baba oğul
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

imamı gazaliden4

Aşağa gitmek

imamı gazaliden4 Empty imamı gazaliden4

Mesaj  Admin Çarş. Şub. 11, 2009 1:34 am

Yiyip içerken şunlara dikkat et

Ey oğul!

1. Sofraya oturmadan önce ellerini yıka.

2. Sağ dizini dikip sol dizinin üzerine otur.

3. Tabağın ortasından değil, kendi önünden ye.

4. Sofrada sağa sola eğilerek yanındakileri rahatsız etme.

5. Ağzında lokma varken konuşma.

6. Ağzındaki lokmayı kimseye gösterme.

7. Etrafına çok bakma.

8. Ekmeği ısırıp yemeğe batırma.

9. Vücudunun rahatını istersen az ye ve az iç.

10. Sofradan kalkınca da az su iç.

11. Cemaat içinde sümkürüp tükürme.

12. Su içerken acele ile bardağı dikerek, hort hort içme. Vücuda zarardır. Yavaş yavaş arada nefes alarak iç.

13. Ayakta su içme. Sıhhate zarardır.

14. Bir kimse su isterken sen de isteme.

15. Terli iken su içme.

16. Gece uyanıp su içmek doğru değildir.

17. Eğer çok susamışsan önce ağzını çalkala, sonra az iç.

Çarşı pazarda şunlara dikkat et

Ey oğul!

1. Çarşı pazarda yürürken kimseye omuz vurma, incitme.

2. Kimse ile alay etme.

3. Meydanda yere sümkürme ve tükürme.

4. Elle çekişip kavga etme.

5. Sattığı şeyi geri getirirlerse al.

6. Yalan söyleme

7. Kimseyi aldatma.

8. Dükkânını erken aç, geç kapa ve kaparken Besmele çek ve "La havle velâ kuvvete illâ billahi"l-aliyyilazîm"i oku.

9. Halkla tatlı konuş.

10. Yenecek birşey alırken sahibinin izni olmadan alıp tatma.

11. Aldığın yiyeceği evine açıktan götürme. "O nedir?" diyene tattır.



Arkadaşlık hukukuna riayet et

Ey oğul!

Bir kimseyle yol arkadaşlığı yaparsan onun ayağınca yürü, hızlı yürüme.

Öteye beriye sapma.

Yol arkadaşını bırakıp da bir tarafa savuşma. Bir işle meşgul olup da bekletme.

Arkadaşlık hakkını ve onun alışkanlıklarını gözet ki, senden hoşnut olsun.

Ondan ayrılacağın vakit helâlleşip veda et ve elini sık.



Hasta ziyaretine git

Ey oğul!

Hastanın halini hatırını sormak görgü kuralıdır.

Hastayı ziyaret ettiğin zaman odasına habersiz girme.

İçeri girerken selâm ver, hastanın sağ yanına oturup elini okşa. "Neren ağrıyor, hastalığın nedir, şimdi nasılsın?" diye sor. "İnşâallah geçer" diye teselli et ve ümitlendir.

Hastanın yanında çok oturma.

İhtiyacı varsa elinden geldiği kadar yardım et.

Eğer hasta ağır ve kendini bilmiyor veya doktor, kimse ile görüşmesini yasaklamışsa odasına girme, ev halkından haber al veya bir adam gönderip sordur:

Hasta ziyareti insanî bir vazife olduğu gibi, sünnettir ve sevabı çoktur.



Cenazeye katıl

Ey oğul!

Akrabandan, dostlarından veya memleketin ileri gelenlerinden biri vefat ederse cenazesine katıl.

Cenaze sahibine, evlat ve akrabasına orada hazır bulunanlara selâm ver.

Vefat eden fakir ise cenaze masraflarına yardım et. Cenazeyi yaya olarak takip, etmek sünnettir. Mazeretin yoksa mezara kadar yaya git.

Cenazeye katılamıyorsan ailesine mektup yazarak başsağlığı bildir.

Cenazede bulunmak ve cenaze namazını kılmak çok büyük sevaptır.

Allah Razı Olsun Kardeş..

Şu kadından uzak dur

Ey oğul!

Huysuz ve karaktersiz kadından sakın. Çünkü böylesinin dili kocası üzerinde çirkin ve ağırdır. Dünyaya çocuk getirmesi, yüzündeki haya perdesini açmıştır. Artık ne ev halkından utanır, ne de konu komşusundan.

Böyle kadınlar ne dünyaya yararlar, ne de âhirete. Bunlar ülfet ve sohbet edilmeye lâyık değildirler.

Böylelerinin gizli hali olmaz. Aile sırrını sokağa dökerler. İyilik ve hayrı çoktan yere gömmüşlerdir.

Asık suratlı olarak sabahlar, akşam nerede olduğu bilinmez.

Onun sunduğu bir yudum su şerdir, zehirdir. Yemeği öfke, konuşması maskedir. Evi perişan, elbisesi kir ve pastır. Yılan gibi sokar, akrep gibi ısırır.

Kocası evet dese, o hayır der. Böylesi kadınlardan uzak dur.

Kadınların bir kısmı da geri zekâlı ve hantaldır. Ağır canlı ve kıt anlayışlıdır. Kocasını sever, kazancına razı olur; fakat güneş doğup yükseldiği halde hâlâ sesi duyulmaz. Yemekleri bayat, kapları kirli ve paslıdır.

paylasım ıcın saolasın!!!!

Edep ve terbiyesini yitirmiş patavatsız kimselerle tartışma. Bir hüküm verirken "şahsî görüşümdür" de.

Allah Razi olsun, ellerine saglik. Yukardaki besinci madde bu bolume cok uygun ve herkesin uymasini dilerim.

süpersiniz!!!çok saolun arkadaşlar..
Allah'a emanet olun!!!

Oğlum! Şu üç ibadetinde mutlak surette kalbini teyakkuz halinde bulundur, aklın ve kalbin başka yerde olmasın! Bunlar, Kur'ân-ı Kerîm okurken, Rabbini zikrederken ve namaz kılarken. Bu üç halde bir an bile aklını ve gönlünü başka yere verme. Allah'ın huzurunda olduğunu unutma! Yoksa yönünü kıbleye çevirip de, aklın başka şeyler peşinde olursa, bunun değeri zaafa uğrar. Yönünü İslâm'ın doğduğu ilk mâbed olan Kâbe'ye, kalbini de Hazreti Allah'a bağla! Ayrıca âriflerden olmak istersen; sükûtun fikir, bakışın ibret ve dileğin tâat olsun. Zira bu üç haslet, âriflerin alâmetidir.
Oğlum! Kul borcundan son derece sakın! Bir kuruş borç yüzünden, kabul olmuş pek çok ibadetin sevabı gider. Rasûl-i Ekrem sallâllâhu aleyhi ve sellem, borçlu olarak ölenlerin namazını kılmazdı. Bundan maksadı, zengini merhamete getirip alacağını bağışlatmaktı. Mümin, borç yaparken fuzuli yere borca girmez. Lâkin zarureten borçlanırsa ve ödemek niyetiyle alırsa, Allah Teâlâ ona yardımcı olur. Hattâ ödemenin gayreti içinde olup da borcunu ödeyemeden ölürse, kıyamette de Allah yardımcısı olur.
Belaya da şükretmek lazımdır. Çünkü küfür ve günahlardan başka belâ yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın! Allah, senin iyiliğini, senden daha iyi bilir. Şer zannettiğin çok şey vardır ki senin için hayırdır. Hayır zannettiğin çok şey vardır ki senin için şerdir. En selamet yol, ilâhi takdire razı olman, her hale şükür diyebilmendir.
Oğlum! Son derece dikkat edeceğin bir cihet varsa, o da kimler ile düşüp kalktığındır. Şunu iyi bil ki bir sepet sağlam elma, içindeki bir çürük elmayı sağlama çıkartamaz. Fakat bir çürük elma, hepsini çürütür. Bunun için daima salihlerle düşüp kalk!
İyi arkadaş da, gül yağı satana benzer, ya satın alırsın, ya o sana biraz sürer veya hiç olmazsa yanında bulunduğun müddetçe güzel koku taşırsın. Kişi sevdikleri ile beraberdir. Dünyada kimi sever ve kim ile düşüp kalkarsan kıyamette onunla haşrolunursun. O halde ilmi ile amel eden alimlerin ve salihlerin sohbetine devam et!
Oğlum! Hayatta her şey Allah'ın taksimi iledir. Allah; kimini zengin, kimini yoksul, kimini sağlam, kimini sakat, kimini alim ve kimini cahil kılmıştır. Dünyanın düzeni ancak böyle sağlanır. Kendinden düşük kimseleri gördüğün vakit, böbürlenip onları hakir görme! Sen onların yerinde, onlar da senin yerinde olabilirdi. İşte bunu düşünerek yoksullar ile arkadaş ol! Onlara karşı daima alçak gönüllü olmaya çalış! İnsanlık ve İslâmlık vakarını koru! Saadet ancak böyle elde edilir. Dünya ve ahirette huzur istersen, kimseyi incitme! Senden gencini gördüğün vakit; "Bunun günahı benden az", senden yaşlısını gördüğün vakit; "Bunun sevabı benden çok, bilmediğim tarafları ile benden daha faziletlidir" düşüncesi ile onlara bak! Bir alim gördüğünde; "Bunun ilmi var, kendisini kurtarır", senden cahilini gördüğünde; "Bu bilmez, Allah onu bağışlar", diye düşün! Hattâ bir kâfir gördüğün vakit, son nefes belli olmadığından; "Allah Teâlâ buna hidâyet nasip ederse, bütün günahları bağışlanmış ve tertemiz olarak ilâhi huzura çıkabilir. Acaba benim son nefesim ne olur?" diye akıbetini düşün! Kendini ne kadar tanır ve ne kadar düşük görürsen, Allah katında o nisbette mevki kazanırsın.
Oğlum! Elinden geldiği kadar din kardeşlerinin ihtiyaçlarını karşıla! Zira Rasûl-i Ekrem sallâllâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
"Kim mümin kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah Teâlâ da onun bir ihtiyacını giderir." (Buhârî, Mezâlim, 3)
Diğer bir hadîs-i şerîfte Rasûl-i Ekrem sallâllâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
"Kim bir müslümanın ayıbını örterse, Allah Teâlâ da dünya ve âhirette onun ayıbını örter." (Müslim, Birr, 72)
Aklı olan kimse nefsine demelidir ki: "Benim sermâyem, yalnız ömrümdür. Başka bir şeyim yoktur. Bu sermâye, o kadar kıymetlidir ki, verilen her nefes, artık hiçbir şekilde ele geçmez. Nefesler sayılıdır ve azalmaktadır." O halde, nefeslerini iyi değerlendir ve bu fânî dünyaya yarın ölecekmiş gibi nazar et. Bütün azâlarını haramdan koru ve takvâya sarıl.
Allah'ım! Ömrümüzü saadetle sona erdir. Rıza-yı ilâhiyyene ve Cemâlullâha nâiliyet nasib eyle! Sabah-akşam bizi afiyetten ayırma! Takvâyı bize azık kıl, tevekkül ve güvenimizi sana yönelt! Bizi hak yolda sabit kıl! İbâdete lâyık ancak Sen'sin. Sen'i noksan sıfatlardan tenzîh ederim. Sana lâyıkıyla kulluk edemediğim için zalimlerden oldum.
Hamd, alemlerin Rabbi Allahu Teâlâ'ya; salât ü selâm, Fahr-i Cihan Efendimiz Muhammed Mustafa'ya olsun!
alıntı
Allah razı olsun...http://www.frmtr.com/islam-ve-insan/107137-imam-i-gazaliden-hayati-ogutler.html
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4953
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 52

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz