baba oğul
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sultan 2.Abdülhamid in Hayatı

Aşağa gitmek

Sultan 2.Abdülhamid in Hayatı Empty Sultan 2.Abdülhamid in Hayatı

Mesaj  Admin Çarş. Mart 06, 2019 11:52 am



Sultan 2.Abdülhamid in Hayatı
(21 Eylül 1842 – 10 Şubat 1918)
Hazırlayan: Osman Emin Tosun     6/A      No:38
Kendisi Türk tarihinde en çok tartışılan 3 isimden birisidir. Avrupalılar tarafından kızıl sultan ve ermeni kasabı Türkler tarafından ise de Ulu Hakan olarak bilinse de, Türk toplumunun büyük bir kısmı Abdülhamid isminden pek hoşnut kalmaz. Kimi kitle onun büyük şeyler başardığını, ülkenin ömrünü 30 yıl uzattığını, zor zamanda çok iyi bir strateji ile yönettiğini, başka bir kitle ise zayıf stratejisi yüzünden ülkenin battığını söyler. Peki işin aslı ne derseniz en başından anlatıyım.
Abdülhahid 21 eylül 1842 yılında sultan Abdülmecid in oğlu olarak Topkapı Sarayında doğmuştur. Henüz 10 yaşındayken annesini kaybetti. Ne kadar üzülmemiş görünsede üzerini ince bir tabakayla üzüntü sarmıştı.
Üvey annesi çocuksuz olduğu için Abdülhamid i her şeyden daha çok sevmişti. Zaten padişahlık zamanında da üvey annesi Valide Sultan olmuştur.
Abdülhamid amcasının ve abisi 5.Murad ın ölümüne şahid olan Abddülhamid çok temkinli olmaya başlamıştır. Sonra Abdülhamid  1. Meşrutiyeti ilan etme şartıyla tahta geçmiştir. Meşrutiyet, meclisin kurulup padişahın yönetimdeki hakkının büyük bir kısmını almasıdır.

Adülhamid ülkenin en sıkıntılı zamanında tahta geçmiş en zor zaman derken, azınlıkta olan etnik gruplar isyan abileri yani İngiltere, Fransa ve Rusya onlara yardım edip ülke kurmalarını sağlamıştır. Ruslar Osmanlıdan toprak istiyordu. O yüzden savaşa girmek isterler. Abdülhamid istemez. İngilizler de istemez. Çünkü Rusya güçlendiğinde onları da yok edeceğini düşünürler. Yani boş yere İngiltere bizim kadim dostumuz demeyin. Sonra meşrutiyet yönetimi savaşa girer ve kaybedilir.
Abdülhamid meclisi 18 şubat 1878 de tatil eder ve yönetimin hepsini eline alır. Osmanlı, Kırım Savaşı ndan sonra ilk dış borçlanmaya girmiştir. Savaştan sonrada bu borçlanma devam etmiştir. Bu yüzden borçların faizi bile ödenememiştir. Ama Abdülhamid bu borçların büyük bir kısmını ödemiştir. Ama bu borçların hala çok olması 1881 yılında Duyuni Umumiye nin kurulmasına sebep olmuştur. Duyuni Umumiye nin kurucuları Osmanlının en büyük borç alacakları olan İngiltere ve Fransadır.
Abdülhamid müslüman halkın desteğini sağlamak için hizmetler yapmıştır . Bunun için Halifelik kurumundan destek almıştır. İslamcı ideolojiye destek vermiştir. ingilizler bu duruma sinirlenip sadrazamı kışkırtmıştır. Ondan sonra başarısız Çırağan yangını olmuştur. 27 darbeci ölmüştür. Bu darbeden sonra Abdülhamid gizli teşkilat kurup avrupaya göndermiştir. Hatta şu an İspanya daki Deportivo takımını Abdülhamid kurmuştur. Herkesin bildiği dondurma markası Mado yuda Abdülhamid kurmuştur. Ama sonradan sahibi değişmiştir. Ermeniler isyan
çıkararak devlet kurmak isterler. Bu isyanları bastıran Abdülhamid Han a avrupa kızıl sultan ve ermeni kasabı sözlerini kullanıp karikatür yapmışlardır. Yahudilere Kudüs te yahudi devleti kurmak isteyen Teoder Herzl, Abdülhamid e Küdüs ü vermesini, karşılığında tüm borçların ödenip üzerine para verilmesi taleb eder. Ama Abdülhamid in cevabı :”Bu topraklar kanla alındı. Kanla verilecektir.” olur.
Yaptığı bazı hizmetler: İstanbul dan Medine ye kadar Hicaz demiryolunu yapar. Dar ül finuni Şahane yani şimdiki İstanbul Üniversitesini kurmuştur. Ve Şişli Etval Hastenesini kurmuştur.
1909 da 31 mart günü isyan çıkmış.Tahttan indirilip Selanik te, bir evde zorunlu ikamette tutulmuş. 1. Dünya Savaşı nda toprak kaybettikçe düşman Selanik e yaklaştığı için İstanbul a getirilip Alatini köşkünde tutulmuş. 10 Şubat 1918 de vefat etmiştir. Saltanatı 1876-1909 yıllarında, 33 sene sürmüştür. Hatta istese, tahtan indirilemeyip kalabilirdi. Ama müslüman kanı döküleceği için yapmamış diyen tarihciler vardır. Çanakkale tabyalarını da Abdülhamid yaptırmış. Onun sayesinde Çanakkale Deniz Savaşı kazanıldı, düşman zırhlıları onun sayesinde Çanakkale Boğazı nı geçemedi, diyen tarihçiler vardır. Üstat İlber Ortaylı der ki, Abdülhamid  o 2 yüzyılın en iyi hükümdarı,demiştir. Ulaş Salih Özdemir şöyle der:
İlkokulu zorunlu tutan (kız ve erkeklere), ilk kız okullarını açtıran, 15 tane okulda karma eğitime ilk defa geçen,
• Öğretmen yetiştirmek için okullar yaptıran (32 tane) (örnek şimdiki adı ile Bursa Çelebi Mehmet okulu), Kız Öğretmen Okullu açan (Daarül Malumat),
• Cami yaptırdığı her köyde birde ilkokul yaptıran (Mesela sadece Sivas’taki ilkokul sayısı 1637), okuma yazma oranının 5 kat arttıran, (1900 yılında ilkokul sayısı 29.130’u bulmuştu, sadece Anadolu’da 14 bin ilkokul vardı)
• Orta okul (Rüşdiye)sayısı 619’a çıktı, Fransızca dersleri konuldu,
• Lise eğitimi için İdadiler açan (109 tane), (İstanbul Erkek-Kabataş Lisesi...)
• İstanbul’da Darülfünün (Üniversite) açan, Dünyanın ilk Dişçilik okulunu kuran,
• Ayrıca Deniz Mühendis Okulu, Askeri Tıp Okulu (GATA’nın atası), Kuleli Askeri okulu, Mekteb-i Harbiyeler (Harp Okulları yani) ,Askeri Baytar Okulu, Kurmay Okulu, Mekteb-i Mülkiye (Siyasal Bilgiler Fak.), Mekteb-i Tıbbıye-i (Marmara Ünv.Tıp Fak.), Mekteb-i Hukuk, Ziraat ve Baytar Mektebi, Hendese-i Mülkiye (Yüksek mühendis okulu), Daarül Muallim-i Adliye (Yüksek Adalet Okulu), Maliye-i Mekteb-i Ali (Yüksek Ticaret Okulu), Ticaret-i Bahriye (Deniz Ticaret Okulu), Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel sanatlar fak.), Hamidiye Ticaret Mektebi (İktisadi ve Ticari ilimler akademisi), Aşiret Mektebi (Osmanlılık fikrini yaymak için), Bursa’da İpekböcekçiliği okulu, Dilsiz ve Âmâ Okulu, Bağcılık ve Aşıcılık Okulu, Orman ve Madencilik Okulu, Polis Okulu onun tarafından kurulmuştur.
• Unutmadan bide Ankara’da Çoban Okulu var…
Tahta geçtiği yıllar itibariyle milliyetçi ayaklanmaların zirve yaptığı bir  dönemdi.1829 Edirne Antlaşması’yla Yunan,  akabinde 1878 Berlin Antlaşması’yla  Sırp, Karadağ ve Romenler bağımsızlıklarını ilan etmişti. Topraklar birer birer elden gidiyordu. Ama işin garibi  ‘bizim’ dediği Müslüman topraklarda kıpırdanmaların olacağını seziyordu. Bu bölgenin yer altı zenginliklerinde gözü olan İngiltere, bu bölge üzerinde ajanları marifetiyle ciddi çalışmalar yürütüyordu. II. Abdülhamit Han Hazretleri bu politikaya karşı ümmetçilik fikrine sarıldı, halifeliği de etkinleştirmeye çalıştı. Almanya’nın da desteğini alarak Berlin-Bağdat  Demiryolu Projesi’yle bölge halklarını kontrol altında tutabilirdi. Bu projesinin siyasi ayağıydı. Abdülhamit'in en önemli özelliklerinden biri de eğitime verdiği önemdi. O, kurtuluşun eğitimle olacağına inanıyordu. Bu nedenle büyük bir eğitim projesine girişti. Aşiret Mektepleri’ni açtı. 21 Eylül 1892 yılında açtığı bu mekteplerle Arapların meskûn bulunduğu bölgelerde aşiret reislerinin ve bölgenin kabile başkanlarının çocuklarını alarak önce İstanbul’da eğitime başladı. Sonra ise Halep, Suriye, Musul, Basra, Diyarbakır, Trablusgarp, Kudüs ve Bingazi sancaklarından dörder talebe alındı. Bu talebelerde aranan yegâne şart 12-16 yaş aralığıydı. Sadece titiz çalışmalarla başta iki yıl olan eğitim süreci geçen zamanla beraber beş yıla çıkarıldı. Kuran, Hadis, Fıkıh, İlmihal gibi dini bilimlerin yanında Fransızca, Türkçe, Coğrafya, devletlerarası ilişkiler ve siyaset, askeri alanlarda dersler okutuldu. İlerleyen zamanlarda bölge halkının yoğun isteğiyle aşiret mektepleri ülke sathına yayılmayı başardı. Buradan mezun olanlar harbiye ve mülkiye mekteplerine girdiler. Ancak 1907 yılında derin güçler bu okulları çeşitli gerekçelerle Abdülhamit’e kapattırdılar. Bugün Aşiret Mektepleri’nin paydaşı olan İmam Hatip Liseleri de  bir dönem kapatılmış ve etkisizleştirilmiştir. Bu ülkeyi bir arada tutacak yegâne gücün  maneviyat olduğunu bilen o günkü Abdülhamit düşmanları, bugün neye düşman dersiniz? Diğer yeniliklerine bakacak olur isek:
• İlk defa elektriği, gazı getiren, ilk modern eczanemizi açtıran,
• İlk otomobili getiren, 5 bin km kara yolunu yaptırtan,
• Dünyanın ilk metrolarından birini Karaköy-Taksim arasına yaptıran, atlı ve elektrikli tramvaylar kuran,
• Kudüs-Yafa, Ankara-İstanbul ve Hicaz demir yollarını yaptıran (Haydarpaşa Tren İstasyonunu da tabi),
• İstanbul’un binlerce fotoğrafını çektiren, Arkeoloji  müzeciliğini başlatan,
• Chicago’daki turizm fuarına ülkemizi ilk kez sokan,
• Kuduz aşısının bulunmasından sonra Ülkemizin ilk Kuduz Hastanesini (İstanbul Darü’l-Kelb Tedavihanesi) açtıran,
• Polisiye romanların ülkemize girişini sağlayan, (14 yıl içinde basılan 4000 kitaptan sadece 200 kadarı dinle ilgili idi..)
• Okullara (Hristiyan okulları dahil) gönderdiği emirde, Türkçe’nin iyi öğretilmesini isteyen, Azerbaycan okullarında Türkçe yasağını kaldıran, Paris’te İslam Külliyesi kuran!
• Teselya savaşı sürerken saraylı hanımlara askerler için çamaşır diktiren de, hastaneleri ziyaret edip hastaların ihtiyaçlarını soran da, sarayın bahçesinde bile hastalara hizmet ettirten de!
• Midilli adasını eşi Fatma Pesend Hanım’ın şahsi mülkünden ısrarla verdiği para ile Fransızlardan geri alanda O!
• Israrla yerli kumaş giyen, Hereke bez fabrikası ve Feshaneyi kuran,
• Ziraat Bankasını kuran, Ticaret, Sanayi ve Ziraat Odalarını açtıran,
• Yıldız Çini fabrikasını, Beykoz ve Kağıthane kağıt fabrikalarını,
• Toplu sünnet merasimleri yaptırıp her bir çocuğa çeyrek altın gönderen, bu yüzden yaz aylarında toplu sünnetleri moda eden, • Mezuniyet törenlerinde öğrencilere hediye kitap gönderen,
• Yoksul halkına kendi cebinden ödeyerek kömür dağıtan,
• Ermeni Onnik’in mektubu üzerine kendi parasından takma bacak yaptırtan,
• Biriktirdiği parasından bir kısmını her sene borç yüzünden hapse düşenleri kurtarmaya tahsis eden,
• Modern matbaa makinelerini Türkiye’ye getirten, ücretsiz kitap dağıttıran, 6 bin kitabın çevrilmesini sağlayan, Beyazıt kütüphanesini kurup 30 bin kitap bağışlayan (10 bini el yazmasıdır),
• Yabancı bilim adamı ve yazarlara Nişanlar veren,
• Her yıl 30 bin saksı satın alıp çiçek ektiren,
• Bizim Hekimbaşı çöplüğü dediğimiz yerde gül yetiştiriciliği yaptıran da (Isparta’daki gül yetiştiriciliği de O’nun öncülüğünde başlamıştır),
• Türkiye’nin birçok yerinde saat kuleleri yaptıranda O dur! (İzmir,Dolmabahçe..),
• Hindistan, Cava, Afganistan, Çin, Malezya, Endonezya, Açe, Zengibar, Orta Asya ve Japonya ya elçiler ve din adamları gönderen,
• Latin Amerika ülkeleri ile diplomasiyi başlatan,
• Yalova Termal kaplıcalarını kurduran, Terkos’un sularını İstanbul’a taşıtan, Bursa’nın bir köyünde bile çeşme yaptırabilen O dur, (Sadece İstanbul’a 40 çeşme yaptırmıştır),
• Sarayında yaptırdığı tiyatroda oyunlar ve opera izleyen,
• Sarayda müzik okulu kurduran, çocuklarına piyano çaldırtan, hatta sarayda kızlar bandosu oluşturan,
• Kendi elleri ile yaptığı marangozluk eşyalarını hediye etmeyi seven,
• Kendisine yapılan bombalı suikast de 26 kişinin ölmesine, 58 kişinin yaralanmasına rağmen Ermeni katili affedip Avrupa da hafiyelik yapmaya gönderen de O dur.
• Doğu Türkistan’a gönderdiği askeri yardım ile Çinlilere karşı onları örgütleyen, Çin'in göbeği Pekin'de Hamidiye Üniversitesini kurdurtan da,
• Beş vakit namazını aksatmadan kılan, hiçbir evrakı abdestsiz imzalamayan (hatta yere bile basmayan [yatağının dibinde teyemmüm tuğlası bulunduruyordu]),
• Yeni gemiler alan, toplar(Çanakkale Savaşı’ndaki çoğu top), tüfekler getirten de!
• Telefonu Avrupa’dan 5 yıl sonra ülkemize getiren de O dur!
• Kiliselere, sinagoglara yardım eden (hatta Vatikan’da kilise yapılmasına bile yardım eden),
• Peygamberimize, dinimize veya Osmanlıya hakaret içeren oyunları kaldırtan (Fransa-İngiltere-Roma-ABD) (Bir piyes için bile Alman İmparatorunu devreye sokmuştur),
• ABD’nin Erzurum’da konsolosluk açmasını reddeden, İzmir limanına izinsiz girmeye kalkan ABD savaş gemisini top ateşine tutturan,
• İstanbul boğazı için iki köprü projesi çizdiren (bir tanesi tam bu günkü Fatih S.M.köprüsünün bulunduğu mevkidedir),
• Darülaceze yaptırıp içine sinagog, kilise ve cami koyduran,
• Çocuk hastanesi (Şişli Etfal [çocuklar] Hastanesi) açtıran,
• Kendisine “Allah’ın belası”diyen Namık Kemal’i Rodos ve Sakız adası valiliklerine atayan, parasını cebinden ödediği yerde kabir yaptırtan,    
• Posta ve Telgraf teşkilatını kurduran (Sirkeci Büyük Postane binası..),
• Abdülhamit ve Abdülmecid (dünyanın ilk torpido atan denizaltısı) adında denizaltılarımızı Taşkızak tersanesinde yaptırtan da (üstelik kendi cebinden..), O!
• İlkokulu zorunlu tutan (kız ve erkeklere), ilk kız okullarını açtıran, 15 tane okulda karma eğitime ilk defa geçen,

Belki de gerçekten suçluydu, kötü bir insandı. Çünkü Osmanlı topraklarında petrol araması yaptırıp 65 yerde petrol buldurması, bunun üzerine Musul ve Kerkük topraklarını şahsi parasıyla alıp sömürgecilerin eline geçmesine mani olması…
Ya da Yahudilerin 5 milyon altın teklifine rağmen Filistin’e yerleşmelerine izin vermemesi (tahtan indirildikten sadece 8 yıl sonra emellerine kavuşacaklardır), vatan hainliğidir, 240 üyeli Osmanlı meclisine 140 Türk vatandaşı sokmayı beceren İttihatçıları dinlemeyip meclisi kapaması. Baskı yaparak devletin ömrünü 30-40 yıl uzatması.
Böylece o yıllarda daha genç bir subay olan Mustafa Kemal’in Türk milletinin kaderinde rol almasına vesile olması suç kabul ediliyorsa iyiki suçluymuş onun sayesinde Türkiye Cumhuriyeti  kurulmuştur ,der…
Kaynaklar:
Uzakları Görebilen Hükümdar kitabı,
Son Yıldız Düşerken kitabı,
Pazarlık Yok  Verilmeyen Filistin Toprakları kitabı,
dft tarih youtube kanalı,
yusuf kayaalp youtube kanalı
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4942
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz