PİYASALARA DÜZELTME Mİ GELİYOR?

[Admin]

Piyasalarda düzeltme yaklaşıyor mu?

Piyasalarda uzun süredir sözü edilen düzeltme hareketine yaklaşıldığı yorumları artıyor. Wall Street'in gözü üçüncü çeyrek bilançolarında olacak.

Wall Street'in uzun süredir sözü edilen düzeltme hareketine girmek üzere olabileceği yorumları yapılıyor.

Marketwatch'ta yer alan haberde, dün ABD piyasalarında yaşanan yükselişin yanıltıcı olmaması gerektriği vurgulanıyor ve yatırımcıların riskli hisselerden daha defansif kağıtlara doğru yönelmeye başladığı vurgulanıyor.

Hinsdale Yatırım Direktörü Paul Nolte, Piyasada finans sektöründen çıkış ve sağlık ve teknoloji sektörlerine yöneliş gözlemliyoruz. Piyaslardaki bu rotasyon düzeltmenin habercisi olabilir dedi.

Piyasanın daha dengeli bir hale geleceğini belirten Nolte, uzun vadeli yatırımcıların ufuktaki düzeltme hareketini yeniden pozisyon almak için kullanabileceklerini söyledi.

Bu haftanın sonlanmasıyla birlikte şirketler üçüncü çeyrek hesap defterlerini kapatacak ve Wall Street'in tüm dikkati bilançolara odaklanacak.

CNBC'ye konuşan, Bank of America-Merrill Lynch Baş Piyasa Stratejisti Joe Kuinlin, Üçüncü çeyrek kârlarının çok da güçlü olmayacağı yönündeki tahminleri anlayamıyorum. Birçok yatırımcı ABD ekonomisinin ne kadar üretken bir hale geldiğini göremiyor dedi.

S&P 500 şirketlerinin üçüncü çeyrek kârlarında yüzde 24.7'lik bir düşüş beklentisi olduğu kaydediliyor. Ancak bu çeyreğin olumlu yönde sürprizlere daha açık olduğu da vurgulanıyor

[Admin]

İYİLEŞME OLSA DA ESKİ SEVİYELER HAYAL
Geçmişte kriz batağına saplanan bir çok ekonomi eski üretim performanslarına geri dönememişti. Kriz sonrası üretimlerde ortalama yüzde 10 daha düşük bir seviye "normal" kabul edilmişti. ABD ise geçmiş krizlerinden bile daha yavaş toparlanıyor.
Küresel yatırımcının her türlü riske gözü kapalı girdiği, bol likiditenin patlamaya mahkum yapay varlık balonları şişirdiği dönemler küresel krizle sona erdi. Şimdilerde ABD'nin faiz artışına gitmek konusunda acele etmeyip varlık alım programını uzattığı bir dönemde küresel ekonominin kriz sonrası nasıl bir şekil alacağı tartışılıyor. Tartışmaların odağında ise "yeni normal" kavramı var. Bu senaryoya göre küresel ekonomi ve finansal piyasalar krizden tamamen çıksa bile asla kriz öncesindeki seviyelerine geri dönemeyecek. Bir anlamda işler rayına girecek ama tren eskisi gibi son viteste yürümeyecek, bu da trenin "normal hızı" olarak kabul edilecek. Geçmişteki kriz tecrübelerine bakıldığında ise aynı şeyin o zamanlarda da yaşandığı görülüyor.
1994'te peso krizi ile altüst olan Meksika'dan, 10 yıllık bir resesyona sürükleneceğini hayal bile edemeyen Japonya'nın 1997'de girdiği krize, 1981'de Şişili'De patlak veren krize kadar bir çok krizde özellikle üretim seviyeleri hiçbir zaman eski seviyelerine geri dönmemişti. 2 Temmuz 1997'te para birimi bahtı dalgalı kura bağlayarak 1997 Asya Mali Krizi'nin tetiğini çeken Tayland da krize kadar olan 10 yıllık dönemde yüzde 9 ile rekor büyüme kaydetmiş, sonrasında bu performansı gösterememişti.
IMF'nin geçen hafta yayımladığı 2009 Ekim Dünya Ekonomik Görünümü raporu da son dönemde tartışılan "kriz sonrası yeni normal" tartışmalarını tam anlamıyla destekler nitelikte. Finansal krizlerin uzun vadeli ekonomik zararlar verdiğini, hükümetlerin faaliyete geçerek bu düşüşü azaltabileceğini belirten IMF'nin raporundaki grafikler ise dikkat çekici. Grafikler dünya çapında yaşanan bir çok kriz sonrası o ülkelerin ekonomilerinin bir daha kriz öncesindeki kadar asla büyüyemediğini ortaya koydu. Yani krizzede ekonomileri büyüme trendleri için "normal" kabul edilen "yeni" ve daha düşük bir seviyeye alışmak zorunda kaldılar. Öte yandan Businessweek'e göre ABD'deki 1973-74 resesyon dönemi ile bugünkü kriz arasında iyileşme süreci anlamında paralellikler var. O dönemde yüzde 45'den fazla düşen borsalar, daha sonra yüzde 60 ila 70 arasında bir toparlanma ile geri dönmüştü. Yani kendine "normal" olarak kabul ettiği daha düşük ve yeni bir düzey belirlemişti. Şimdi ise ABD'de borsaların yeni normal seviyesini belirlemesine en az 3 yılı olduğu düşünülüyor. Businessweek'e konuşan analist Barry Ritholtz'a göre 2012 ya da 2013 gibi ABD'de gerçek bir boğa piyasası başlayacak.

7 yılda toparlanıyor, performans yüzde 10 düşüyor
IMF'nin raporu tipik olarak bankacılık krizlerinin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'da büyüme kaydedilse de üretim düzeyi üzerindeki olumsuz etkisinin uzun süreli olduğunu iddia ediyor. Dünya çapında son 40 yıl içinde yaşanan 88 bankacılık krizini inceleyerek bu krizlerin orta vadedeki üretim performansına yaptığı etkileri inceleyen grafiklerde kriz öncesi ve sonrası üretim seviyelerindeki fark ortalama yüzde 10 olarak görünüyor. Yani her bir ülke krizin bitişinden 7 yıl süre sonraya kadar kriz önceki üretim seviyesinin yüzde 10 aşağısında performans gösteriyor. Bunun hem gelişmiş ekonomiler hem de gelişmekte olan ekonomilerde geçerli olduğu belirtiliyor. Raporun bulgularına göre uygulanan güçlü makroekonomik politikalar ve yapısal reformlar ise kayıpların azalmasını sağlıyor. Kriz sonrasındaki düşük seviyelerde seyreden üretim düzeyinin ise işsizlik oranındaki değişimlerle aynı oranda gerilediği belirtiliyor. Bu açıdan bakılırsa ABD'nin eski üretim düzeyini yakalaması neredeyse imkansız gibi. Çünkü son verilere göre ABD'de işsizlik oranı yüzde 9,7'ye fırlamış durumda üstelik 2010 için beklentiler işsizliğin daha da artacağı yönünde. Bu hafta açıklanacak olan işsizlik verileri ise kilit önemde.

Önceki krizlerde tüketici daha hızlı toparlanmıştı
Küresel ekonominin çekici gücü olan ABD için de kriz öncesi büyüme seviyelerine asla dönmeyeceği beklentileri hakim. İyileşmenin yavaş olacağı, çarkın ana dişlisi tüketicinin ise kriz öncesi güvenine ancak on yıllar sonra ulaşabileceği konuşuluyor. Reuters'a göre son açıklanan tüketim verileri krizin başladığı 2007 aralık ayından bu yanaki en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak bu iyileşme daha önceki krizlerden sonraki dönemlerdeki toparlanmalara kıyasla hala daha yavaş. Örneğin 1953 resesyonunun sona erdiği çeyrek dönemde kişisel tüketim harcamaları yıllık bazda yüzde 5,3 artarak önceki çeyreği 3'e katlamıştı. 1973 krizi sonrası harcamalar yüzde 6,8'e çıkmış ve ikiye katlanmıştı. 1982 resesyonunun sona erdiği dördüncü çeyrekte ise tüketici harcamaları yüzde 7,5 fırlamıştı. Şu anda ise ABD için durum çok farklı. Büyüme rakamları da, harcama verileri de ancak devede kulak kalacak gelişmeler kaydedebiliyor. Çünkü bu kez ekonominin kriz öncesi seviyelere dönmesi için sadece tüketiciye değil, daha fazla istihdama ve krizde musluklarını tıkadıktan sonra hala eski zamanlarına dönemeyen bankaların daha fazla kredi vermesine ihtiyacı var. Bu da ABD ekonomisi için aslında "yeni normal" denilen bir seviyenin belirlenmeye başladığının işareti.


ALINTI: http://www.borsagundem.com/haber/oku/hissepiyasa/10288/iyilesme_olsa_da_eski_seviyeler_hayal

[Admin]

Ayı piyasası rallisinin sonuna yaklaşılıyor!

ArtIk yükselmekte zorlanmaya başlayan borsalar için G-20’lerin teşvik paketlerinden geri dönülmeyeceği, ikramiyelere sınır getirilmeyeceği haberleri aslında iyi haberler. Ancak bunlara rağmen özellikle ABD piyasalarında yükselişlerin sonuna gelinmiş gibi. Belki daha fazla bonus, belki sadece “tarihe not düşmek adına” Dow Jones’ta 10.000 (arızi olarak da 10.350) seviyesi zorlanabilir. Ancak görünen o ki ayı piyasası rallisinin sonuna yaklaşılıyor!

Yılın son (bonus) çeyreğine girilmiş olması, önümüzdeki hafta yapılacak IMF toplantıları bundan sonraki iki haftalık süreçte düşüşleri sınırlayacak yönde olacaktır. G-20 sorun çıkarmadı. Ama piyasalara yeni alım dalgası daha getirecek kadar iyi bir haber de çıkmadı. Gelen haberler, sadece satıcı olmayı düşünenlerin bu kararlarını biraz ertelemelerini sağlayabilir. O kadar...

Onlar da IMF toplantılarından sonra kararlarını netleştireceklerdir.


*****

İMKB’de kritik seviye 44.900-45.600 bandı

İMKB ve dolayısıyla Türkiye için IMF toplantıları ayrı bir önem taşıyor. Ülkemizin tanıtımı dışında, muhtemel bir IMF programı konusunda “iyi” haberler duymaya çalışacak piyasalarımız. O zamana kadar da en azından grafikteki trend korunmaya çalışılacaktır. Yurtdışında sert hareketler yaşanmadığı takdirde bu çaba sonuç verecektir. Ancak yurtdışında trendin sonuna gelinmiş ise; ki bence öyle; İMKB de birkaç günlük direniş sonrasında ana hareketi mutlaka takip edecektir. Grafikte görünen trend bu hafta için 44.900-45.600 bandında yükseliyor. Bu seviye kırılmadığı sürece “umut” korunacaktır.
ALİ AĞAOĞLU VATAN

[Admin]

55.000 bin endexten 21.000 e kadar indi .Acaba şimdi cazip mi?gibi sorular son günlerde bizi meşgul ediyor.Piyasa dibi bence gördü.Şu anda tamamen dow jones'a bağlı bir endex var.Ama para kazanılacaksa bu seviyelerden kazanılır.Hisseler 3/1 fiata gerilemiş durumda.GÜÇLÜ HİSSELER ALINABİLİR.İSCTR,HALKB,VAKKO,BOYNR,EREGL,KCHOL,AKBNK,DOHOL,DYHOL,DGZTE ALINABİLİR.BUGÜN 23054 PUANLA KAPANDI.Piyasa bence 21000 puanın altını görmez.GÖRECEK OLURSA ZATEN KRİZİN BOYUTLARI ÇOK BÜYÜK DEMEKTİR.ALTIN VE DÖVİZİ KESİNLİKLE ÖNERMİYORUM.

ŞUAYİP TOSUN SINIF ÖĞRETMENİ 20 YILLIK BORSACI
YASAL UYARI : Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Seri:V, No:52 Sayılı "Yatırım Danışmanlığı Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ" çerçevesinde aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çevresinde sunulmaktadır. Burada ulaşılan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceğinden sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir.Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu sitede bulunan veriler, görüş ve bilgi arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu yorum/görüş/bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Admin sorumlu tutulamaz...