Misafiri Güler Yüzle Karşılamak
1 sayfadaki 1 sayfası
HESAPSIZ CENNETE GİRENLER
HESAPSIZ CENNETE GİRENLER...!
Kıyâmet gününde bir nidâcı şöyle seslenir:
“Fazîlet sâhibi kimseler kalksınlar!”
Birtakım insanlar kalkar. Onlara “Haydi, cennete giriniz.” denilir.
Melekler onları karşılarlar ve “Nereye gidiyorsunuz?” diye sorarlar. “Cennete” derler. “Hesap görülmeden önce mi?” derler. “Evet” derler. “Sizler kimlersiniz?” “Fazîlet sâhibi kimseleriz.”
“Sizin faziletiniz nedir?”
“Bize kaba davrananlara yumuşak huylu davranırdık,
zulmedildiğimiz zaman sabrederdik,
kötülük yaptıkları zaman bağışlardık.” derler.
“Peki, öyle ise girin cennete.
Sâlih ameller işleyenlere cennet ne güzel mükâfattır.” derler.
Sonra yine bir nidâcı seslenir:
“Sabredenler kalksın!”
Birtakım insanlar kalkar. Onlara “Haydi cennete giriniz.” denilir.
Melekler onları karşılarlar ve “Nereye gidiyorsunuz” diye sorarlar. “Cennete” derler. “Hesap görülmeden önce mi?” derler. “Evet” derler.
“Sizler kimlersiniz?” “Biz sabredenleriz.”
“Neye sabrederdiniz?” derler.
“Allâhü Teâlâ’ya ibâdet etmek husûsunda nefsimize karşı sabrederiz,
Allâhü Teâlâ’ya isyan etmemek ve günah işlememek husûsunda da nefsimize ve onun vesveselerine karşı sabrederiz.” derler.
“Peki, o hâlde girin cennete. Sâlih ameller işleyenlere cennet ne güzel mükâfattır.” derler.
Sonra yine bir nidâcı seslenir:
“Dünyada iken Allâhü Teâlâ’ya komşu olanlar kalksınlar!”
Bir takım insanlar kalkarlar fakat bunların sayısı çok azdır. Onlara “Haydi cennete giriniz.” denilir. Melekler onları karşılarlar, aynı konuşma bunlar arasında da geçer.
“Allâhü Teâlâ’ya dünyada nasıl komşu oldunuz?” derler.
“Biz Allah için birbirimizi ziyâret ederdik,
Allah için birbirimizle sohbet eder,
malımızdan Allah için cömertçe verirdik.” derler.
“Peki, girin o hâlde cennete. Sâlih ameller işleyenlere cennet ne güzel mükâfattır.” derler...!!!
(Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ)
Kıyâmet gününde bir nidâcı şöyle seslenir:
“Fazîlet sâhibi kimseler kalksınlar!”
Birtakım insanlar kalkar. Onlara “Haydi, cennete giriniz.” denilir.
Melekler onları karşılarlar ve “Nereye gidiyorsunuz?” diye sorarlar. “Cennete” derler. “Hesap görülmeden önce mi?” derler. “Evet” derler. “Sizler kimlersiniz?” “Fazîlet sâhibi kimseleriz.”
“Sizin faziletiniz nedir?”
“Bize kaba davrananlara yumuşak huylu davranırdık,
zulmedildiğimiz zaman sabrederdik,
kötülük yaptıkları zaman bağışlardık.” derler.
“Peki, öyle ise girin cennete.
Sâlih ameller işleyenlere cennet ne güzel mükâfattır.” derler.
Sonra yine bir nidâcı seslenir:
“Sabredenler kalksın!”
Birtakım insanlar kalkar. Onlara “Haydi cennete giriniz.” denilir.
Melekler onları karşılarlar ve “Nereye gidiyorsunuz” diye sorarlar. “Cennete” derler. “Hesap görülmeden önce mi?” derler. “Evet” derler.
“Sizler kimlersiniz?” “Biz sabredenleriz.”
“Neye sabrederdiniz?” derler.
“Allâhü Teâlâ’ya ibâdet etmek husûsunda nefsimize karşı sabrederiz,
Allâhü Teâlâ’ya isyan etmemek ve günah işlememek husûsunda da nefsimize ve onun vesveselerine karşı sabrederiz.” derler.
“Peki, o hâlde girin cennete. Sâlih ameller işleyenlere cennet ne güzel mükâfattır.” derler.
Sonra yine bir nidâcı seslenir:
“Dünyada iken Allâhü Teâlâ’ya komşu olanlar kalksınlar!”
Bir takım insanlar kalkarlar fakat bunların sayısı çok azdır. Onlara “Haydi cennete giriniz.” denilir. Melekler onları karşılarlar, aynı konuşma bunlar arasında da geçer.
“Allâhü Teâlâ’ya dünyada nasıl komşu oldunuz?” derler.
“Biz Allah için birbirimizi ziyâret ederdik,
Allah için birbirimizle sohbet eder,
malımızdan Allah için cömertçe verirdik.” derler.
“Peki, girin o hâlde cennete. Sâlih ameller işleyenlere cennet ne güzel mükâfattır.” derler...!!!
(Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ)
Misafiri Güler Yüzle Karşılamak
Misafiri güzel yüzle karşılayıp en güzel kabul göstermesi:
"Sana İbrahim'in ikram görmüş misafirlerinin kissasi geldi mi?" (Zariyat-24) ayeti, onlarin "güzel yüzle karşilanmalari, en temiz ve en güzel yere oturtulmalari, acele olarak kendilerine yemeklerin en üstününün sunulmasi anlamiyla" misafir karşilayip agirlamanin şekline de işaret etmektedir. Evzai'nin: Misafire ikram nasıl olur? denildiğinde, "Güzel yüzle karşılayıp, hoş sohbet etmektir" sözü bu kanaati kuvvetlendirmektedir. Çünkü hüsn-ü kabul misafire sunulan ilk ikram olarak nitelendirilir.
"Sana İbrahim'in ikram görmüş misafirlerinin kissasi geldi mi?" (Zariyat-24) ayeti, onlarin "güzel yüzle karşilanmalari, en temiz ve en güzel yere oturtulmalari, acele olarak kendilerine yemeklerin en üstününün sunulmasi anlamiyla" misafir karşilayip agirlamanin şekline de işaret etmektedir. Evzai'nin: Misafire ikram nasıl olur? denildiğinde, "Güzel yüzle karşılayıp, hoş sohbet etmektir" sözü bu kanaati kuvvetlendirmektedir. Çünkü hüsn-ü kabul misafire sunulan ilk ikram olarak nitelendirilir.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz