Dua Usul ve adabı
Dua Usul ve adabı
İSLAMDA DUÂNIN USUL VE ÂDÂBI
Duâya “Elhamdü lillâhi rabbi’l-âlemîn ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ rasûlinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn’ diyerek Allâhü Teâlâ’ya hamd ve resûlü Muhammed Mustafa’ya salavât okuyarak başlanmalıdır.
Fedâle bin Ubeyd’den (r.a.) rivâyet olundu:
Peygamber Efendimiz’le (s.a.v.) beraber oturuyorduk. O sırada içeri birisi girdi ve namaz kıldı. Sonra ‘Allâh’ım, beni mağfiret et ve bana rahmet et’ diye duâ etti. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Ey namaz kılan, acele ettin. Namaz kılıp oturduğun zaman Allâh’a lâyık olduğu surette hamd et ve bana salevât getir. Sonra duâya devam et.” buyurdu. Biraz sonra başka biri geldi ve namaz kıldı. Sonra Allâh’a hamd edip Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) salevât getirdi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Ey namaz kılan kimse, Allâh’a duâ et. Eğer duâ edersen kabul olunur.” buyurdular.
Duânın evvelinde ve sonunda Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) salevât getirilir. Çünkü Peygamber Efendimiz’e salevât okumak, duânın kabul olmasının şartlarındandır. Allâhü Teâlâ Kerîm’dir, duânın bazısını kabul edip diğer bazısını ayırmayacağı için duânın evvelinde ve sonunda salevât getirilir.
Hz. Enes (r.a.) Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir:
“Her duâ Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem’e ve onun âline salevat okununcaya kadar perdelenmiştir; kabul olunmaz.”
Hz. Ali’nin rivâyet ettiği hadîs-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
“Benim ve ehl-i beytimin üzerine salevât getirilinceye kadar bütün duâlar perdelidir, huzûru ilâhîye yükselmez. Bana salevât getirirse perde açılır, onun duâsına icâbet olunur. Bunu yapmazsa duâ geri döner.”
(Şerhu’ş-Şir’a)
Duâya “Elhamdü lillâhi rabbi’l-âlemîn ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ rasûlinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn’ diyerek Allâhü Teâlâ’ya hamd ve resûlü Muhammed Mustafa’ya salavât okuyarak başlanmalıdır.
Fedâle bin Ubeyd’den (r.a.) rivâyet olundu:
Peygamber Efendimiz’le (s.a.v.) beraber oturuyorduk. O sırada içeri birisi girdi ve namaz kıldı. Sonra ‘Allâh’ım, beni mağfiret et ve bana rahmet et’ diye duâ etti. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Ey namaz kılan, acele ettin. Namaz kılıp oturduğun zaman Allâh’a lâyık olduğu surette hamd et ve bana salevât getir. Sonra duâya devam et.” buyurdu. Biraz sonra başka biri geldi ve namaz kıldı. Sonra Allâh’a hamd edip Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) salevât getirdi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Ey namaz kılan kimse, Allâh’a duâ et. Eğer duâ edersen kabul olunur.” buyurdular.
Duânın evvelinde ve sonunda Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) salevât getirilir. Çünkü Peygamber Efendimiz’e salevât okumak, duânın kabul olmasının şartlarındandır. Allâhü Teâlâ Kerîm’dir, duânın bazısını kabul edip diğer bazısını ayırmayacağı için duânın evvelinde ve sonunda salevât getirilir.
Hz. Enes (r.a.) Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir:
“Her duâ Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem’e ve onun âline salevat okununcaya kadar perdelenmiştir; kabul olunmaz.”
Hz. Ali’nin rivâyet ettiği hadîs-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
“Benim ve ehl-i beytimin üzerine salevât getirilinceye kadar bütün duâlar perdelidir, huzûru ilâhîye yükselmez. Bana salevât getirirse perde açılır, onun duâsına icâbet olunur. Bunu yapmazsa duâ geri döner.”
(Şerhu’ş-Şir’a)
Similar topics
» GİYİNMENİN ÂDÂBI
» YOLCULUK ÂDÂBI
» Kur'an-ı Kerim tilaveti nihayetinde söylemiş olduğumuz
» Tuvalet Adabı
» UYUMANIN ADABI
» YOLCULUK ÂDÂBI
» Kur'an-ı Kerim tilaveti nihayetinde söylemiş olduğumuz
» Tuvalet Adabı
» UYUMANIN ADABI
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz