baba oğul
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

4.SINIF İNGİLİZCE

Aşağa gitmek

4.SINIF İNGİLİZCE Empty Unit 1 CLASSROOM RULES:Ünite 1 SINIF KURALLARI

Mesaj  Admin Ptsi Eyl. 09, 2019 11:08 am


Unit 1
Late: Geç I am sorry, I am late. Özür dilerim, geç kaldım.
Open :Açık Window is open. Pencere açık.
Window: pencere Open the window, please. Lütfen pencereyi aç.
Come in: İçeri gel You may come in. İçeriye girebilirsin.
Right now: Şimdi Be quiet! We are in a lesson right now. Sessiz ol. Şu an dersteyiz.
Sit :oturmak Sit next to your friend. Arkadaşının yanına otur.
Please :Lütfen Please give me your eraser. Silgini verir misin lütfen.
Eat :Yemek yemek Eat your hamburger. Hamburgerini ye.
Drink :içmek I want to drink tea. Çay içmek istiyorum.
Prepare :hazırlamak My mum prepares meal for me everyday. Annem her gün benim yemek hazırlar.
Order: Sıraya koymak Order the pictures. Resimleri sıraya koy.
Rules: kurallar We should follow the rules. Kuralları takip etmeliyiz.
Use :kullanmak Use your pencil to draw. Çizmek için kalem kullan.
Circle: Daire içine almak Circle the right answer. Doğru cevabı daire içine al.
Need :ihtiyaç duymak Circle what you need. İhtiyacın olanı daire içine al.
Puppet: Kukla I like watching puppet shows. Kukla şovlarını izlemeyi severim.
Find: bulmak Can you find my pencil? Kalemimi bulabilir misin?
Request :istek Look at the food list and make your request. Yemek listesine  bak ve isteğini yap.
Permission izin Ask for permission to leave the class. Sınıftan ayrılmak için izin iste.
Sure :Elbette Sure, you can borrow my pencil. Elbette kalemimi ödünç alabilirsin.
Ten: On I am ten years old. 10 yaşındayım.
Twenty: Yirmi I have twenty games in my computer. Bilgisayarımda 20 tane oyun var.
Thirty :Otuz There are thirty dogs in the house. Evde 30 tane köpek var.
Forty: Kırk When I am forty, I will be old. 40 yaşına geldiğimde yaşlı olacağım.
Fifty: Elli Fifty is my favorite number. 50 benim favori numaram.
Sixty: Altmış Sixty is less than seventy. 60 70’ten daha azdır.
Seventy: Yetmiş Seventy is more than sixty. 70 60’tan daha fazladır.
Eighty: Seksen Eighty is not a good age to start a new life. 80 yeni bir hayata başlamak için iyi bir yaş değildir.
Ninety :Doksan I love number ninety. 90 sayısını severim.
Hundred: Yüz My nephew can count to hundred. Yeğenim 100’e kadar sayabiliyor.
Twenty-five: Yirmi beş I will graduate when I am twenty-five. 25 yaşıma geldiğimde mezun olmuş olacağım.
Sixty-four: Altmış dört My mother was born in nineteen sixty-four. Annem 1964’te doğmuş
Ninety-eight Doksan sekiz I have got ninety-eight dollars in my pocket. Cevimde 98 dolar var.
Missing: Eksik, kayıp There is a missing cat in the neighborhood. Mahallede kayıp bir kedi var.
Dice: Zar Roll the dice. Zarı at.
Unit 2
Children :çocuklar Children learn a lot from playing. Çocuklar oyun oymaktan bir sürü şey öğrenir.
Repeat: Tekrar et Please repeat after me. Lütfen benden sonra tekrarla.
Animal: Hayvan The whale is the largest animal on earth. Balina dünyadaki en büyük hayvandır.
Guess: Tahmin etmek I guess you will be very busy tonight. Tahmin ediyorum bu akşam çok meşgul olacaksın.
Africa: Afrika Elephants live in Asia and Africa. Filler Asya ve Afrika’da yaşar.
Europe: Avrupa There many little countries in Europe. Avrupa’da birçok küçük ülke vardır.
Asia Asya Elephants live in Asia and Africa. Filler Asya ve Afrika’da yaşar.
South / North America :Güney / Kuzey Amerika People in South and North America speak different languages. Kuzey ve Güney Amerika’daki insanlar faklı dilleri konuşmaktadır.
Antarctica: Antarktika Antarctica is very cold place. Antartika çok soğuk bir yerdir.
Germany :Almanya Germany is an European country. Almanya bir Avrupa ülkesidir.
Spain: İspanya Spain has many famous football teams. İspanya’nin birçok ünlü futbol takımı vardır.
India :Hindistan Number of people in India is very high. Hindistan’daki insanların sayısı çok fazladır.
Turkey: Türkiye I live in Turkey. Türkiye’de yaşıyorum.
Japan: Japonya People in Japan speak Japanese. Japonya’daki insanlar Japonca konuşur.
Mexico: Meksika Bean is very common food in Mexico. Fasulye Meksika’da çok yaygın bir yiyecektir.
Saudi Arabia: Suudi Arabistan Pilgrims go to Suudi Arabia to visit Mecca. Hacılar Suudi Arabistan’a Mekke’yi ziyaret etmek için giderler.
England :İngiltere The capital city of England is London. İngiltere’nin başkenti Londra’dır.
German :Alman I have a foreign friend and he is German. Benim yabancı bir arkadaşım var ve o Alman.
Spanish :İspanyol Xabi Alonso is Spanish. Xabi Alonso İspanyoldur.
Indian: Hint, Hintli I like watching Indian movies. Hint filmlerini izlemekten hoşlanırım.
Turkish :Türk This is Mehmet. He is Turkish. Bu Mehmet. O Türk’tür.
Arabian :Arap Arabian people are usually in Asia and Africa. Araplar genellikle Asya ve Afrika’da yaşarlar.
English: İngiliz An English likes to drink tea with milk. İngilizc çayını sütle içmekten hoşlanır.
Mexican: Meksikalı He is Mexican. O Meksikalı.
Japanese :Japon Japanese people eat raw fish. Japonlar çiğ balık yerler.
Point: işaret et, göster Point the right picture. Doğru resmi göster.
Live :yaşamak My friend lives in Bakırköy. Arkadaşım Bakırköy’de yaşıyor.
From: itibaren, -den She is from Turkey. O Türkiye’den-O Türkiye’li.
Age: Yaş My age is 30. Yaşım 30.
Country :ülke America is a beautiful country. Amerika güzel bir ülkedir.
Nationality: milliyet What is your nationality? Ulusun nedir?
Match :eşlemek Match the word with the picture. Kelimeyi resimle eşleştirmek.
ID card :kimlik kartı Show your ID card before entering. Girmeden önce kimlik kartını göster.
Shalwar: Şalvar Villagers in Turkey wear Shalwar Türkiye’deki köylüler Şalvar giyerler.
Kimono: Kimono Japanese women wear Kimono. Japon kadınlar Kimono giyerler.
Fez :Fes You wear a fez on your head. Fesi başına giyersin.
Poncho: Panço Poncho is not a good dress. Panço güzel bir elbise değildir.
Sari :Sari Women in India usually wear Sari. Hindistan’daki kadınlar genellikle Sari giyerler.
I think :bence I think you are successful. Bence sen başarılısın.
Toy collection: oyuncak koleksiyonu My brother has a toy collection. Erkek kardeşim oyuncak koleksiyonuna sahip.
Doll :Oyuncak bebek She loves to play with dolls. O oyuncak bebeklerle oynamaktan hoşlanır.
Soldier: Asker Soldiers are waiting near the border. Askerler sınırın yakınında bekliyorlar.
Unit 3
Free time: Boş zaman I spend my free time playing computer games. Boş zamanlarımı bilgisayar oynarak geçiririm.
Tick: doğru işareti(Tick) koymak Tick 3 sentences. 3 cümleye doğru Tick koy
Cross: Çapraz (işareti) koymak You can cross the sentence. Cümleye çapraz işareti koyabilirsin.
Cartoons: Çizgi filmler My four years old boy watches cartoon all the time. 4 yaşındaki oğlum her zaman çizgi film izliyor.
Diving :Dalış, dalmak Diving requires lots of skills. Dalmak bir çok beceri ister.
Riding: Binme Riding a horse could be fun. At sürmek eğlenceli olabilir.
Playing chess :Satranç oynamak Playing chess improves your intelligence. Satranç oynamak zekanı geliştirir.
Climbing: Tırmanma Climbing is hard when the peak is so high. Zirve yüksek olduğunda tırmanmak zorlaşır.
Doing puzzles :Yapboz yapmak Doing puzzles with your child helps him to improve his memory. Çocuğunla yapboz yapmak hafızasını geliştirmesine yardımcı olur.
Fishing: Balık tutma Teach me fishing. Bana balık tutmayı öğret.
Collecting coins: Madeni para koleksiyonu yapmak Collecting coins is a hard job. Madeni para koleksiyonu yapmak zor bir iştir.
Hobby :Hobi Reading a book is one of my hobbies. Kitap okumak hobilerimden biridir.
Lip-read :Dudak okumak I mute TV and try to lip-read to understand people what really say. Televizyonu sessiz konuma getirdim ve insanları anlamak içim dudaklarını okumaya çalıştım.
Tic-Tac-Toe: SOS oyunu During the lesson we play Tic-Tac-Toe Ders esnasında SOS oynarız.
Comic: Karikatür-mizah dergisi I buy a comic every week. Her hafta karikatür dergisi alırım.
Pair: Çift Teacher says “We should work in pairs.” Öğretmen diyor ki “Çift şeklinde çalışmalıyız.”
Take turn: yer-sıra değiştirmek After this exercise you take turn. I’ll do the rest. Bu egzersizden sonra yer değiştir. Ben gerisini hallederim.
Line: Hat, çizgi Hold the line. Hattı koruyun.
Questionnaire :anket You should fill the Questionnaire. Anketi doldurmalısın.
Below: Altında Put your things below the table. Şeylerini masanın altına koy.
Put: Koymak Put your things below the table. Şeylerini masanın altına koy.
Winner: kazanan And the winner is Michael Jackson. Ve kazanan Michael Jackson.
Watering: sulama I forget watering the plants at home. Evdeki bitkileri sulamayı unutuyorum.
Unit 4
Cartoon: çizgi film My children watches cartoons all the time. Çocuklarım her zaman çizgi film izliyor.
Character: Karakter Our dog has a good character, and is great with children. Köpeğimizin iyi bir karakteri var ve çocuklarla harika geçiniyor.
Act :davranmak Act just like you know. Bildiğin gibi davran.
Elephant: Fil I go to see an elephant, a parrot and a dolphin in the zoo. Hayvanat bahçesindeki fili, papağanı ve yunusu görmeye giderim.
Parrot: Papağan I go to see an elephant, a parrot and a dolphin in the zoo. Hayvanat bahçesindeki fili, papağanı ve yunusu görmeye giderim.
Dolphin: Yunus I go to see an elephant, a parrot and a dolphin in the zoo. Hayvanat bahçesindeki fili, papağanı ve yunusu görmeye giderim.
Catch a fish: Balık yakalamak Don’t give me fish, teach me how to catch a fish. Bana balık verme, nasıl balık tutulur öğret.
Carry: taşımak I carry my books in my bag while going to the school. Okula giderken kitaplarımı çantamın içinde taşırım.
Take photo: Fotoğraf çek You can’t take photo in the museum. Müzede fotoğraf çekemezsin.
Hero: Kahraman Superman is a hero. Süpermen bir kahramandır.
Heroine: kahraman kadın Wonderwoman is one of my favorite heroines. Harikakadın benim favori kahraman kadınlarımdan.
Lift weight :Ağırlık kaldırma Lifting weight may hurt your back. Ağırlık kaldırmak sırtını incitebilir.
Run: Koşmak Run like the wind. Rüzgar gibi koş.
Amazing :şaşırtıcı, inanılmaz It is an amazing movie. İnanılmaz bir film.
Rope: halat, ip Hold the rope, or you will fall. İpi tut yoksa düşeceksin.
Mountain: Dağ To climb a mountain you should have right equipments. Dağa tırmanmak için doğru ekipmana sahip olman gerekir.
Count :saymak My nephew can count to hundred. Yeğenim 100’e kadar sayabiliyor.
Sing a song: şarkı söylemek When I am alone I like to sing a song. Yalnız olduğumda şarkı söylemeyi severim.
Spell: hecelemek Can you spell your name, please? Lütfen isminizi heceleyebilir misiniz?
Continent :kıta There are seven continents in the world. Dünyada 7 tane kıta vardır.
Surname :Soyadı What is your surname? Soyadın ne?
Hometown: Memleket Where is your hometown? Memleketin neresi?
Manage :Yönetmek That man can’t manage a business. O adam iş yönetemez.
Unit 5
Number: Numara He is the number one. O bir numara.
Wash :Yıkamak Wash your car, it is very dirty. Arabanı yıka, çok kirli.
Have dinner :Akşam yemeği yemek When I arrive home, I will have dinner. Eve vardığımda, akşam yemeği yiyeceğim.
Brush: Fırçalamak Brush your teeth twice a day. Dişlerini günde 2 kez fırçala.
Each: Her biri Mothers love each of their children. Anneler her bir çocuğunu sever.
Smile: Gülümsemek Smile to your friend. Arkadaşına gülümse.
Special: Özel It is a special gift. O özel bir hediye.
Everywhere: Her yer I go everwhere you go. Senin gittiğin her yere ben de giderim.
Weekdays: Hafta içi I work on weekdays. Hafta içi çalışırım.
Weekend :Hafta sonu I sleep at the weekend. Haftasonu uyurum.
Monday: Pazartesi Monday is the workday. Pazartesi iş günüdür.
Tuesday: Salı She has an appointment on Tuesday. Salı günü randevusu var.
Wednesday :Çarşamba There is a match between Barcelona-Real Madrid on Wednesday. Çarşamba günü Real Madrid-Barcelona arasında maç var.
Thursday: Perşembe We will leave the town on Thursday. Perşembe günü kasabadan ayrılacağız.
Friday: Cuma I love Fridays. Because it is the end of the week. Cumaları severim. Çünkü haftanın sonu.
Saturday: Cumartesi I play football on Saturdays. Cumartesileri futbol oynarım.
Sunday: Pazar Sunday is holy day for Christians. Pazar Hristyanlar için kutsal gündür.
Busy Meşgul Don’t talk to me I’m busy right now. Benimle konuşma şu an meşgulüm.
Daily routine: Günlük rutin Eating a banana a day is my daily routine. Günde bir tane muz yemek günlük rutinimdir.
Invitation :davetiye I have an invitation for the birthday party. Doğumgünü partisi için davetiyem var.
Half-Term: Yarı dönem-yıl Students are going to the half-term concert on Friday. Öğrenciler Cuma günü yarı yıl konserine gidiyor.
Morning: Sabah I wake up in the morning. Sabahleyin kalkarım.
Afternoon :Öğleden sonra A baby is sleeping in the afternoon. Bebek öğleden sonra uyuyor.
Noon:Öğle vakti It is dangerous to go out in the noon. Öğlen vakti dışarı çıkmak tehlikelidir.
Evening :Akşam Before the evening we go to seaside. Akşamdan önce deniz kenarına gideriz.
Night :Gece The night is dark and full of terrors. Gece karanlık ve terörle dolu.
Unit 6
Doing experiment :deney yapma Be careful while doing experiment. Deney yaparken dikkatli ol.
Microscope :Mikroskop Microscope provides us to see the tiniest creatures. Mikroskop en küçük yaratıkları görmemizi sağlar.
Tube :Tüp Fill the tube. Tüpü doldur.
Bottle: Şişe I need a bottle of water Bir şişe suya ihtiyacım var.
Magnifier :Büyüteç If you have a difficulty to read, use a magnifier. Eğer okuma zorluğun varsa, büyüteç kullan.
Lab coat :Laboratuvar önlüğü Wear a lab coat before entering the lab. Laboratuvara girmeden önce laboratuvar önlüğü giy.
Glass :Bardak I need a glass of water. Bir bardak suya ihtiyacım var.
Goggles: Gözlük Goggles prevent your eyes from harmfull effects of experiments. Gözlükler seni deneylerin zararlı etkilerinden korur.
In: İçinde Water is in the bottle. Su şişenin içindedir.
On: üzerinde There is a book on the table. Masada kitap vardır.
Near: yakın The sport centre is too near. Spor merkezi çok yakın.
Behind :arkasında Look at your behind. Arkana bak.
In front of: Önünde 30 men are waiting in front of you. 30 kişi önünde bekliyor.
Equipment: ekipman With the right equipment you can do anything. Doğru ekipmanla herşeyi yapabilirsin.
Label: Etiketlemek Don’t label people according to their appearences. İnsanları görünüşlerine göre etiketleme.
Bookcase: Kitaplık Books are on the bookcase. Kitaplar kitaplıkta.
Cover: örtmek, kapatmak Some women cover their heads. Bazı kadınlar başlarını örter.
Mix: karıştırmak Mix true ingredients gently. Doğru malzemeleri nazikçe karıştır.
Fold :katlamak Sophie, can you help me fold the laundry when it’s dry? Sophie çamaşırlar kuruduğunda bana katlamama yardımcı olur musun?
Peel: soymak Peel the potato. Patatesi soy.
Pour: dökmek Pour some water in it. İçine biraz su koy.
Shake: Sallamak Shake your hand firmly. Elini sıkıca salla.
Plant: bitki Plants absorb water. Bitkiler suyu emer.
Put into order: sıraya koymak Listen and put the sentences into order. Dinle ve cümleleri sıraya koy.
Carnation: Karanfil Put the carnations in the vase. Karanfilleri vazoya koy.
Food coloring: Gıda boyası Add some food colorings to do candy. Şekere biraz gıda boyası kat.
Retell :tekrar anlatmak Retell the experiment. Deneyi tekrar anlat.
Lettuce: Marul Use “lettuce” this time. Bu seffer marulu kullan.
Absorb :emmek Plants absorb water. Bitkiler suyu emer.
Fizzy drink: Gazlı içecek Make a lemonade fizzy drink. Limonlu gazlı içecek yap.
Scientist: Bilim insanı Let’s do an experiment for little scientists. Bilim adamları için deney yapalım.
Baking soda :Karbonat Don’t forget to add baking soda. Karbonatı eklemeyi unutma.
Stir:karıştırmak Add some baking soda and stir. Biraz karbonat ekle ve karıştır.
Unit 7
Job :İş My job is teaching English. İşim İngilizce öğretmek.
Building :bina I live in that building. O binada yaşıyorum.
Officer: memur My uncle is an officer. Amcam memur.
Actor: Aktör Actors and Actresses earn lot of money. Aktörler ve Aktrisler çok para kazanıyor.
Actress: Aktris Actors and Actresses earn lot of money. Aktörler ve Aktrisler çok para kazanıyor.
Doctor: doktor I will be a doctor. Doktor olacağım.
Engineer: Mühendis Engineers build bridges and tall buildings. Mühendisler köprü ve uzun binalar inşa ederler.
Policeman: polis A Policeman catches bad people. Polis kötü adamları yakalar.
Policewoman: Kadın Polis A Policewoman is searching people. Kadın polis insanları arıyor.
Farmer: Çiftçi Farmers grow plants. Çiftçiler bitki yetiştirir.
Nurse: Hemşire A nurse takes care of patients. Hemşire hastalara bakar.
Businessman :İşadamı A businessman builds new job areas. İş adamı yeni iş alanları kurar.
Worker: İşçi Businesses must protect workers’ rights. İş yerleri çalışanların haklarını korumalı.
Paste: Yapıştırmak Don’t copy and paste your homework from Internet. Ödevini internetten kopyala ve yapıştır yapma.
Mime :taklit etmek Mime the jobs of people. İnsanların işlerini taklit et.
Factory: Fabrika Factories produce new things. Fabrikalar yeni şeyler üretir.
Get up: Kalk She gets up at 7 a.m. . O saat 7’de kalkar.
Collage: Kolaj Prepare a collage about a person’s job. Kişinin işi hakkında kolaj hazırla.
Fly: Uçmak Fly like the wind. Rüzgar gibi uç.
Drive: sürmek I can drive a car. Araba sürebilirim.
Illustrate: örneklemek Illustrate the steps of an experiment with simple instructions. Deneyin adımlarını basit talimatlarla örnekle.
accordion book: akordeon kitap Prepare an accordion book. Akordeon kitabı hazırla.
Visual :Görsel Prepare a visual about your parents and their jobs. Ebeveynlerin ve onların işleri hakkında görsel hazırla.
Column: sütun Place the name into columns. İsmi sütuna yerleştir.
School :Okul This school has got thousand students. Bu okulun 1000 tane öğrencisi var.
Hospital: Hastane This is a hospital with high quality. Bu yüksek kaliteli bir hastanedir.
Farm: Çiftlik There are lots of cows in the farm. Çiftlikte bir çok inek bulunmaktadır.
Fire station :İtfaiye The fire station is hiring new fire-fighters. İtfaiye yeni itfaiyeciler işe almakta.
Drawing: Çizim Da Vinci’s drawings are extraordinary. Da Vinci’nin çizimleri sıradışı.
Display: göstermek, sergilemek Display to your friend. Arkadaşına göster.
Unit 8
Dress :Elbise It is a blue dress. O mavi bir elbise.
Trouser: Pantolon Your trouser is dirty. Pantolonun kirli.
Hat Şapka :It is a sunny day, don’t forget your hat. Güneşli bir gün, şapkanı unutma.
Jacket :Ceket Wear your jacket, it is cold. Ceketini giy hava soğuk.
Shoe :Ayakkabı My shoes are old. Ayakkabılarım eski.
Boot :Çizme In winter you should wear boot. Kışın bot giymelisin.
Describe: Tanımlamak Describe your family. Aileni tanımla.
Socks :Çorap Socks can smell very bad. Çorap çok kötü kokabilir.
Blouse :Bluz The girl’s blouse is very beautiful. Kızın bluzu çok güzel.
Skirt :Etek Skirts in the shop are cheap. Dükkandaki etekler ucuz.
Flip-flops: Parmak arası terlik Flips-flops are always trend of summer-time. Parmak arası terlikler daima yazın trendi olmuştur.
Scarf: Eşarp Many women in Turkey wear scarf. Türkiye’deki birçok kadın eşarp takmaktadır.
Sweater :Kazak My grandmother is knitting a sweater. Büyükannem kazak örüyor.
Jeans: Kot Blue jeans company sell jeans. Blue Jeans şirketi kot pantolon satmaktadır.
Cap: şapka A cap protects you from hot weather. Şapka seni sıcak havada korur.
Coat Ceket The coat is leather. Bu ceket deri.
Season: Sezon, mevsim There are less tourists in Turkey in this season. Bu sezonda Türkiye’de daha az turist var.
Spring :bahar Flowers bloom in spring. Çiçekler baharda açar.
Summer: Yaz Summer is very hot and dry. Yaz çok sıcak ve kurudur.
Fall / Autumn: Sonbahar Leaves of trees fall in fall. Ağaçların yaprakları sonbaharda düşer.
Winter: Kış It can snow in winter. Kışın kar yağabilir.
Hot: Sıcak It is hot tea. Sıcak çay.
Warm:Ilık Babies should drink warm liquids. Bebekler ılık sıvıları içmeli.
Cool: serin,havalı. The weather in spring is usually cool and cold. Baharda hava genellikle serin ve soğuk.
Cold :Soğuk The weather in spring is usually cool and cold. Baharda hava genellikle serin ve soğuk.
Weather conditions :Hava koşulları Weather conditions in the east is getting worse. Doğudaki hava koşulları kötüye gidiyor.
Rain Yağmur The rain is going on. Yağmur devam ediyor.
Rainy Yağmurlu It is a rainy day. Yağmurlu bir gün.
Snow Kar There are lots of snow over the roof. Çatıda çokça kar var.
Snowy Karlı Today will be snowy. Bugün karlı olacak.
Sun Güneş Sun is in the sky. Güneş gökyüzünde.
Sunny Güneşli I like sunny days. Güneşli günleri severim.
Wind rüzgar Run like the wind. Rüzgar gibi koş.
Windy rüzgarlı Mountain peaks are windy. Dağ zirveleri rüzgarlıdır.
Fog Sis There is a fog over the sea. Denizin üstünde sis vardır.
Foggy Sisli Istanbul wakes up a foggy day. İstanbul sisli bir güne uyanır.
Cloud Bulut Those are rain clouds. Onlar yağmur bulutları.
Cloudy Bulutlu Cloudy days makes me feel depressed. Yağmurlu günler beni depresif hissettirir.
Put on Giymek Put on your clothes, we are going out. Elbiseni giy, dışarı çıkıyoruz.
Wear Giyinmek Wear your jacket, it is cold. Ceketini giy hava soğuk.
Take Almak Shut up and take my money. Kapa çeneni ve paramı al.
Umbrella Şemsiye I need an umbrella on rainy days. Yapmurlu günlerde şemsiyeye ihtiyacım var.
Sunglasses Güneş gözlüğü Sunglasses may protect you from the harmful effects of direct sun. Güneş gözlükleri seni güneşin zararlı etkilerinden koruyabilir.
Sweatshirt Kazak I am looking for different sweatshirt models. Farklı kazak modelleri arıyorum.
Gloves eldiven In cold weather don’t forget to wear gloves. Soğuk havada eldiven giymeyi unutma.
Borrow Ödünç almak You can always borrow money from banks with interest. Her zaman bankalardan faizle birlikte para ödünç alabilirsin.
Broken Kırık My heart is broken. Kalbim kırık.
Lost Kayıp She is lost. O kayıp.
Dirty Kirli Mum is washing my dirty clothes. Annem kirli elbiselerimi yıkıyor.
Rectangular dikdörtgen biçiminde A farmer has a rectangular-shaped field. Çiftçinin dikdörtgen biçiminde tarlası var.
Triangular üçgen şeklinde Nowadays young people try to build triangular-shaped bodies. Bugünlerde gençler üçgen şeklinde vücutlar yapmaya çalışıyorlar.
Accessory Aksesuar I am thinking to buy a beautiful accessory for my wife. Karım için güzel bir aksesuar almayı düşünüyorum.
Cut out Kesmek Cut out the clothes from the book. Elbiseleri kitaptan kes.
Unit 9
Energetic Enerjik He is a energetic person. O enerjik birisi.
Funny Komik How funny that is. Ne kadar da komik.
Shy Utangaç She is too shy. O çok utangaç.
Quite Sessiz Be quiet, please. Sessiz olun, lütfen.
Hardworking Çalışkan A hardworking student always does his homework. Çalışkan bir öğrenci her zaman ödevini yapar.
Polite Kibar A polite gentlemen opens the door to the guests. Kibar adam konuklara kapıyı açar.
Clever zeki He can solve every question. He is very clever. O her soruyu çözebilir. O çok zekidir.
Cheerful Neşeli The dog loves to play with people. It is cheerful and friendly. Köpek insanlarla oynamayı seviyor. O neşeli ve arkadaş canlısıdır.
Friendly Arkadaş canlısı The dog loves to play with people. It is cheerful and friendly. Köpek insanlarla oynamayı seviyor. O neşeli ve arkadaş canlısıdır.
Blonde Sarışın A blonde woman is passing by. Sarışın bir kadın geçiyor.
Fair Açık (saç) She has fair hair. Onun açık renkte saçı var.
Dark karanlık Don’t walk in the dark. Karanlıkta yürüme.
Straight Düz A drunk person can not walk straight. Sarhoş insan düz yürüyemez.
Wavy Dalgalı Sea is wavy today. Deniz bugün dalgalı.
Curly Kıvırcık I think people with curly hair are more beautiful. Bence kıvırcık saçlı insanlar daha güzel.
Mustache Bıyık You have a thing on your mustache. Bıyığında bir şey var.
Beard Sakal Shave your beard. Sakalını kes.
Look like Gibi görünmek, benzemek She looks like my brother. Anneme benziyor.
Mask maske Some people hide behind their masks. Bazı insanlar maskelerinin arkasına gizlenir.
Celebrity ünlü There are many celebrities in Nişantaşı. Nişantaşında bir çok ünlü vardır.
Draw çizmek Can you draw an elephant? Fil çizebilir misin?
Talented Yetenekli Messi is a very talented footballer. Messi çok yetenekli bir oyuncudur.
Rude Kaba Swearing is a rude behaviour. Küfür etmek kaba bir davranıştır.
Physical Fiziksel After illness, I need to gain my physical strength back. Hastalıktan sonra fiziksel gücümü geri kazanmalıyım.
Body Vücut His body shape is like an apple. Onun vücut şekli elma gibi.
Slim İnce My sister doesn’t eat anything, she has a slim body. Kız kardeşim hiçbir şey yemiyor, o ince bir vücuda sahip.
Fashionable Modaya uygun Wear fashioanable clothes. Modaya uygun kıyafetler giy.
Add Eklemek Add some salt on it. Üzerine biraz tuz ekle.
Unit 10
Menu Menü Choose your meal from the menu. Yemeğini menüden seç.
Soup Çorba This soup is cold. Bu çorba soğuk.
Chicken Tavuk A chicken is my favorite supper. Tavuk benim favori yemeğim.
Fish Balık Don’t give me fish, teach me how to catch a fish. Bana balık verme, nasıl balık tutulur öğret.
Ice-cream Dondurma It is very hot today, I want to eat an ice-cream. Bugün çok sıcak, dondurma yemek istiyorum.
Breakfast Kahvaltı What do you have at breakfast? Kahvaltıda ne yersin?
Lunch Öğle yemeği For lunch, I will eat a tost. Öğlen yemeğine tost yiyeceğim.
Dinner Akşam yemegi We are going to dinner tonight. Akşam yemeğine gideceğim.
Fill doldurmak Fill the blanks with right answers. Boşlukları doğru cevaplarla doldur.
Picnic basket Piknik sepeti Don’t forget to get the picnic basket. Piknik sepetini almayı unutma.
Take note not almak Take not while listening. Dinlerken not al.
Main course Ana yemek What is the today’s main course? Bugünün ana yemeği nedir?
Drinks İçecekler Drinks are on me. İçecekler benden.
Desserts tatlılar Look at the desserts list. Tatlı listesine bak.
Lemonade limonata I can drink cold lemonade. Soğuk bir limonata içebilirim.
Coffee Kahve Coffee makes you awake. Kahve seni uyanık tutar.
Tea Çay Tea with bread ring is definitely delicious. Çayla simit kesinlikle lezzetlidir.
Orange juice portakal suyu Orange juice is good for your health. Portakal suyu sağlığın için iyidir.
Water Su Water is important for every living. Su her bir canlı için önemlidir.
Chips cips This chips are expensive. Bu cipsler pahalıdır.
Hot dog Sosisli For breakfast I eat a hot dog. Kahvaltıda sosisli yerim.
Cupcake küçük kek, çörek Girls want to open a cupcake shop. Kızlar çörek dükkanı açmak istiyor.
Hungry Aç There are many hungry people in the world. Dünyada bir sürü aç insan var.
Thirsty susuz Can you give me some water? I am really thirsty. Biraz su verebilir misin? Çok susadım.
Full Tam, dolu That’s enough, my glass is full. Bu kadar yeter, bardağım dolu.
Yummy Nefis These Turkish delights are yummy. Bu lokumlar nefis.
Turkish delight Lokum These Turkish delights are yummy.
Unit 1 CLASSROOM RULES:Ünite 1 SINIF KURALLARI
Be quiet.Sessiz ol.
RAİSE YOUR HAND.ELLERİNİ KALDIR.
Listen.Dinle.
Listen and follow.Dinle ve takip et.
Hello!l'm Theo.Merhaba!Ben Theo'yum.
Read the dialogue.Konuşma metnini oku.
Give me the book,please.Kitabı bana ver, lütfen.
Here,you are.Buyurun.
Thank you.Size teşekkür ederim.
May l clean the board? Tahtayı temizleyebilir miyim?
Superman can fly.Süpermen uçabilir.
Superman can lift.Süpermen kaldırabilir.







Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4930
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

4.SINIF İNGİLİZCE Empty Geri: 4.SINIF İNGİLİZCE

Mesaj  Admin Paz Mayıs 08, 2016 11:13 pm

UNİT:9  MY FRİENDS:BENİM ARKADAŞLARIM

Funny → eğlenceli
Rude → kaba
Polite → kibar
Stingy → cimri
Helpful → yardımsever
Generous → cömert
Friendly → arkadaş canlısı
Trustworthy → güvenilir
Honest → dürüst
Have a good sense of humour
(İyi bir espiri anlayışına sahip)
Supportive → destekleyici
Sensitive → duyarlı
Reliable → güvenilir
Nice → güzel, hoş
Sincere → samimi
Short → kısa
Tall → uzun
Anxious → gergin
Thankful → minnettar
Angry → kızgın
Worried → endişeli
Hardworking → çalışkan
Lazy → tembel
Kind → iyi kalpli
Understanding → anlayışlı
Crazy→ çılgın
Cheerful→neşeli
Medium-height→orta boylu
Slim→ince
Plumb→şişman,balık etli.
Good at → bir şeyde iyi olma
Bad at → bir şeyde kötü olma
Friendship→ arkadaşlık
Tell the truth→ doğruları söyle.
Fair:Kumral
1 What does she/he look like ?
Burada amacımız kişinin daha çok dış görünüşünü ilgilendiren sıfatlar ila cevap vermektir. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir;

Blonde hair : Sarı saç
Green Eyes : Yeşil Gözler
Wear Glasses : Gözlük takar
Long Hair : Uzun saç
Short Hair : Kısa saç
Straight Hair: Düz saç
Curly Hair : Bukleli, Kıvırcık saç
She has got green eyes and blonde hair.
She has got long curly hair.

bunun yanısıra kişinin boyu, kilosu gibi sıfatlarıda içerebilir;

He is tall. (o, uzundur)
He is short. (O, kısadır)
He is Ugly. (O, çirkindir)
He is handsome. (O,yakışıklıdır)
She is beautiful. (O kız, Güzeldir)
She is pretty. (O kız, hoştur)
She is old/young. (O kız gençtir/yaşlıdır)

2 What is she like ?
Bu soru yukarıdaki soruya benzemekle beraber aslında fiziksel görünümünden çok karakter sıfatları ile ilgilidir.

She is reliable. (O kız, güvenilirdir)
She is shy (O kız, utangaçtır)
She is polite. (O kız,naziktir)
She is outgoing. (O kız, dışa dönüktür.)
She is generous (O kız, cömerttir.)
She’s honest. (O kız, dürüsttür.)
Listen and label:Dinle  ve  etiketle.
Label:Etiketlemek,sınıflandırmak.
Listen again and circle the correct words.Tekrar dinle  ve doğru kelimeleridaire içine al.
Marta has a big nose.
Alihas a mustache.
Mehmet has a beard.
Clark has long legs.
Marry has wavy hair.
What does Marta look like? She is tall.She has a beautiful dress.She has fair hair, big ears  and a small nose.
Make masks and describe yourself.Maskeler yap ve kendini tarif et.
What do you look like? Sen nasıl  görünüyorsun?
Whatis Marta like?She is shy.
Look at the pictures.Read and complete the answers. Resimlere bak.Oku ve cevapları tamamla.
She studiesvery hard.She always gets 5 .What  is  she like?  She is   hardworking.
She helps old people.What's she like? She is helpful.
He can lift weights.What's he like?He is strong.
DESCRİBE THE PEOPLE. İNSANLARI TASVİR ET!
PREPARE A POSTER ABOUT YOUR FRİEND OR A FAMİLY MEMBER.
İMAGİNE you are another student in class.Answer.
Ask your friend and fill in the table.
Guess:Who is youe best friend?
PHYSİCAL:
Hair
Eyes.
Body.
Are you hardworking? Yes l am.
No,l'm not.
Are you a boy or a girl?  l'm  a boy.
Do you have dark hair.No, l don't.
Are you slim? No, l'm not.


UNIT 10   FOOD AND DRİNKS YİYECEK  VE İÇECEKLER

Soup:Çorba.
Chicken:Piliç.
Fish:balık.
lce - cream:Dondurma.
Listen and repeat:Dinle ve tekrar et.
Breakfast:Kahvaltı.
LUNCH:ÖĞLE YEMEĞİ.
Dinner:Akşam yemeği.
Prepare a picnic basket.Bir piknik sepetihazırla.
Do you want an apple?  No, Thanks.
What about an apple? Bir elmaya ne dersin? Yes,please.
Would you like fish? Yes, please.

Would you like  ice-cream?Not now,thanks.
Set menu B is for you.Yes,please.
Hungry:Aç.
Thirsity.Susamış.
Full.Tok.
Are you hungry?Aç mısın?  Yes,l am.
Guess and offer.Tahmin et ve ikram et.
YUMMY:NEFİS.
l'm thirsty.may l drink something? Of course.
Does she like cake? No,she doesn't.

Would you like pizza?No,thanks.May be  later.


Would you like some pasta? Yes,please.

Would like; istek bildirme, sormada kullanılır.

I would like a cup of tea.

(Bir fincan çay istiyorum.)

You would like a shirt.

(Bir gömlek istiyorsun.)

Celal would like to go to the zoo after school.

(Celal okuldan sonra hayvanat bahçesine gitmek istiyor.)

Bobo would like to swim in the sea.

(Bobo denizde yüzmek istiyor.)

I would like to rest under the tree.

(Ağacın altında dinlenmek istiyorum.)

They would like to visit their parents.

(Ailelerini ziyaret etmek istiyorlar.)

She would like to drink a cup of coffee.

(Bir fincan kahve içmek istiyor.)

Would like bütün öznelerle kullanılır. Kendisinden sonra bir nesne gelebilir. Fiil gelecekse to ile bağlanır.

Wouldn’t like cümleyi olumsuzlaştırır.

You wouldn’t like to go to work at weekends.

(Hafta sonları işe gitmek istemezsin.)

Bobo wouldn’t like to wake up early.

(Bobo erken kalkmak istemez.)

I wouldn’t like to fly a kite on rainy days.

(Yağmurlu günlerde uçurtma uçurmak istemiyorum.)

They wouldn’t like to hitchhike today.

(Bugün otostop yapmak istemiyorlar.)

We wouldn’t like to eat a chicken today.

(Bugün tavuk yemek istemiyoruz.)

She wouldn’t like to run in the afternoons.

(Öğleden sonraları koşmak istemiyor.)



Cümle would ile başlıyorsa, soru halindedir. (+) işareti olumlu, (-) olumsuz cevap verileceğini gösterir.

Would you like to drive my car? (+)

(Arabamı kullanmak istiyor musun?)

Yes, I would like to drive your car.

(Evet, arabanı kullanmak istiyorum.)

Would Jack like to go out at nights? (+)

(Jack geceleri dışarıya çıkmak istiyor mu?)

Yes, he would like to go out at nights.

(Evet, geceleri dışarıya çıkmak istiyor.)



Would Suna like to speak John? (-)

(Suna, John ile konuşmak istiyor mu?)

No, she wouldn’t like to speak John.

(Hayır, John ile konuşmak istemiyor.)
"Favourite"  kelimesi "en sevdiğin" anlamındadır. Yani "What is your favourite food?"  diyince, "En sevdiğin yemek nedir?" diye sormuş oluruz.

-What is your favourite food?

-My favourite food is chicken.

Mete's favourite food is pizza.


Dikkatinizi çekti mi, cümlelere tek birşeyden bahsetmek (tek kalem gibi) için kelimeden önce "a" harfi ekledik.

Birden fazla şeyden bahsettiğimizde de kelimenin sonuna "-s" ekini ekledik.

Bu iki yöntemle bahsettiğimiz ingilizce bir kelimenin tekil mi çoğul mu olduğunu anlatmış oluyoruz. Şimdi bunları biraz daha yakından inceleyelim.

"a" bir tane manasına  gelir.

a teacher

a cup    

a building        

a car    

a tree
-What is that?

-It is a book.

Sesli bir harf ile başlayan kelimeler için "a" yerine "an" kullanırız.

an orange    

an apple    

an egg    

an elephant

There is an apple in the refrigerator.

There is an elephant and a bird in the picture.

İçecekleri, sayamayacağımız için, içine koyduğumuz kaplarla birlikte söyleriz.

a bottle of milk

a cup of tea

a cup of coffee

a glass of water

Bir şeyin miktarını sayısını söylemeden anlatmak için "some" veya "a lot of" kullanabiliriz.

"some" "biraz" demektir.

"A lot of" "çok" demektir.
Some apples.

A lot of apples.

There are some oranges in the bag.

There are a lot of oranges in the tree.

-How many cars are there in the garage?

-There are seven cars in the garage.

Adjectives - Sıfatlar:

hungry aç

thirsty susamış

bored sıkılmış

tired yorulmuş

cold soğuk, üşümüş

hot sıcak, sıcaklamış

I am hungry.

My friend is thirsty.

Ali isn't bored.

Joe is tired.


En son Admin tarafından Perş. Ocak 16, 2020 1:39 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4930
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

4.SINIF İNGİLİZCE Empty İNGİLİZCE 4.SINIF CARTOON CHARACTERS

Mesaj  Admin Cuma Nis. 29, 2016 9:40 am



UNIT 1: ÜNİTE  1:  İN THE CLASSROOM
Listen again:Tekrar dinle.
May l open the window? Pencereyi açabilir miyim?
Sorry,not right now. Afedersin,şimdi değil.
Yes,you may.
May l come in? İçeri girebilir miyim?
Yes, you may.
No, you may not.
May l  sit down? Oturabilir miyim?
Of course,sit down please!Tabi ki,oturun lütfen.
Circle the correct word.Doğru kelimeyi daire içine alın.
Ask and answer:Soru sor ve cevapla.
Can l open the window?Pencereyi açabilir miyim?
Yes you can. Evet açabilirsin.
Can l answer the question?Soruyu cevaplandırabilir miyim?
Yes,you can.
Can l sit down? Oturabilir miyim?
No, you can't.
Can l drink milk?Süt içebilir miyim?
Yes,you can.
Listen and order the pictures:Dinle ve resimleri düzene koy.
Prepare a poster of classroom rules.Sınıf kuralları ile ilgili bir pster hazırla.
Raise your hand to speak:Konuşmak için elini kaldır.
Finish your work on time:İşini zamanında bitir.
Be a good friend to everyone:Herkese iyi bir arkadaş ol.
Always tell the truth:Her zaman doğruyu söyle.
Be polite:Kibar ol.
Be on time:Zamanında ol.
Share with others:Diğerleriyle paylaş.
Keep the classroom tidy:Sınıfı düzenli tut.
Always work hard:Her zaman sıkı çalış.
Don't worry be happy:Endişe etme mutlu ol.
Try to make others happy:Diğerlerini mutlu etmeye çalış.
Smile! Gülümse!
Listen to the teacher :Öğretmeni dikkatli dinle.
Respect each other:Birbirinize saygı duyun.
Be  quiet:sessiz ol.
Be polite! Kibar ol!
Finish your work on time: Çalışmanı zamanında bitir.
Keep the classroom clean! Sınıfı temiz tut.
Raise your hand! Elini kaldır.
craft : Beceri, hüner, sanat, zanaat; gemi; hile; uçak.
Obey all the classroom rules.
Bütün sınıf kurallarına itaat et.
Play Simon says.Simon'un dediğini yap.
Listen and circle what you need:Neye ihtiyacın varsa daire içine al.
Glue:Yapıştırıcı.
Paper:kağıt.
PROJECT:Proje.
Prepare a puppet.Bir kukla hazırla.
puppet play: kukla oyunu, kukla gösterisi
puppet show: kukla gösterisi, kukla oyunu
puppeteer: i. kuklacı.
puppetry: i. kukla dünyası
Ask for permission:İzin için sor.İzin iste.
Make requests;istekler yap.Talepler et.
request for proposal: teklif isteme
request program: i. istek programı
request programme: i. istek programı
request sick leave: f. hastalık izni istemek
request stop: durma talebi
requested: [request] f. rica etmek, istemek, resmen istemek, talep etmek, ricada bulunmak
requesting: i. rica etme
Tell your friend what to do:Ne yapacağını arkadaşına anlat.
Can you give me your eraser please? Silgini verebilir misin,lütfen?
Give me your book.Kitabını bana ver.
sing and point:Şarkı söyle ve işaret et.
Thank you=Arigato=Gracias=Grazia=Merci=Danke=Shukran.
Listen, point and repeat:Dinle ,işaret et ve tekrarla.
Listen and match:Dinle ve karşılaştır.
Find extra door:Extra kapıyı bul.
Play a game:Bir oyun oyna.
UNİT 2 :       CHİLDREN 'S    DAY   :ÇOCUKLARIN GÜNÜ
Talk about an animal:Bir hayvan hakkında konuş.
Your friend will guess:Senin arkadaşın tahmin edecek.
lt lives in Africa.lt's big.lt's black  and white:O Afrika'da yaşar,büyük ve siyh beyazdır.What is it? O nedir?
lt's a zebra.O bir Zebradır.
Where are you  from? Sen nerelisin?
l'm from England:Ben İngilteredenim.
l'm from Japan.Ben Japonyadanım.
l'm from Germany:Ben Almanyadanım.
Where is he from? O neredendir?
He is from lndia.O Hindistandandır.
Listen and match the children to their names.Dinle ve çocukları isimleriyle  karşılaştır.
He is Brad.He is from England.He lives in England.O Brad'tir.O İngilteredendir.O İngiltere'de yaşar.
ID CARD:Kimlik kartı.
Name:Aiko Araki
Age:11(eleven)
Country:Japan.
Nationality:Japanese.
Name:Kamala Kampe.
Age:10(ten)
Country:lndia.
Nationality:lndian.
Name:Hans Braun.
Age:10(ten)
Country:Germany.
Nationality:German.
Name:Carlos Ramirez.
Age:10(ten)
Country:Mexico.
Nationality:Mexican.
Are you English? Sen İngiliz misin?
No,l'm not.Hayır ben değilim.
Where are you from? Neredensin?Nerelisin?
l'm from İndia.Ben Hindistandanım.
Aiko has a red and white flag.lt's a Japenese flag.Aiko'nun kırmızı ve beyaz bayrağı var.O Japonya bayrağıdır.
Dress:Kadın elbisesi.
Kimono:Japon kıyafeti.
Poncho:Meksika kıyafeti.
Shalwar:Arap kıyafeti.
Look at the picture.Say:"Where are the children?" Resme bak.Söyle:"Çocuklar nerededir?"
Ask and answer about the children above.Yukarıdaki çocuklar hakkında soru sor ve cevapla.
ls he Mexican? O Meksikalı mıdır?
l think so.Ben öyle düşünüyorum.
Where is she from? O neredendir?
l think she is from Japan. Ben düşünüyorum ki o Japonyadandır.
Prepare a "Children's day" picture.Bir çocuklar günü resmi hazırlayın.
Happy:Mutlu.
Sad.Üzgün.
Children's:Çocukların.

UNIT  3   ÜNİTE   3
FREE TİME:  BOŞ ZAMAN

Look at the picture and circle the correct word:Resme bak ve doğru kelimeyi daire içine al.
l like playing basketball.Ben basketbol oynamayı severim.
Listen and number .Then match:Dinle ve numaralandır.Sonra karşılaştır.
l like fishing.
l like taking photographs.
l like playing football.Ben futbol oynamayı severim.
l like playing the guitar.
Listen.Put a tick or a cross.Dinle.Bir tik at ya da çarpı at.
Find Ahmet's room.Ahmet'in odasını bul.
Listen and circle the words you hear.Dinle ve duyduğun kelimeleri daire içine al.
Watching cartoons.Çigi filmler seyretmek.
Diving:Dalış.
Riding a bike:Bisiklet sürme.
Playing chess.Satranç oynamak.
Fishing:Balık tutmak.
Collecting coins:Madeni para toplama.
Doing puzzles:Yapboz yapmak.
Climbing.Tırmanmak.
Listen again and find.Which is Tom's favorite hobby?Tekrar dinle ve bul.Tom'un favorihobisi nedir?
Play a game.Lip-read and guess.Bir oyun oyna.Dudak oku ve tahmin et.
Camera:Fotoğraf makinesi.
Puzzles:Yapbozlar.
Racket:Raket.
Flute:Flüt.
l like listening to music.Can you give me the CDs?Müzik dinlemek istiyorum.Bana CDs i verir misin?
Here you are.İşte buradalar.
Find the words.Then, ask and answer.Kelimeleri bul.Sonra soru sor ve cevapla.
Do you like doing puzzles?Yapboz yapmayı sever misin?
Yes,l do.Evet,ben severim.
No,l don't.Hayır,ben sevmem.
Do you like origami? Kağıt katlama sanatını sever misin?
John:Yes,l do,l like origami. Evet ,ben origami sanatını severim.
Brad:No,l don't.l dislike origami. Hayır,ben origami sanatını sevmem.
Prepare a chart.Show your free time activities and hobbies.
Bir çizelge hazırlayın.Boş zaman aktivitelerinizi ve hobilerinizi gösterin.
Chart:f. çizelge ile göstermek, plânını çizmek, haritasını yapmak, planlamak
i. çizelge, grafik, tablo; plan, kroki; deniz haritası, portolon, harita köşkü; popüler müzik listesi
Talk about your hobbies.Hobileriniz hakkında konuşunuz.
l like playing football.Ben futbol oynamayıseverim.
Play tic-Tac-Toe.Çapraz bulmaca yap.
Choose one square:Bir kare seç.
Say the hobby.Hobiyi söyle.
İf you are correct,put your X or 0 below.Eğer doğruysan senin X ini veya 0 ını koy.
Get 3 Xs or 0 s in a line first.Be the winner.3 x ya da 3 0 çizgide ilk yaptın.Kazanan ol.
Prepare a questionnaire:Bir anket formu hazırla.
Do you like playing table tennis?Masa tenisi oynamak ister misin?
Yes, l do.
No, l don't.

UNİT 4 ÜNİTE 4
İNGİLİZCE CARTOONCHARACTERS

An elephant can walk.Bir fil yürüyebilir.
A parrot can speak.Bir papağan uçabilir.
A dolphin can swim.
l can't fly.Ben uçamam.
Sing the song again.Use the animals below.
This is Mickey Moose .He can play football.
He can paint.
He can play basketball.
He can read book.
Donalt can't play tennis.Donalt tenis oynayamaz.
Donalt can play the guitar. Donalt gitar çalamaz.
Do the quiz.Sınavı yap.
Can superman carry a car? Süpermen bir araba taşıyabilir mi?
Yes he can carry a car.Evet,o bir araba taşıyabilir.
An elephant can walk. Bir fil yürüyebilir.
A parrot can speak.Bir papağan konuşabilir.
A dolphin can swim. Bir yunus yüzebilir.
l can't fly. Ben uçamam.
Sing the song again.Şarkıyı tekrar söyle.
Use the animals below.Aşağıdaki hayvanları kullan.
This is Mickey Moose .He can play football.
Can SpongeBob make crapburgers? Sünger Bob yengeç burger yapabilir mi?
Yes,SpongeBob can make crapburgers.Evet,SüngerBob yengeçburger yapabilir.
Can Pluto ride bike?Pluto bisiklet sürebilir mi?
No,Plutocan't ride bike.

Can Red Kit ride horse? Red Kit at sürebilir mi?
Yes,he can.
Can Casper fly? Casper uçabilir mi?
Yes, Casper can fly.Evet,Casper uçabilir.
Look and draw what you have.Sahip olduğun şeye bak ve çiz.
Talk about them.Onlar hakkında konuş.
lt's my camera.l can take photos.O benim fotoğraf makinemdir.Ben fotoğraflar çekebilirim.
Talk about your friend.Sen arkadaşın hakkında konuş.
lt's his camera.He can takes photos.O onun fotoğraf makinesidir.O fotoğraflar çekebilir.
Listen and find.Who is talking?Dinle ve bul.Kim konuşuyor?
Gary is talking.Gary konuşuyor.
Talk about other characters.Diğer karakterler hakkında konuş.
Create your own hero with super powers.Kendi kahramanını süper güçleriyle oluştur.
Then, talk about him.Sonra , onun hakkında konuş.
My hero's name is Sponge Bob.Benim kahramanın Sünge Bobtur.
Heroine:Kadın kahraman
My heroine is Zeyna.
Work in pairs.Look at yourfriend' s hero.Çiftler halinde çalış.Arkadaşının kahramanına bak.
Compare your heros.Kahramanlarını karşılaştır.
My hero can carry a hause,but his hero can't.Benim kahramanın bir evi taşıyabilir.Onun kahramanı taşıyamaz.

UNIT 5 MY DAY: BENİM GÜNÜM

Sing the song again:Şarkıyı tekrar söyle.
l wash my hands in the morning:Ben sabahleyin ellerimi yıkarım.
l go to bed at night.Geceleyin yatağa giderim.
l brush my teeth in the morning.Ben sabahları dişlerimi fırçalarım.
l have dinner in the evening.Akşamleyin akşam yemeği yerim.
l have breakfast in the morning.Ben sabahleyin kahvaltı yaparım.
l comb my hair in the morning.Ben sabahleyin saçlarımı tararım.
l have lunch in the afternoon.Ben öğleden sonra öğleyemeği yerim.
Listen and follow.Dinle ve takip et.
Then,say the sentences.Sonra cümleyi söyle.
Your friend follows.Arkadaşın takip ediyor.
Listen and point.Then say.Dinle ve işaret et.Sonra söyle.
What time is it? What is the time? Saat kaçtır?
lt's half past seven.Saat yedi buçuktur.
What time is it? Saat kaç?
It’s ten o’clock. Saat ondur.
It’s seven o’clock. Saat yedidir.
It’s twenty to one. Bir yirmi var.
It’s five to eleven On bire beş var.
Dikkat: Türkçe de önce saat sonra dakika söylenirken, İngilizce de önce dakika sonra saat söylenir.
Quarter kelimesi kullanılınca başına bir a eklenir.
Its a quarter to six. Altıya çeyrek var.
It’s a quarter to nine. Dokuza çeyrek var.
Türkçedeki –geçiyor- kelimesinin yerine İngilizce de past kelimesi kullanılır.
It’s twenty past twelve. On ikiyi yirmi geçiyor.
It’s five past one. Biri beş geçiyor.
Listen and write.Dinle ve yaz.
DAYS OF THE WEEK: HAFTANIN GÜNLERİ
Monday - Pazartesi
On Mondays I go to the gym. (Pazartesileri spora giderim.)
Tuesday - Salı
On Tuesdays I cook dinner. (Salıları akşam yemeği pişiririm.)
Wednesday - Çarşamba
I go to an art class on Wednesdays. (Çarşambaları resim kursuna giderim.)
Thursday - Perşembe
I work late on Thursdays. (Perşembeleri geç saate kadar çalışırım.)
Friday - Cuma
On Fridays I meet my friends at the pub. (Cumaları arkadaşlarımla pub'ta buluşurum.)
Saturday - Cumartesi
On Saturdays I go shopping. (Cumartesileri alış-verişe çıkarım.)
Sunday - Pazar
I relax on Sundays. (Pazarları dinlenirim.)
lt's Brad's birtday party.He is turning 10.O Brad'in doğum günü partisidir.O 10 yaşına giriyor.
When? Ne zaman?
On Tuesday.Salı günü.
What time? Saat kaçta.
At half past five.
Happy birtday.Mutlu doğum günü.
Can you come to my party?Benim doğum günüme gelir misin?
When?
lt's on Saturday.
What time?
At half past six.6.30 P.M.
Come and have fun.Gelin ve eğlenin.
lt's my birtday party.O benim doğum günümdür.
The party is in my house.Parti benim evimdedir.
When? On Sunday.
What time? At 4.30 P.M.
PREPARE A CARD FOR YOUR BİRTDAY PARTY. Bir doğum günü kartı hazırla.
Work in pairs.Çiftler halinde çalış.
Ask and learn the time.Soru sor ve zamanı öğren.
When is Dora's birtday party? On Monday.
What time is it? At 5.30 P.M.
When do you go to school?Okula ne zaman gidersin?
l go to school on weekdays.Ben okula haftaiçi günleri giderim.

UNİT 6   DOING EXPERİMENTS  DENEYLER YAPMAK
Microscope:Mikroskop
bottle:şişe
Magnifier:Büyüteç.
Glass:Bardak
What is "goggles"  in English?İngilizcede "goggles" ne demektir?
goggles:Gözlükler.
Find the words.Kelimeleri bul.
Look and  say the words.Bak ve kelimeleri söyle.
İn:içinde
Under:Altında.
On:Üstünde.
İn front of:Üstünde.
Behind:Arkasında.
Near:Yakınında.
Next to:Bitişiğinde.
Tick the equipment you hear:Duyduğun malzemeleri tik yap.
Listen and label  Tom,Kate,Mike and Amanda.Dinle ve  Etketle.
Label as:Sınıflandır.
Look at the picture above again.Yukarıdaki resimlere tekrar bak.
lt is in Amanda's hand.O Amanda'nın elinin içindedir.
Where is it? O  nerededir?
lt is on the table.O masanın üstündedir.
lt's near the computer.O bilgisayarın yanındadır.
Where are they?Onlar nerededir?
They are in front of the desk.O masanın önündedir.
They are in the pencil box.O kalem kutusunun içindedir.
lt's  in the school bag. O okul  çantasının içindedir.
She is  behind Kate.O Kate' in arkasındadır.
Where is it? O nerededir?
lt's next to chair.O sandalyenin bitişiğindedir.
Let's do an experiment.Listen and circle the words you hear.Haydi bir deney yapalım.Dinle ve duyduğun kelimeleri daire içine al.
Cover:Ört.
Peel:kabuğunu soy.
Pour:Dök.
Mix:Karıştır.
Plant:Dik.
Shake.Çalkala.
Fold:Katla.
Put:Koy.
Guess.Which picture is correct?  Tahmin et.Hangi resim doğrudur?
Look at the pictures.Ask and learn their names.Resimlere bak.Sor ve  onların isimlerini öğren.
What is" karanfil" in English?Karanfil İngilizcede ne demektir?
Carnation:Karanfil.
Put the carnations in the tubes.Karanfilleri  tüplerin içine koy.
Add some different food colorings in the water. Suyun içine farklı gıda renklendiriciler ekle.
Pour some water in the colored water. Renklendirilmiş suların içine biraz su dök.
Be careful.Don't break the tubes.Dikkatli ol.Tüpleri kırma.
Retell the experiment Deneyi tekrar anlat.
Use "lettuce" this time.Bu defa marulu kullan.
Food coloring+water+lettuce=Plants absorb water! Gıda renklendirici+su+marul= Bitkiler suyu çeker.
Make a lemonade fizzy drink.Köpüklü bir limonata içeceği yap.
Fizzy:Köpüklü,köpüren.
Little:Küçük.
Scientists:bilginler
Some sugar:Biraz  su.
Some water:Biraz su.
Squeeze a lemon.Bir limon sık.
Add some baking soda and stir.Biraz soda ekle ve karıştır.
Pour some water:Biraz su dök.
Add some sugar,you get a lemonade fizzy drink.Biraz şeker ekle, köpüren bir içecek elde ettin.
Bon appetite!  Afiyet olsun!
Have a good meal!Afiyet olsun.
A:Give orders to make a lemonade fizzy drink.Köpüren bir limonata içeceği için talimatlar ver.
B: Mime.Taklidini yap.Mimikle anlat.

UNIT 7   JOBS:   MESLEKLER
Look and say the names of the buildings.Then,write.Bak ve binaların adlarını söyle.Sonra, yaz.
Factory:Fabrika.
Hospital:Hastane.
Police station.Polis karakolu.
Theatre:Tiyatro.
School:Okul
Where Do you work? Nerede Çalışıyorsunuz?

I work in the factory.
I work in the office.
I work at the university.
What is your job? Mesleğiniz Nedir?
What is your occupation? Mesleğiniz Nedir?
I am a businessman. Ben iş adamıyım.
I am a doctor. Ben bir doktorum.
I am an engineer. Ben bir mühendisim.
Meslekler/ Jobs

Aşçı : Cook / Cooker (kuuk/ Kuukır)
Asker : Soldier (Solciır)
Avukat : Lawyer (Louyır)
Bakkal : Grocer (Grousır)
Bankacı : Bank Employer
Berber: Barber / Hair Dresser
Boyacı : Painter
Çiftçi : Farmer
Çilingir : Locksmith
Diş Hekimi : Dentist
Doktor : Doctor
Eczacı : Pharmacist
Emekli : Retired
Ev hanımı : Housewife
Fotoğrafçı : Photographer
Garson : Waiter / Waitress
Gazeteci : Journalist
Gümrük Memuru : Custom Officer
Hemşire : Nurse
Hostes : Hostess
İşçi : Worker
A businessman:Bir işadamı.
İtfaiyeci : Fireman,Firefighter
Kitapçı : Bookseller
Kuaför : Hairdresser
Kuyumcu : Jeweller
Marangoz : Carpenter
Memur : Civil Servant
Mimar : Architect
Muhabir : Reporter
Muhasebeci : Bookkeeper, Accountant
Mühendis : Engineer
Noter : Notary Public
Öğretmen : teacher
Pilot : pilot
An officier:Bir memur.
A farmer:Bir çiftçi.
What is your job?  Sizin mesleğiniz nedir?
l'm an engineer.Ben bir mühendisim.
Ask and guess.Sor ve tahmin et.
Cut out the pictures.Listen and paste them.Then say.Resimleri kes.Dinle ve onları yapıştır.Sonra söyle.
Listen and put the sentences into order.Dinle ve cümleleri düzene koy.
Listen again and drag  them to the correct boxes.Tekrar dinle ve onları doğru kutulara sürükle.
She gets up in the morning.
She goes home in the evening.
He sleeps at night.O geceleyin uyur.
They read books in the afternoon.
She makes tractors  in the morning.O sabahleyin traktörler yapar.
He plays games in the afternoon. O akşamleyin oyunlar oynar.
Listen and choose.Dinle ve seç
What does he ride? O ne sürer?
He rides a  bike. O bir bisiklet sürer.
What does he drive? O ne  sürer?
He drives  a  car. O bir araba sürer.
What does he fly? O ne uçurur?
He flies a plane.O bir uçak uçurur.
He is a postman.He rides a bike.O bir postacıdır.O bir bisiklet sürer.
He is a bus driver.He drives a bus.O bir otobüs sürücüsüdür.O bir otobüs sürer.
Where is Robert from? He is from Germany.
What is his job?      He is a farmer.
Where does he work?  He works on his farm.
What does he like?He likes his animals.
What does he drive? He drives his tractor.
Look at the picture.Ask and answer about the fireman. Resme bak.İtfaiyeci hakkında soru sor ve cevapla.
Fire station.İtfaiye istasyonu.
Display:göster,teşhir et.
Columns:Sütunlar,kolonlar,makaleler.
What do you like?Sen ne seversin?
What does your mother like? Annen ne sever?
What does your father like? Baban  ne sever?



En son Admin tarafından Salı Mayıs 10, 2016 8:50 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4930
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

4.SINIF İNGİLİZCE Empty Can/Can't İngilizce Bilinmeyen Kelimeler Ders Notlar

Mesaj  Admin Ptsi Şub. 15, 2016 12:04 pm



. Sınıf İngilizce dersinden bazı kelimeler-anlamları
hello: merhaba
desk: sıra
window: pencere
book: kitap
chair: sandalye
pen: tükenmez kalem
pencil: kalem
notebook: defter
teacher: öğretmen
student: öğrenci
classroom: sınıf
table: masa
bag: çanta
schoolbag: okul çantası
school: okul
ruler: cetvel
door: kapı
board: tahta
rubber: silgi
bird: kuş
egg: yumurta
apple: elma
ball: top
umbrella: şemsiye
orange: portakal
cat: kedi
television: televizyon
dog: köpek
start: başla
stop: dur
radio: radyo
plane: uçak
flower: çiçek
balloon: balon
tree: ağaç
child: çocuk
car: araba
animal: hayvan
mother: anne
father: baba
brother: erkek kardeş
sister: kız kardeş
grandfather: büyükbaba
grandmother: Büyükanne
aunt: hala,teyze,yenge
uncle: amca
baby: bebek
UNİT:8 MY CLOTHES :BENİM KIYAFETLERİM
Look at the picture.Listen and find Matt.Resme bak.Dinle ve Matt'i bul.
Describe yourself.Kendini tasvir et.
Flip-flops:Terlikler
Listen and follow:Then, do the same.Dinle ve takip et.Sonra aynısını yap.
hat: şapka
skirt:etek
box: kutu
people: insan
hair: saç
eye: göz
nose: burun
arm: kol
hand: el
leg: bacak
foot: ayak
face: yüz
mouth: ağız
rabbit: tavşan
fish: balık
holiday: tatil
water. Su
money: para
paper: kağıt
bee: arı
snake: yılan
elephant: fil
house: ev
banana: muz
picture: resim
doll: oyuncak bebek
walkman: volkmen
bike: bisiklet
kite: uçurtma
camera: kamera
glasses: gözlük
ice cream: dondurma
trousers: pantolon
T-shirt: tişört
Jacket: ceket
Boot: bot, çizme
Coat: palto
Skirt: etek
Shoes: ayakkabı
Armchair: koltuk
Carpet: halı
Fridge: buzdolabı
Name: ad
Surname: soyad
Number: numara
Telephone. Telefon
Computer. Bilgisayar

Mevsimler-Seasons(sizıns)

İlkbahar : Spring(sıpring)
Sonbahar : Autumn(outum)
Kış : Winter (vintır)
Yaz : Summer (sammır)
Mevsimler bu şekilde yazılır ve ingilizce okunuşları parantez içindedir.

Mevsimlerden önce “in” edat kullanılır.
In summer : yazın, yaz mevsiminde



Aylar – Months(monts)

Ocak : January (Cenivery)
Şubat : February ( Februeriy)
Mart : March (Merch)
Nisan : April (Eyprıl)
Mayıs : May (Mey)
Haziran : June (Cun )
Temmuz : July (Julay)
Ağustos : August (Ougıst)
Eylül : September (septemba)
Ekim : October (Octoba)
Kasım : November (novemba)
Aralık : December (disemba)
Akılda kolay kalması için son dört ayı karıştırıyorsanız ‘SOND’ Şeklinde kodlayabilirsiniz.

September-October-November-December = SOND

Aylardan önce “in” edatı kullanılır.
Not: Ay ile birlikte tarih varsa “on” kullanılır.

The meeting is on the first week of July.
Toplantı Temmuz ayının ilk haftasıdır.

Günler – Days (deys)

Pazartesi : Monday (Mandey)
Salı : Tuesday (çuusdey)
Çarşamba: Wednesday (venızdey)
Perşembe : Thursday (törzdey )
Cuma : Friday (fıraydey)
Cumartesi : Saturday(saturdey)
Pazar : Sunday(sandey)

Günlerden önce “on” edatı kullanılır. On Monday: Pazartesi günü
Günlerin okunuşları ve yazılışları bu şekildedir.
Hot:Sıcak.
Warm:ılık.
Cool=Fresh= serin.
Cold:soğuk.
Hava durumu / Weather
sunny:Güneşli.

cloudy:Bulutlu.

rainy:Yağmurlu.

foggy:Sisli.

windy:Rüzgarlı.

stormy:Fırtınalı.

snowy:Karlı.

Freezing:Dondurucu.

lcy:buzlu.

Chilly:serin,soğuk.
What is the weather in Rize?Rize'de hava nasıldır?
lt'srainy:Yağmurludur.

1. What’s the weather like in Adana?
…………………………………………… .
2. What’s the weather like in Kars?
…………………………………………… .
3. What’s the weather like in İstanbul?
…………………………………………… .
4. What’s the weather like in İzmir?
…………………………………………… .
5. What’s the weather like in Ankara?
…………………………………………… .
6. What’s the weather like in Konya?
…………………………………………… .
7. What’s the weather like in Erzurum?
…………………………………………… .
8. What’s the weather like in Muğla?
…………………………………………… .

Answers:

1. lt’s sunny and hot. 2. lt’s snowy and cold.
3. It’s rainy and cool. 4. lt’s rainy and warm.
5. lt’s rainy, thundery and cool. 6. lt’s windy and cool.
7. lt’s snowy, foggy and cold. 8. lt’s windy and hot.
What’s the weather like today?
– It is hot.
– It is warm.
– It is cool.
– It is cold.

What’s The Weather Lıke Today?lt's sunny.Güneşlidir.
The Weather Condition
Work in pairs.Look at the map.Read the text aloud.Çiftler halinde çalış.Haritaya bak.Texti yüksek sesle oku.
Which season is it? lt's Summer.
Put on=Wear=giy.
Take:Al.
Take umbrella.Şemsiye al.
Wear sunglasses.Güneş gözlüğü giy.
Put on sweatshirt:
Take your gloves.Eldivenlerini al.
What do you need in Spring?İlkbaharda neye ihtiyaç duyarsın?
l need umbrella.
What do you need in Winter? l need gloves.Eldivenlere ihtiyaç duyarım.

Can l borrow your sunglasses?Güneş gözlüklerini ödünç alabilir miyim?
Sure.Here you are.Kesinlikle.İşte buyurun.
No,l'm sorry.
May l borrow your umbrella? Şemsiyeni ödünç alabilir miyim?
Of course.Here you are..
No,l'm sorry.lt's broken.



CAN/CAN'T ANLATIMI

Can/Can't Örneklerle İngilizce Ders Notları / Konu Anlatımı

*Can yeteneklerimizden bahsederken kullanılmaktadır. Türkçe'de -ebilmek, -abilmek ekine karşılık gelmektedir.

- Tony can swim. (Tony yüzebilir.)
- My father can speak Chinese. (Babam Çince konuşabilir.)
- I can ski. (Kayak yapabilirim.)
- My sister can play the violin. (Kız kardeşim keman çalabilir.)
- My students can dance. (Öğrencilerim dans edebilir.)

*Olumsuz bir cümle kurmak, yani yapamadığımız şeyleri belirtmek için ise Can't (can not) kullanılır.

- Tony can not play volleyball. (Tony voleybol oynayamaz)
- My father can not speak French. (Babam Fransızca konuşamaz.)

- I can not skate. (Paten yapamam.)
- My sister can not play the guitar. (Kız kardeşim gitar çalamaz.)
- My students can not play basketball. (Öğrencilerim basketbol oynayamaz.)

-Olumlu ve olumsuz cümlelerde gördüğümüz gibi Can'in kullanımı cümledeki kişilere göre değişiklik göstermemektedir. Özne I da olsa, He, She, It, They de olsa Can yine aynı kalmaktadır.

-Can'in yeteneklerimizi belirtmek dışında bir başka kullanımı da vardır. Can aynı zamanda yapılması ya da meydana gelmesi muhtemel şeyler hakkında konuşurken de kullanılabilir.
-We can see the lake from our bedroom window.

-I can speak english.

-I went to swimming lessons, I can swim now.

-Can you please help me for my english lesson?

-I can come and see you tomorrow if you like.

-A person who knows english very well can easily find a job.

-What can I do when I am in Ankara?
-You can visit your uncle.

-Can you please open the window? It is too hot here.

-Birds can fly.

-Can you wash your dishes by yourself?

***George has traveled a lot. He can speak four languages.

***Ali can drive but he hasn’t gor a car.

***Can I borrow that book when you have finished it?

***I have enough time. I can study for the exam.

***He is getting along well with the children. He can play with them all day.

***He can play football well.

***I am good at math. I can help you.

***Can I eat this?

***I can sing well.

***No one can tell.

***I can make a cake. It will be ready for the party.

***May I open a can?

***Gurur will be here in a minute. She can run fast.

***Can you handle it?

***I can play tennis.

***She can jump high.

***Tony can run fast.

***He is honest. You can trust him.

***If I want to do something, Nobody can stop me!

***It is quiet here. You can study here.

***Can you answer this?

***He can be relied on.

***He can play a flute.

***The cource is over. You can go home now.

***You can rely on her.

***Can I turn on the TV?

***He can be counted on.

***Can I leave a message?

***Can I turn off the TV? I am trying to study.

***Can you keep a secret?

***Ayşe is 4 years old but she can read and write.

***I can hardly hear him.

***Nobody can control us.

***Can we talk in private?

***Can you lend me a dime?

***Can you use a computer?

***Please trust yourself. I know you can make it.

***Try as hard as you can.

***Where can I get a taxi?

***Can I use a credit card?

***Sedef! Can you hear me?

***He can swim like a fish.

***You can put it anywhere.

***Where can I buy a ticket?

***Beggars can’t be choosers.

***Can you mail these for me?

***You are too tall. Can you reach the ceiling?

***He can run faster than me.

***I can swim as well as you.

***Anybody can make a mistake.

***Can I have a word with you?

***Can you see the difference?

***I can imagine how you felt.

***I’m glad that you can come.

***Lightning can be dangerous.

***Let him do it. He can do this work alone.

***Where can I get my baggage?

***Where can I find toothpaste?

***Can you get the door to shut?

***Can you see that small house?

- The doctor can see you at 3.00. (Doktor sizi saat 3te görebilir.)
Yani doktorun sizi görmesi ancak 3'te mümkün olacaktır. Daha önce görmesi mümkün değildir.

- You can not buy flowers at butcher's. (Kasaptan çiçek satın alamazsınız.)
Kasaptan çiçek satın almamız mümkün değildir.Bunu da can not ile söyleriz.



Question Form (Soru Şekli)

*Can ile soru yapmak istediğimizde have got ve has got kuralını uyguluyoruz. Yani Can ile özne yer değiştiriyor.

- Can you speak English? (İngilizce konuşabilir misin?)
Yes, I can. (Evet, konuşabilirim)

- Can your father drive a racing car? (Baban yarış arabası sürebilir mi?)
Yes, he can. (Evet, sürebilir.)

- Can your students play golf? (Öğrencilerin golf oynayabilir mi?)
No, they can not. (Hayır, oynayamazlar.)

*Örnek cümlelerdeki gibi kısa cevaplar verebiliriz. Uzun cevap vermek istiyorsak şöyle devam edebiliriz:

- Yes, I can speak English.
- Yes, he can drive a racing car.
- No, they can not play golf. (No, they can't play golf) takısını getirmekteyiz.


En son Admin tarafından Paz Mayıs 08, 2016 10:26 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4930
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

4.SINIF İNGİLİZCE Empty CLASSROOM RULES

Mesaj  Admin Ptsi Ekim 05, 2015 11:08 am



Finish your work on time:İşini zamanında bitir.
Be a good friend to everyone:Herkese iyi bir arkadaş ol.
Always tell the truth:Her zaman doğruyu söyle.
Be polite:Kibar ol.
Be on time:Zamanında ol.
Share with others:Diğerleriyle paylaş.
Keep the classroom tidy:Sınıfı düzenli tut.
Always work hard:Her zaman sıkı çalış.
Don't worry be happy:Endişe etme mutlu ol.
Try to make others happy:Diğerlerini mutlu etmeye çalış.
Smile! Gülümse!
Listen to the teacher :Öğretmeni dikkatli dinle.
Respect each other:Birbirinize saygı duyun.
Be  quiet:sessiz ol.
Be polite! Kibar ol!
Finish your work on time: Çalışmanı zamanında bitir.
Keep the classroom clean! Sınıfı temiz tut.
Raise your hand! Elini kaldır.
craft : Beceri, hüner, sanat, zanaat; gemi; hile; uçak.
Obey all the classroom rules.
Bütün sınıf kurallarına itaat et.
Listen to  the teacher  carefully: Öğretmeni dikkatli dinle.
My hero:Benim kahramanım.
My heroine: Benim kadın kahramanım.
UNIT:5 Ünite  5
MY DAY :BENİM GÜNÜM
Sing the song again:Şarkıyı tekrar söyle.
act out something birşeyi eyleme dökmek Fiil
act out something birşeyi dışa vurmak Fiil
act out something birşeyi temsili olarak gerçekleştirmek Fiil
act out something birşeyi canlandırmak Fiil
Use:kullan.
l wash my hands:Ben ellerimi yıkarım.
l go to bed in the evening.Ben akşamleyin yatarım.
l have  dinner in the evening:Ben akşamleyin akşam yemeği yerim.
l brush my teeth in the morning.
rope;Kordon,ip
categorize: sınıflandırmak

.


En son Admin tarafından Paz Mayıs 01, 2016 5:57 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4930
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

4.SINIF İNGİLİZCE Empty 4.SINIF İNGİLİZCE

Mesaj  Admin Cuma Ekim 02, 2015 11:21 am

WHO İS LATE? Kim geç kaldı?
Listen again:Tekrar dinle.
May l open the window? Pencereyi açabilir miyim?
-Yes you may.
-Sorry,not right now.
-Üzgünüm,şimdi değil.
May l sit down? Oturabilir miyim?
Of course sit down please! Tabiki oturun lütfen.
May l come in? İçeri girebilir miyim?
Yes, you may.Evet girebilirsin.
May l run? Koşabilir miyim?
No,you may not. Hayır koşamazsın.
May l shut the door? Kapıyı kapatabilir miyim?
Yes,you may.
May l drink water? Su içebilir miyim?
Of course,drink water please! Tabiki,su iç lütfen.
May l go to the seaside? Deniz kenarına gidebilir miyim?
Yes,you may.
May l go out? Dışarı çıkabilir miyim?
Yes,you may. Evet çıkabilirsin.
May you  make cake? Kek yapabilir misin?
Of course,l may. Tabi ki yapabilirim.
Class Rules

Be respectful of yourself and others.
Raise your hand before you speak during a classroom lesson.
Listen quietly while others are speakingDiğerleri konuşurken sessizce dinle.
Obey all school rules:Okul kurallarına itaat et.
Keep your hands to yourself.
Be quiet :Sessiz ol.
Obey all school rules.
Follow Directions
Complete Work On Time
Always Do Your Best:Daima en iyisini yap!




En son Admin tarafından Paz Kas. 01, 2015 7:39 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4930
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz