GENÇLİK VAKTİ AMEL ETME VAKTİDİR
1 sayfadaki 1 sayfası
GENÇLİK VAKTİ AMEL ETME VAKTİDİR
GENÇLİK VAKTİ AMEL ETME VAKTİDİR.
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri Mektûbât-ı Şerîfe’sinde şöyle buyurdu:
Gençlik vakti, (âhiret için) amel işleme vaktidir. Akıllı kimse, bu vakti zâyi etmeyen ve fırsatı değerlendirendir. Çünkü ne kadar yaşayacağı belli değildir. Belki de o genç, yaşlılık vaktine kadar ulaşamayacaktır. Bu çağa ulaşsa bile, o zamanda cem’iyyet (mânen derlenip toparlanmak) nasib olmayacaktır. Bu da nasib olsa zayıflık ve âcizliğin kuşattığı yaşlılık devrelerinde, amel işlemeye güç yetiremeyecektir. Hâlbuki şu gençlik döneminde, mânen derlenip toparlanmak için gerekli sebeplere, imkânlara ulaşmak kolaydır.
Anne-babanın hayatta olması da, Allâhü Teâlâ’nın bir nîmetidir. Çünkü senin geçimin, onların üzerinedir. Dolayısıyla bu mevsim, fırsat mevsimidir, (amel için) kuvvet ve güç yetirebildiğin zamandır. O halde hangi özür ve bahane, bu günün işini yarına bırakmayı, ihmalkârlığı tercih etmeyi mümkün kılabilir? Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki:
“İşleri sonra yaparım diyerek, ihmalkâr davrananlar helak oldu.”
Evet! Sen, bugün âhiret işleriyle meşgûliyetten dolayı, mühim gördüğün dünyevi işleri yarına bırakırsan, bu gerçekten çok güzel olur. Bunun aksi olan âhiret işlerini yarına bırakman da o derece kötüdür…
Gençliğin baharı olan ve nefis ve şeytan gibi din düşmanlarının istila ettiği bu vakitte, az bir amel için, -bu vaktin dışında hiç olmayacağı kadar- kat kat îtibar vardır. Nitekim askerî kâidede, düşmanın istilası anında cesur ve sağlam yürekli askerler için çok daha fazla îtibar vardır. Hatta bu vakitte yapılan basit bir mücadele ve az bir gayret çok büyük îtibar kazandırır; bu hareket takdire şâyân bulunur. Düşmanların şerrinden emin olunduğu vakitte ise, bu kadar îtibarı olmaz. ….” (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 1/m. 73
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri Mektûbât-ı Şerîfe’sinde şöyle buyurdu:
Gençlik vakti, (âhiret için) amel işleme vaktidir. Akıllı kimse, bu vakti zâyi etmeyen ve fırsatı değerlendirendir. Çünkü ne kadar yaşayacağı belli değildir. Belki de o genç, yaşlılık vaktine kadar ulaşamayacaktır. Bu çağa ulaşsa bile, o zamanda cem’iyyet (mânen derlenip toparlanmak) nasib olmayacaktır. Bu da nasib olsa zayıflık ve âcizliğin kuşattığı yaşlılık devrelerinde, amel işlemeye güç yetiremeyecektir. Hâlbuki şu gençlik döneminde, mânen derlenip toparlanmak için gerekli sebeplere, imkânlara ulaşmak kolaydır.
Anne-babanın hayatta olması da, Allâhü Teâlâ’nın bir nîmetidir. Çünkü senin geçimin, onların üzerinedir. Dolayısıyla bu mevsim, fırsat mevsimidir, (amel için) kuvvet ve güç yetirebildiğin zamandır. O halde hangi özür ve bahane, bu günün işini yarına bırakmayı, ihmalkârlığı tercih etmeyi mümkün kılabilir? Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki:
“İşleri sonra yaparım diyerek, ihmalkâr davrananlar helak oldu.”
Evet! Sen, bugün âhiret işleriyle meşgûliyetten dolayı, mühim gördüğün dünyevi işleri yarına bırakırsan, bu gerçekten çok güzel olur. Bunun aksi olan âhiret işlerini yarına bırakman da o derece kötüdür…
Gençliğin baharı olan ve nefis ve şeytan gibi din düşmanlarının istila ettiği bu vakitte, az bir amel için, -bu vaktin dışında hiç olmayacağı kadar- kat kat îtibar vardır. Nitekim askerî kâidede, düşmanın istilası anında cesur ve sağlam yürekli askerler için çok daha fazla îtibar vardır. Hatta bu vakitte yapılan basit bir mücadele ve az bir gayret çok büyük îtibar kazandırır; bu hareket takdire şâyân bulunur. Düşmanların şerrinden emin olunduğu vakitte ise, bu kadar îtibarı olmaz. ….” (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 1/m. 73
Similar topics
» Tutmuyosan oruc'a laf etme çok tehlikeli
» Çok amel işlemekten ziyâde ameli takvâ ile işlemeye ehemmiyet
» Matematik 4 Dört Basamaklı Doğal Sayılar
» Çok amel işlemekten ziyâde ameli takvâ ile işlemeye ehemmiyet
» Matematik 4 Dört Basamaklı Doğal Sayılar
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz