SÜFYÂN-I SEVRÎ HAZRETLERİNDEN
SÜFYÂN-I SEVRÎ HAZRETLERİNDEN
SÜFYÂN-I SEVRÎ HAZRETLERİNDEN
Tâbiînin büyüklerinden Süfyân-ı Sevrî (radıyallâhü anh) Hazretlerine: Size ilim taleb etmek mi daha sevimlidir, yoksa amel etmek mi? diye sormuşlar. “İlim, ancak amel etmek için öğrenilir. Amel edeceğim diye ilim öğrenmeyi terk etme, ilim taleb edeceğim diye de ameli terk etme.” şeklinde cevap vermiştir.
Süfyân-ı Sevrî Hazretleri, Mâlik bin Dînâr Hazretlerinden şöyle nakletmiştir: “Kim amel etmek için ilim öğrenirse Allâhü Teâlâ onu muvaffak kılar. Kim de (başkalarına öğretmenin ve) amel etmenin dışında başka bir maksatla öğrenirse, Allâhü Teâlâ ilmiyle ancak onun gurur ve kibrini arttırır.”
Süfyân-ı Sevrî’ye (radıyallâhü anh), ‘Âl-i Muhammed kimdir?’ diye sorulmuş, o da “Ümmet-i Muhammed’dir” buyurmuştur.
Bir din kardeşi Süfyân-ı Sevrî’ye (r.a.) “Bana kısa ve öz nasîhatte bulun.” diye bir mektup yazdı. Süfyân-ı Sevrî (r.a.) de yazdığı cevapta besmeleden sonra şöyle nasîhatte bulundu:
“Allâhü Teâlâ bizi ve sizi bütün kötülüklerden âfiyette kılsın. Kardeşim! Muhakkak ki dünyanın üzüntüsü bitmez, rahatlığı devamlı olmaz, dünya meşgalesi de asla tükenmez. Sen kurtuluncaya kadar sâlih ameller işle. Yılma, gevşeklik gösterme. Yoksa ziyâna uğrarsın. Vesselam.”
“Karnınızı tıka basa doldurmaktan sakının. Zîrâ bu, kalbinizin katılaşmasına sebeb olur. Öfkenizi de yenin ve çok gülmeyin. Zîrâ çok gülmek kalbinizi öldürür.”
“Hazret-i Ali ve Hazret-i Osman’ın sevgisi ancak asîl kimselerin (kâmil mü’minlerin) kalblerinde bir arada bulunur.” (Hılyetü’l-Evliyâ
Tâbiînin büyüklerinden Süfyân-ı Sevrî (radıyallâhü anh) Hazretlerine: Size ilim taleb etmek mi daha sevimlidir, yoksa amel etmek mi? diye sormuşlar. “İlim, ancak amel etmek için öğrenilir. Amel edeceğim diye ilim öğrenmeyi terk etme, ilim taleb edeceğim diye de ameli terk etme.” şeklinde cevap vermiştir.
Süfyân-ı Sevrî Hazretleri, Mâlik bin Dînâr Hazretlerinden şöyle nakletmiştir: “Kim amel etmek için ilim öğrenirse Allâhü Teâlâ onu muvaffak kılar. Kim de (başkalarına öğretmenin ve) amel etmenin dışında başka bir maksatla öğrenirse, Allâhü Teâlâ ilmiyle ancak onun gurur ve kibrini arttırır.”
Süfyân-ı Sevrî’ye (radıyallâhü anh), ‘Âl-i Muhammed kimdir?’ diye sorulmuş, o da “Ümmet-i Muhammed’dir” buyurmuştur.
Bir din kardeşi Süfyân-ı Sevrî’ye (r.a.) “Bana kısa ve öz nasîhatte bulun.” diye bir mektup yazdı. Süfyân-ı Sevrî (r.a.) de yazdığı cevapta besmeleden sonra şöyle nasîhatte bulundu:
“Allâhü Teâlâ bizi ve sizi bütün kötülüklerden âfiyette kılsın. Kardeşim! Muhakkak ki dünyanın üzüntüsü bitmez, rahatlığı devamlı olmaz, dünya meşgalesi de asla tükenmez. Sen kurtuluncaya kadar sâlih ameller işle. Yılma, gevşeklik gösterme. Yoksa ziyâna uğrarsın. Vesselam.”
“Karnınızı tıka basa doldurmaktan sakının. Zîrâ bu, kalbinizin katılaşmasına sebeb olur. Öfkenizi de yenin ve çok gülmeyin. Zîrâ çok gülmek kalbinizi öldürür.”
“Hazret-i Ali ve Hazret-i Osman’ın sevgisi ancak asîl kimselerin (kâmil mü’minlerin) kalblerinde bir arada bulunur.” (Hılyetü’l-Evliyâ
Similar topics
» SÜFYAN-I SEVRİ HZ.
» Namaza Tembellik Cezaları
» VEYSEL KARANİ HAZRETLERİNDEN
» Cafer i Sadık Hazretlerinden
» Akşemsettin Hazretlerinden Nasihatler
» Namaza Tembellik Cezaları
» VEYSEL KARANİ HAZRETLERİNDEN
» Cafer i Sadık Hazretlerinden
» Akşemsettin Hazretlerinden Nasihatler
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz