ELEŞTİRİYE AÇIK OLMAK
ELEŞTİRİYE AÇIK OLMAK
HALİFE DE OLSANIZ ELEŞTİRİYE AÇIK OLUN.ÖYLE BÜYÜKLENMEK,KİBİR BİZİM NEYİMİZE:
Bir defa devrin halifesiyle namaz kılıyordu. Halife namaz kılarken sakalıyla oynuyordu. Hz. Süfyân; namazdan sonra, "Ey Halife! Namaz kılarken lüzumsuz hareket yapılmaz. Yarın kıyâmet günü böyle kıldığın namazları paçavra gibi yüzüne çarparlar" buyurunca Halife, "Biraz yavaş konuş etraftakiler duyacaklar" dedi. Hz. Süfyân, "Eğer, böyle önemli bir mes'eleyi izah etmezsem, dînin emrini yerine getirmemiş olurum. Bu ise bana yakışmaz" buyurdu. Bu söz halifeye çok acı geldi. Halife, kendisine başkalarının da söz söyleyememesi için darağacının kurulmasını ve âleme ibret için asılmasını emretti. Darağacının kurulduğu gün, Hz. Süfyân, yanında Hz. Fudayl bin İyâd ve Hz. Süfyân bin Uyeyne olduğu halde uyuyordu. Bu iki büyük, onun asılacağını öğrenmişlerdi. Birbirlerine "Asılacağını uyanıncaya kadar bildirmiyelim" derken işitti ve "Ne konuşuyorsunuz?" buyurdu. Onlar da durumu Hz. Süfyân-ı Sevrî'ye anlattılar. O da, "Ben yaşamağa hevesli bir kimse değilim. Fakat, dünyâda yarım kalan, yapmam lâzım gelen işler var" buyurdu. Gözleri dolu dolu oldu ve "Ey Allahım! onları şiddetli bir cezaya çarptır" diye duâ etti. Daha duâsı biter bitmez sarayın kubbesi çöktü. Halife Ca'fer ve adamları altında kalarak can verdi. O iki büyük zât, "Bu kadar çabuk kabul olunan bir duâ işitmedik" dediler.
Bir defa devrin halifesiyle namaz kılıyordu. Halife namaz kılarken sakalıyla oynuyordu. Hz. Süfyân; namazdan sonra, "Ey Halife! Namaz kılarken lüzumsuz hareket yapılmaz. Yarın kıyâmet günü böyle kıldığın namazları paçavra gibi yüzüne çarparlar" buyurunca Halife, "Biraz yavaş konuş etraftakiler duyacaklar" dedi. Hz. Süfyân, "Eğer, böyle önemli bir mes'eleyi izah etmezsem, dînin emrini yerine getirmemiş olurum. Bu ise bana yakışmaz" buyurdu. Bu söz halifeye çok acı geldi. Halife, kendisine başkalarının da söz söyleyememesi için darağacının kurulmasını ve âleme ibret için asılmasını emretti. Darağacının kurulduğu gün, Hz. Süfyân, yanında Hz. Fudayl bin İyâd ve Hz. Süfyân bin Uyeyne olduğu halde uyuyordu. Bu iki büyük, onun asılacağını öğrenmişlerdi. Birbirlerine "Asılacağını uyanıncaya kadar bildirmiyelim" derken işitti ve "Ne konuşuyorsunuz?" buyurdu. Onlar da durumu Hz. Süfyân-ı Sevrî'ye anlattılar. O da, "Ben yaşamağa hevesli bir kimse değilim. Fakat, dünyâda yarım kalan, yapmam lâzım gelen işler var" buyurdu. Gözleri dolu dolu oldu ve "Ey Allahım! onları şiddetli bir cezaya çarptır" diye duâ etti. Daha duâsı biter bitmez sarayın kubbesi çöktü. Halife Ca'fer ve adamları altında kalarak can verdi. O iki büyük zât, "Bu kadar çabuk kabul olunan bir duâ işitmedik" dediler.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz