Evladına Kur'an -ı Kerim öğretmenin Sevabı
Peygamber efendimiz Hz Muhammed sav
Diğer peygamberlere beş şeyle üstün kılındım:
1- Bütün insanlara peygamber oldum.
2- Şefaatimi, ümmetime ahirette imdat olarak sakladım.
3- Bir aylık mesafeden, düşmanlarıma korku saldım.
4- Yeryüzü bana mescit ve temizleyici kılındı.
5- Ganimetler bana helal kılındı. (Buhari) Hadis-i Şerif
1- Bütün insanlara peygamber oldum.
2- Şefaatimi, ümmetime ahirette imdat olarak sakladım.
3- Bir aylık mesafeden, düşmanlarıma korku saldım.
4- Yeryüzü bana mescit ve temizleyici kılındı.
5- Ganimetler bana helal kılındı. (Buhari) Hadis-i Şerif
Evladına Kur'an -ı Kerim öğretmenin Sevabı
***Bir gün bir adam Resûlullah Efendimiz (sas) e gelerek:
“Yâ Resûlallah! Evlâdına Allâh’ ın kitâbını öğreten kimsenin sevâbı nedir?”
diye sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Kur’ân-ı Kerîm Allah kelâmıdır, onun sevâbına nihâyet yoktur.” buyurdular.
Sonra oraya Cebrâîl (A.S) geldi, Peygamberimiz (S.A.S.) ona:
“Ey Cebrâîl! Evlâdına Allâh’ın kitâbını öğreten kimsenin sevâbı nedir?” diye
sordu. O da: (aynı şekilde);
“Yâ Muhammed! Kur’ân-ı Kerîm Allah kelâmıdır, onun sevâbının nihâyeti
yoktur.” buyurdular.
Sonra Cebrâîl Aleyhisselam göğe yükseldi, İsrâfîl (as) ın yanına geldi, ona:
“Ey İsrâfîl! Evlâdına Allâh’ın kitâbını öğreten kimsenin sevâbı nedir?” diye
sordu.
O da: “Ey Cebrâîl! Kur’ân-ı Kerîm Allah kelâmıdır, onun sevâbının nihâyeti
yoktur.” Diyerek aynı cevabı verdi.
Sonra Allâhü Teâlâ, Cebrâîl (AS) ı Peygamberimiz (s.a.v.) e gönderdi ve
buyurdu ki:
“Yâ Muhammed! Muhakkak Rabbin sana selâm ediyor ve buyuruyor ki:
Evlâdına Kur’ân-ı Kerîm’i öğreten kimse benim Beytimi (yani Kâbe-i
Muazzama’yı) on bin defa haccetmiş, on bin defa umre yapmış, on bin defa
gazâya (cihada) çıkmış, İsmâil Aleyhisselam evlâdından on bin köle âzâd etmiş, on bin aç Müslümanı doyurmuş, on bin çıplak Müslümanı giydirmiş gibi sevap alır. Evlâdının Kur’ân-ı Kerîm’den okuduğu her harf için ona on hasene (sevap) verilir, on günâhı silinir.
Yâ Muhammed! Muhakkak ben ‘elif-lâm-mîm’ için on sevap verilir,
demiyorum, lâkin elif harfi için on, lâm harfi için on, mîm harfi için on sevap
verilir.
Bu ameli, tekrar dirilinceye kadar o kimseye kabrinde arkadaş olur.
Bu ameliyle mîzânda (yani amellerin tartıldığı o İlahi terazide) sevap tarafı
ağır gelir. Bu kişi sırât üzerinden şimşek gibi geçer.
Bu ikramların tamamına ve umduğundan da fazlasına nâil olmadıkça, Kur’ân-ı Kerîm o kişiden aslâ ayrılmayacaktır.”(fazilettakvimi, gönüllere)
“Yâ Resûlallah! Evlâdına Allâh’ ın kitâbını öğreten kimsenin sevâbı nedir?”
diye sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Kur’ân-ı Kerîm Allah kelâmıdır, onun sevâbına nihâyet yoktur.” buyurdular.
Sonra oraya Cebrâîl (A.S) geldi, Peygamberimiz (S.A.S.) ona:
“Ey Cebrâîl! Evlâdına Allâh’ın kitâbını öğreten kimsenin sevâbı nedir?” diye
sordu. O da: (aynı şekilde);
“Yâ Muhammed! Kur’ân-ı Kerîm Allah kelâmıdır, onun sevâbının nihâyeti
yoktur.” buyurdular.
Sonra Cebrâîl Aleyhisselam göğe yükseldi, İsrâfîl (as) ın yanına geldi, ona:
“Ey İsrâfîl! Evlâdına Allâh’ın kitâbını öğreten kimsenin sevâbı nedir?” diye
sordu.
O da: “Ey Cebrâîl! Kur’ân-ı Kerîm Allah kelâmıdır, onun sevâbının nihâyeti
yoktur.” Diyerek aynı cevabı verdi.
Sonra Allâhü Teâlâ, Cebrâîl (AS) ı Peygamberimiz (s.a.v.) e gönderdi ve
buyurdu ki:
“Yâ Muhammed! Muhakkak Rabbin sana selâm ediyor ve buyuruyor ki:
Evlâdına Kur’ân-ı Kerîm’i öğreten kimse benim Beytimi (yani Kâbe-i
Muazzama’yı) on bin defa haccetmiş, on bin defa umre yapmış, on bin defa
gazâya (cihada) çıkmış, İsmâil Aleyhisselam evlâdından on bin köle âzâd etmiş, on bin aç Müslümanı doyurmuş, on bin çıplak Müslümanı giydirmiş gibi sevap alır. Evlâdının Kur’ân-ı Kerîm’den okuduğu her harf için ona on hasene (sevap) verilir, on günâhı silinir.
Yâ Muhammed! Muhakkak ben ‘elif-lâm-mîm’ için on sevap verilir,
demiyorum, lâkin elif harfi için on, lâm harfi için on, mîm harfi için on sevap
verilir.
Bu ameli, tekrar dirilinceye kadar o kimseye kabrinde arkadaş olur.
Bu ameliyle mîzânda (yani amellerin tartıldığı o İlahi terazide) sevap tarafı
ağır gelir. Bu kişi sırât üzerinden şimşek gibi geçer.
Bu ikramların tamamına ve umduğundan da fazlasına nâil olmadıkça, Kur’ân-ı Kerîm o kişiden aslâ ayrılmayacaktır.”(fazilettakvimi, gönüllere)
Similar topics
» Kur'an'ı Kerim'i Okutmanın Sevabı
» Evladına Kur' an- ı Kerim Öğretmek
» Kuran- ı Kerim ' de Cennet Ne Manadadır
» Kuran-ı Kerim'de rabıtayı emreden ayet;
» Evladına Çok Ağır Yük Üzerine
» Evladına Kur' an- ı Kerim Öğretmek
» Kuran- ı Kerim ' de Cennet Ne Manadadır
» Kuran-ı Kerim'de rabıtayı emreden ayet;
» Evladına Çok Ağır Yük Üzerine
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz