baba oğul
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HAVE TO;MUST

Aşağa gitmek

HAVE TO;MUST Empty HAVE TO;HAS TO

Mesaj  Admin C.tesi Şub. 19, 2011 11:02 pm

Kesinlik,gereklilik ve zorunlukdan bahsetmek isterseniz kullanırsınız.

Kesinlik-Katiyet

The coffers have to be under this tree.(Haritaya bakar ve der)
Hazine bu ağacın altında olmalı.

Gereklik

She has got a baby so we have to visit her at the weekend.
Bebeği var bu yüzden ziyaretine gitmeliyiz.
Zorunluk

Children have to get home on time before their fathers come.
Çocuklar,babaları eve gelmeden önce zamanında evlerinde olmalılar.

Özneye göre have to yada has to olacağını belirleriz.Üçüncü tekil şahıslar (he/she/it) özne ise has to ve yalın halde bir yüklem takip eder.

She has to buy a new set of pencils for her daughter.(Gereklik)
Kızı için yeni bir kalem seti almalı.(Özne she olduğu için has to)

First question has to be false.(Kesinlik)
Birinci soru yanlış olmalı.(Burada first question yerine it kullanmak mümkün)

He has to paint his grandparents’ house today.(Zorunluk)
Büyük anne ve babasının evini bugün boyamalı.

◦I/they/you/we özne ise have to gelmelidir.
They have to launch a new satellite.
Yeni bir uydu göndermeliler.

have to has to olumlu cümle

He


She


It


Ahmet


Ayşe
has to fly to izmir
We


They


You


I


I and he
have to

Özne + have to/has to + Yüklem

Soru cümlesi

Sorularda have to kullanmak gerekir.has to kullanılmaz.

Do you have to go?
Gitmek zorundamısın?

Does she have to purchase a new purse?
Yeni bir cüzdan almalı mı?

Do We


They


You


I

I and he
drive to Ankara ?
Does He


She


It


Ahmet


Ayşe


Do/Does + Özne + Yüklem ?

Olumsuz cümle

Olumsuz cümlede özneye göre don’t have to yada doesn’t have to kullanılır.Anlam olarak “gerek olmadığı” vurgulanır;zorunluluk söz konusu değildir.Tabloda bunu görelim.

We


They


You


I


I and he
don’t have to see a doctor.
He


She


It


Ahmet


Ayşe
doesn’t have to

Geçmiş zaman hali - Olumlu

She had to cook the dinner.
Akşam yemeğini yapmalıydı.

We


They


You


I


I and he
had to see a doctor.
He


She


It


Ahmet


Ayşe


Olumsuz cümle

We


They


You


I


I and he
did not have to

didn’t have to
see a doctor.
He


She


It


Ahmet


Ayşe


Doktora gitmese olurdu.(bu bir gereklilik değildi.)

Alternatif kullanımlar

Kesin bir durum söz konusu ise >>>> must,have got to
Gereklik söz konusu ise >>>>must
have to yerine kullanılabilir.

Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4942
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

HAVE TO;MUST Empty HAVE TO;MUST

Mesaj  Admin C.tesi Şub. 19, 2011 10:58 pm



HAVE TO
 
Must ile bir zorunluluk, mecburiyet veya öneri ifade edildiği ve bunun sözü söyleyen kişinin isteği olduğunu gördük.

Bir şeyin yapılması gereğinin sözü söyleyen kişinin ortaya koyduğu bir zorunluluk değil, bunun dışında, örneğin kurallar, alışkanlıklar gibi faktörlerin meydana getirdiği zorunluluk olması halinde must yerine have to kullanılır. Bunu örnekler üzerinde açıklayalım:

She must wash the dishes. Bulaşıkları yıkamalı.
She has to wash the dishes. Bulaşıkları yıkamalı.

İlk cümlede, sözü söyleyen böyle bir mecburiyeti kendisinin ortaya koyduğunu söylemektedir. Bu cümlede "Bulaşıkları yıkamasını ben istiyorum." anlamı vardır. İkinci cümlede "Bulaşıkları yıkaması onun görevidir. Kural budur. Durum bunu gerektiriyor." anlamı vardır.

You must take these pills every Her sabah bu hapları almalısın. (Al-
morning. manı ben istiyorum.)
You have to take these pills Her sabah bu hapları almalısın. (ila-
every morning. cın böyle alınması tarif edilmiş.)
She must wait in the other room. Diğer odada beklemeli. (Ben orada
beklemesini istiyorum.)
She has to wait in the other Diğer odada beklemeli. (Kurallara
room. veya âdete göre diğer odada bekle-
mesi gerekli.)
The students must study hard. Öğrenciler çok çalışmalı. (Bence
çok çalışmaları zorunlu.)
The students have to study hard. Öğrenciler çok çalışmalı. (Çok ça-
lışmaları bir kural ve gerek.)
They must be at their shop Her gün dükkânlarında olmalılar.
every day. (Olmalarını şart görüyorum.)
They have to be at their shop Her gün dükkânlarında olmalılar.
every day. (Olmaları kural ve alışkanlık gereği.)

You have to show your possport Sınırda pasaportunu göstermek
at the frontier. mecburiyetindesiniz. (Kural gereği
zorunluluk)
He has to pay tax for these. Bunlar için vergi ödemek zorunda-
dır.
Eleanor has to look after her Eleanor kız kardeşine bakmak
sister. zorundadır.
We have to renew the Aboneyi her yıl yenilemek zorun-
subscription every year. dayız.

have got to

Have to yapısına çoğu zaman got sözcüğü eklenir. Bu durumda cümle her zaman için değil bir defalık bir zorunluluğu gösterir. Got kullanılmadan have to ile yapılan cümle ise hem her zaman için hem de bir defalık zorunluluğu ifade edebilir.

She has to clean the windows. Pencereleri temizletmek mecburi-
yetindedir. (Her zaman veya o sefer
için.)
She has got to clean the Pencereleri temizlemek mecburi-
windows. yetindedir. (Bir sefere mahsus
gereklilik.)
We have got to be there at Saat yedide orada olmalıyız. (Bir
seven o'clock. sefere özgü gereklilik.)
I have got to finish the work İşi çok çabuk bitirmeliyim. (Bu işe
very quickly. mahsus gereklilik.)
The man has got to carry the Adam çantaları kendisi taşımak zo-
bags himself. rundadır. (O sefere mahsus bir zo-
runluluk.)

Have to ile soru cümleleri

Bu cümleler yukarıda gördüğümüz cümleler gibi dış etkenler, kurallar, alışkanlıklar anlamında soru cümleleridir.

İki türlü meydana getirilebilirler: birincisi have cümle başına alınarak, ikincisi cümle başında do kullanılarak. Her ikisinin de anlamı aynıdır.

Have you to work for them? Onlar için çalışmak zorunda mısın?
Do you have to work for them? Onlar için çalışmak zorunda mısın?

Aynı anlamda olan bu iki şekilden ikincisi her zaman için tekrarlanan, yapılması âdet olan hareketler için kullanılır. İlk şekil bunun dışındaki durumlarda kullanılır. Bu şekle got sözcüğü de konulabilir. Olumluda gördüğümüz gibi got ile yapılan cümle bir defalık zorunluluğu gösterir.

Have they got to bring their Sürücü belgelerini getirmek zorun-
driving licences? dalar mı?
Do they have to shave every Her sabah tıraş olmak zorundalar-
morning? lar mı?
Has she got to finish it Onu çabuk bitirmek zorunda mı?
quickly?
Does she have to teach two Günde iki saat ders vermek zorunda
hours a day? mı?

Bu örneklerden do başa getirilerek yapılmış sorularda tekrarlanma fikri mevcuttur.

Have I got to be present at the Toplantıda hazır olmak zorunda mı-
meeting? yım?
Have you got to obey their Onların emirlerine itaat etmek
orders? zorunda mısın?
Has he got to sell his house Evini derhal satmak zorunda mı?
at once?

Do you have to sweep the floor Yeri sık sık süpürmek zorunda mı-
often? sın?
Does Betty have to take the ten Betty on otuz trenine binmek zorun-
thirty train? da mı?
Do the children have to do Çocuklar her gün ev ödevi yapmak
homework every day? zorunda mı?

Must soru cümlesiyle have (got) to soru cümlesi arasındaki fark bu iki tipin olumlu cümlelerdeki anlam farkı gibidir. Must ile yapılan, sözü söyleyenin isteğini belirtmekte, have to ile yapılan, dış koşulların ortaya çıkardığı gerekliliği anlatmaktadır.

Must she change the plate? Tabağı değiştirmeli mi? (Öyle yap-
masını istiyor musun?)
Has she got to change the plate? Tabağı değiştirmeli mi? (Değiştir-
mek zorunda mı? Değiştirmesi
kuralı var mı?)

Must we pay for the drink? İçki için ödeme yapmalı mıyız?
Bunu gerekli görüyor musunuz?)
Have we got to pay for the İçki için ödeme yapmalı mıyız?
drink? (Kural veya usul ödememizi
gerektiriyor mu?)
Gelecek zaman soruları shall (will) have to şeklinde yapılır.

ShaIl I have to read these books? Bu kitapları okumak zorunda olacak
mıyım?
Will shehave to feed the dogs? Köpekleri beslemek zorunda olacak
mıyım?
Will they have to carry their Bagajlarını kendileri taşımak zorun-
luggage themselves? da kalacaklar mı?

Geçmiş zaman soruları yukarıda gördüğümüz iki tipte yapılır. Birincisi have yerine onun geçmiş şekli olan had sözcüğünü cümlenin başına getirmek suretiyle; ikincisi, do yerine onun geçmiş şekli olan did'i cümle başına getirmek suretiyle. İki şekil arasında anlam farkı yoktur.

Had you got to answer their Onların sorularına cevap vermek
questions? zorunda kaldın mı?
Did you have to answer their Onların sorularına cevap vermek
questions? zorunda kaldın mı?

Had she got to earn money for Çocukları için para kazanmak
her children? zorunda kaldı mı?
Did she have to earn money for Çocukları için para kazanmak
her children? zorunda kaldı mı?

Had they got to repair the Traktörü kendileri tamir etmek
tractor themselves? zorunda kaldılar mı?
Did they have to repair the Traktörü kendileri tamir etmek
tractor themselves? zorunda kaldılar mı?

(have to) ile olumsuzluk hali

İki şekilde yapılır: birincisi haven't to (veya haven't got to) şeklinde, ikincisi don't have to şeklinde.

Don't have to hem her zaman tekrarlanan hareketler, hem de bir defalık

hareketler için kullanılabilir. Haven't (got) to ise bir defalık hareketler için kullanılır.

You don't have to answer the Mektuba cevap vermek zorunda de-
letter. ğilsin. (Zorunluluk olmayışı her
zaman için geçerli.)
You haven't got to answer the Mektuba cevap vermek zorunda de-
letter. ğilsin. (Şu anda böyle bir zorun-
luluk yok.)

She doesn't have to look after Sizin çocuklarınıza bakmak zorunda
your children. değil. (Her zaman için böyle bir
zorunluluk yok.)
She hasn't got to look after Sizin çocuklarınıza bakmak zorunda
your children. değil. (Şu an için böyle bir zorun-
luluğu yok.)

Gelecek zaman won't (shan't) have to şeklinde yapılır.

He won't have to write the Cümleleri tekrar yazmak zorunda
sentences again. kalmayacak.
We shan't have to work on Cumartesi günleri çalışmak
Saturdays. zorunda kalmayacağız.
Bernard won't have to spend Bernard para harcamak zorunda
money. kalmayacak.

Geçmiş zaman didn't have to ve hadn't got to ile yapılır.

She didn't have to wear long Uzun eteklikler giymek zorunda
skirts. kalmadı.
We didn't have to carry the Ağır bavulları taşımak zorunda
heavy suitcases. kalmadık.

I hadn't got to accept their Onların teklifini kabul etmek
offer. zorunda kalmadım.
He hadn't got to repair the Otomobili kendi tamir etmek
car himself. zorunda kalmadı.

Must ve have to'nun geniş zaman, gelecek zaman ve geçmiş zaman halinde kullanılış şekillerini bir çizelge halinde görelim:

(must) ve (have to) kullanılışı

zaman olumlu olumsuz soru

mustn't must ..?
geniş zaman must haven't (got) to have...got to?
have (got) to don't have to do...have to?

must mustn't must ..?
gelecek zaman will have to won't have to will...have to?

didn't have to did ...have to?
geçmiş zaman had to hadn't (got) to had...got to?
alıntı.....


En son Admin tarafından Perş. Ara. 27, 2018 5:37 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4942
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz