler kurmak.
Uzun hikaye: Konunun ayrıntılarının çok olması ve anlatımının uzun bir süre alacağıdır.
Uzun boylu : İncelikleri detaylıca düşünmektir.
Üç buçuk atmak : Korkmak.
Yabana atmak : Önemsememek.
Yağlı müşteri: Çok zengin olan bir müşteridir.
Yaka silkmek : Sıkılmak artık o kişiden bıkmaktır.
Yan çizmek : Söz verdiği bir şeyden vazgeçmektir.
Zemheri zürefası : Çok soğuk havada havaya uygun olmayacak kadar ince giymektir.
Zılgıt yemek : Birisinden azar yemektir.
Zıvanadan çıkmak : Delirmek, kendine engel olamayacak kadar çıldırmaktır.
Zokayı yutmak : Bir kimse tarafından aldatılmak.
Zurnanın zırt dediği yer : Yapılmakta olan işin en can alıcı yeridir.
Acem kılıcı gibi olmak; Birbirine zıt iki gruptan hangisinin tarafında bulunuyorsa onlardanmış gibi hissettirmek.
Açık kapı bırakmak; Bir sıkıntı esnasında gelecekte uzlaşabileceğini göstermek ve bunu hissettirecek sözler söylemek.
Ağzında bakla ıslanmamak; Hiç kimsenin gizli söylediğini içinde tutamamak.
Bal dök yala; Tüm etrafı temizlemek ve parlatmak.
Can kulağı ile dinlemek; Tüm konsantresini dinleyiciye vermek.
Cebi delik; Savurgan olan kişinin tanımıdır.
Çalmadan Oynamak; Müzik dahi gerekmeden mutluluktan coşmak.
Çam devirmek; Bir yakınının kalbini kıracak laflar etmek.
Çamur atmak; Bir kimseye asılsız ithamlarda bulunmak.
Çantada Keklik; Çabucak elde edilmek.
Damarına Basmak; Bir kişinin hassas olduğu mevzulara değinmek.
Damdan düşer gibi; Ansızın olan bir şey için kullanılır.
Dış kapının dış mandalı; Çok yakın olmadığı halde olaya dahil olan kişilere denir.
Dilli Düdük; Konuşkan kişilere denir.
Eceline Susamak; Aşırı riskli olaylara karışmak, ölüm tehlikesi olan olaylara girmek.
Ekmeğine kan doğramak; Elem içerisinde olmak.
El Etek Çekmek; Eski ilgilendiği bir işi bırakmak.
Eline Eteğine Doğru; Namuslu ve kötü alışkanlığı olmayan kişi için söylenir.
Fare Düşse Başı Yarılır; Çok fakir olan yerler için kullanılır.
Fırıldak gibi dönmek; Menfaati doğrultusunda hareket etmek, yalnızca kendini düşünmek.
Fink Atmak; İstediği gibi davranmak, eğlenmek.
İç etmek; Kendinin olmayan malı sahiplenmek.
İçli dışlı; Samimi davranmak.
İçi içine sığmamak; Sevinçten ne yapacağını bilememek.
İçine ateş düşmek; Çok büyük bir üzüntü yaşamak.
Kanı kaynamak : Ani bir sevgiyle kaplanmak ve kendine engel olamamak.
Mart kedisi gibi; Oldukça çapkın olmak.
Masal okumak; Kişinin bildiği halde yalan atmaya çalışmak.
Nal toplamak; Bir sınavda başarısız olmak.
Nalları dikmek; Hayvanın ölmesidir.
Ne baş belli ne ayak; Her şey karışmış karman çorman, düzensiz grup ve yerler.
Ne oldum delisi; Sonradan görme, geçmişinin unutma, şımarmak.
Ocağına düşmek; Bir kimseye muhtaç olmak.
Ok yaydan çıktı; Bir durumun artık karşı konamayacak duruma gelmesidir.
Oturduğu dalı kesmek; Kendi yararına olan kaynakları yok etmek.
Ödü patlamak; Aşırı korkmak.
Rest çekmek; Kesin olarak bir durumu kabul etmemek.
Rol oynamak; Bir olayda etkili olmak.
Ruhu duymamak; Hiç haberi olmadan bir şeyin yapılmasıdır.
Saman alevi gibi parlamak; Aniden sinirlenmektir.
Sepet havası çalmak; İşinden kovulmak.
Sıfırı tüketmek; Tüm varlığını tüketmek.
Sinek avlamak : İşi veya müşterisi olmamak ve boş boş takılmaktır.
Şamar oğlanı : Herkesin hırsını ondan aldığı kişidir.
Şeytan görsün yüzünü : Bir kimseyle irtibat kurmak istememektir. O
Ucu ucuna getirmek : Tam zamanında bitirebilmektir.
Ulu orta konuşmak : Düşünmeden cümleler kurmak.
Uzun hikaye: Konunun ayrıntılarının çok olması ve anlatımının uzun bir süre alacağıdır.
Uzun boylu : İncelikleri detaylıca düşünmektir.
Üç buçuk atmak : Korkmak.
Yabana atmak : Önemsememek.
Yağlı müşteri: Çok zengin olan bir müşteridir.
Yaka silkmek : Sıkılmak artık o kişiden bıkmaktır.
Yan çizmek : Söz verdiği bir şeyden vazgeçmektir.
Zemheri zürefası : Çok soğuk havada havaya uygun olmayacak kadar ince giymektir.
Zılgıt yemek : Birisinden azar yemektir.
Zıvanadan çıkmak : Delirmek, kendine engel olamayacak kadar çıldırmaktır.
Zokayı yutmak : Bir kimse tarafından aldatılmak.
Zurnanın zırt dediği yer : Yapılmakta olan işin en can alıcı yeridir.
Similar topics
» en çok kullanılan ingilizce kelimeler ve türkçe anlamları
» Almanca Kelimeler ve Türkçe Anlamları
» Deyimler ve Anlamları
» Türkçe 4. Sınıf Haftalık Ders Programı
» GÜNLÜK İNGİLİZCE KONUŞMALAR VE ÇOK KULLANILAN KELİMELER
» Almanca Kelimeler ve Türkçe Anlamları
» Deyimler ve Anlamları
» Türkçe 4. Sınıf Haftalık Ders Programı
» GÜNLÜK İNGİLİZCE KONUŞMALAR VE ÇOK KULLANILAN KELİMELER
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz