Salih Bir Kul Kıssadan Hisse
Geri: Salih Bir Kul Kıssadan Hisse
NESÎBE BİNTİ KA‘B RADIYALLÂHÜ ANHÂ -1
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) bi‘setinin (peygamber olarak gönderilmesinin) on üçüncü senesinde Medîne-i Münevvere halkından bir topluluk, Mekke’de Mina civarında bulunan Akabe mevkiinde Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem ile buluştular. Resûl-i Zîşân Efendimizin (s.a.v.) mübarek elini tutarak, “Sizi hak peygamber olarak gönderen Allâh’a yemin olsun ki kendimizi ve ailemizi koruduğumuz gibi sizi de koruyacağız.” diyerek bîat ettiler.
Bu bîati yapanlar, 73’ü erkek, ikisi de hanım olmak üzere 75 kişi idi. Hanımlardan biri Ümmü Umâre nâmındaki Nesîbe radıyallâhü anhâ, diğeri de Benî Seleme’den Esmâ binti Amr (r. anhâ) idi. Bu hanımlardan Nesîbe (r. anhâ), mücahidlere su dağıtmak gibi vazifeler için bazı harplere katılmıştı. Eşi ve iki oğlu Habîb ve Abdullah ile birlikte Uhud Harbi’ne de iştirâk etmişti.
Uhud Harbi’nde, Müslümanlar galip iken sonradan düşman ordusu toparlanmış ve Müslüman mücâhidlerini dağıtarak Peygamber Efendimize (s.a.v.) doğru hücum etmişlerdi. Peygamber Efendimiz ise yerinden hiç kıpırdamayarak düşmana karşı koyuyorlardı. Ashâb-ı Kirâm’dan bazıları da etrafında pervane olmuşlar, var güçleri ile Peygamber Efendimizi müdafaa ediyorlardı. Bu esnâda Nesîbe (r. anhâ) da meydana çıktı, gayet cesur bir şekilde savaşıyordu. Hattâ Peygamber Efendimize (s.a.v.) hücum eden bir düşman askerinin ayağını yaralayıp attan düşürerek öldürdü. Kendisi de birkaç yerinden yaralanıp kanlar içinde kaldığı hâlde çekinmeden kocasını ve oğullarını cenge teşvik ediyor ve onlara cesaret veriyordu. Düşman ne tarafa hücum etse hemen kocası ve oğulları ile o tarafa yetişip müdafaa ediyordu. Bu sebeple de Resûlullah Efendimizin, “Yâ Rabbi! Bunları Cennet’te bana komşu eyle!” duasına mazhar oldular. Yine Resûlullah Efendimizin (s.a.v.), “O gün nereye baksam, Ümmü Umâre’nin, beni korumak için savaştığını görüyordum.” buyurdukları rivâyet olunmuştur. (Devamı yarın)
04 Ocak 2023
Fazilet Takvimi
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) bi‘setinin (peygamber olarak gönderilmesinin) on üçüncü senesinde Medîne-i Münevvere halkından bir topluluk, Mekke’de Mina civarında bulunan Akabe mevkiinde Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem ile buluştular. Resûl-i Zîşân Efendimizin (s.a.v.) mübarek elini tutarak, “Sizi hak peygamber olarak gönderen Allâh’a yemin olsun ki kendimizi ve ailemizi koruduğumuz gibi sizi de koruyacağız.” diyerek bîat ettiler.
Bu bîati yapanlar, 73’ü erkek, ikisi de hanım olmak üzere 75 kişi idi. Hanımlardan biri Ümmü Umâre nâmındaki Nesîbe radıyallâhü anhâ, diğeri de Benî Seleme’den Esmâ binti Amr (r. anhâ) idi. Bu hanımlardan Nesîbe (r. anhâ), mücahidlere su dağıtmak gibi vazifeler için bazı harplere katılmıştı. Eşi ve iki oğlu Habîb ve Abdullah ile birlikte Uhud Harbi’ne de iştirâk etmişti.
Uhud Harbi’nde, Müslümanlar galip iken sonradan düşman ordusu toparlanmış ve Müslüman mücâhidlerini dağıtarak Peygamber Efendimize (s.a.v.) doğru hücum etmişlerdi. Peygamber Efendimiz ise yerinden hiç kıpırdamayarak düşmana karşı koyuyorlardı. Ashâb-ı Kirâm’dan bazıları da etrafında pervane olmuşlar, var güçleri ile Peygamber Efendimizi müdafaa ediyorlardı. Bu esnâda Nesîbe (r. anhâ) da meydana çıktı, gayet cesur bir şekilde savaşıyordu. Hattâ Peygamber Efendimize (s.a.v.) hücum eden bir düşman askerinin ayağını yaralayıp attan düşürerek öldürdü. Kendisi de birkaç yerinden yaralanıp kanlar içinde kaldığı hâlde çekinmeden kocasını ve oğullarını cenge teşvik ediyor ve onlara cesaret veriyordu. Düşman ne tarafa hücum etse hemen kocası ve oğulları ile o tarafa yetişip müdafaa ediyordu. Bu sebeple de Resûlullah Efendimizin, “Yâ Rabbi! Bunları Cennet’te bana komşu eyle!” duasına mazhar oldular. Yine Resûlullah Efendimizin (s.a.v.), “O gün nereye baksam, Ümmü Umâre’nin, beni korumak için savaştığını görüyordum.” buyurdukları rivâyet olunmuştur. (Devamı yarın)
04 Ocak 2023
Fazilet Takvimi
Salih Bir Kul Kıssadan Hisse
( SALİH BİR KUL...)
☆Malik bin Dinar Hacca gidiyordu...
-Sıcak havada, çölde, bu zorlu ve uzun yolculuk esnasında, uzakta bir adam gördü...
-Büyük bir kuş ağzında ekmekle, uçarak adamın yanına indi, ekmeği adama buraktı tekrar uçup havalandı...
-Bir süre sonra kuş, kursağını suyla doldurup, uçarak tekrar adamın yanına indi, tıpkı yavrularını besler gbi, gagasını adamın ağzına götürüp kursağındaki suyu adama içirdi...
-Uzaktan olup biteni izleyen, Malik bin Dinar adama yaklaştı, birde baktı ki adam zincirle bağlı, perişan bir halde...
☆Malik bin Dinar sordu; Sen kimsin?
-Adam: Bende senin gibi Allah'ın aciz bir kuluyum...
-Hacdan dönüyordum, eşkıyalar yolumu kesti beni soydu...
-Neyim var neyim yok herşeyimi aldılar, beni buraya bağlayıp çekip gittiler! dedi...
-Malik bin Dinar yine sordu; Peki o kuş neydi?
-Adam: Ben beş gündür burada, aç susuz, perişan bir halde, sabredip bekledim...
-Sonra Rabbime şöyle yalvardım: "Ey kimsesizlerin kimsesi olan Allah'ım! Ey çaresizlerin çaresi olan Allah'ım!
☆Ey zorda kalmışların Rabbi olan Yüce Allah'ım! Halimi görüyorsun, perşanım! Şu aciz kuluna yardım et! diye dua ettim, Rabbim bana bu kuşu yolladı, şimdi de seni gönderdi!" deyince...
-Malik bin Dinar çok duygulandı, adamın salih bir kul olduğunu anladı ve adamı çözüp kurtardı.
☆Kâinatın Efendisi şöyle buyuruyor: "Allah'a layıkıyla kulluğunuzu eda edebilseydiniz, dualarınızla dağları devirirdiniz!"
☆Rabbim bizleri; layıkıyla kulluğumuzu eda edebilenlerden eylesin...
-Niyetimizi salih, Nasibimizi hayırlı, gönlümüzden geçirdiğimiz, hayalini kurup arzuladığımız, güzel Dualarımızı da kabul eylesin... inşALLAH...
(En Güzel'e emanet olunuz)
☆Malik bin Dinar Hacca gidiyordu...
-Sıcak havada, çölde, bu zorlu ve uzun yolculuk esnasında, uzakta bir adam gördü...
-Büyük bir kuş ağzında ekmekle, uçarak adamın yanına indi, ekmeği adama buraktı tekrar uçup havalandı...
-Bir süre sonra kuş, kursağını suyla doldurup, uçarak tekrar adamın yanına indi, tıpkı yavrularını besler gbi, gagasını adamın ağzına götürüp kursağındaki suyu adama içirdi...
-Uzaktan olup biteni izleyen, Malik bin Dinar adama yaklaştı, birde baktı ki adam zincirle bağlı, perişan bir halde...
☆Malik bin Dinar sordu; Sen kimsin?
-Adam: Bende senin gibi Allah'ın aciz bir kuluyum...
-Hacdan dönüyordum, eşkıyalar yolumu kesti beni soydu...
-Neyim var neyim yok herşeyimi aldılar, beni buraya bağlayıp çekip gittiler! dedi...
-Malik bin Dinar yine sordu; Peki o kuş neydi?
-Adam: Ben beş gündür burada, aç susuz, perişan bir halde, sabredip bekledim...
-Sonra Rabbime şöyle yalvardım: "Ey kimsesizlerin kimsesi olan Allah'ım! Ey çaresizlerin çaresi olan Allah'ım!
☆Ey zorda kalmışların Rabbi olan Yüce Allah'ım! Halimi görüyorsun, perşanım! Şu aciz kuluna yardım et! diye dua ettim, Rabbim bana bu kuşu yolladı, şimdi de seni gönderdi!" deyince...
-Malik bin Dinar çok duygulandı, adamın salih bir kul olduğunu anladı ve adamı çözüp kurtardı.
☆Kâinatın Efendisi şöyle buyuruyor: "Allah'a layıkıyla kulluğunuzu eda edebilseydiniz, dualarınızla dağları devirirdiniz!"
☆Rabbim bizleri; layıkıyla kulluğumuzu eda edebilenlerden eylesin...
-Niyetimizi salih, Nasibimizi hayırlı, gönlümüzden geçirdiğimiz, hayalini kurup arzuladığımız, güzel Dualarımızı da kabul eylesin... inşALLAH...
(En Güzel'e emanet olunuz)
Similar topics
» KISSADAN HİSSE SU VE TUZ
» KÖYLÜ VE KRAL KISSADAN HİSSE
» BORSA 33014 ENDEKS HALA HİSSE ALINIR MI?%90 yukarıdan hisse almak için biraz geç kalmadın mı?
» Salih müslüman olmak için
» Salih Kimselerle Dost Olmak
» KÖYLÜ VE KRAL KISSADAN HİSSE
» BORSA 33014 ENDEKS HALA HİSSE ALINIR MI?%90 yukarıdan hisse almak için biraz geç kalmadın mı?
» Salih müslüman olmak için
» Salih Kimselerle Dost Olmak
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz