baba oğul
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ZEKÂT LÂZIM GELEN VE GELMEYENLER

Aşağa gitmek

ZEKÂT LÂZIM GELEN VE GELMEYENLER Empty ZEKATTA Sığırların Nisabı

Mesaj  Admin Ptsi Mayıs 20, 2019 7:02 pm


Sığırların Nisabı
Sığırların, sayıları otuza varmadıkça zekâtları yoktur. Otuz sığırda, birinci senesini bitirip ikinci seneye ayak basan bir dana verilecektir. Kırk sığırda, iki senesini doldurup üçüncü seneye başlayan bir düve; altmışta ise iki yaşında iki dana verilecektir. Altmıştan sonra hesap istikrar bulur ve her kırk sığırda üç yaşında bir düve, her otuz sığırda da iki yaşında bir dana vermek suretiyle devam eder.

Koyunların Nisabı
Koyunlar, sayıları kırka varmadıkça zekâta tâbi değillerdir. Kırk koyunda iki yaşında bir koyun veya üç yaşında bir keçi verilir. Kırktan sonra yüzyirmibire varıncaya kadar zekâtlarında bir değişiklik yoktur. Yüzyirmibirde iki koyun verilir. Bundan sonra ikiyüzbire kadar durum değişmez. İkiyüzbirden dörtyüze kadar üç koyun; dörtyüzde de dört koyun zekât verilir. Dörtyüz koyunda hesap istikrar bulur... (Bundan sonra her yüz koyunda bir koyun zekât verilir).

Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4942
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ZEKÂT LÂZIM GELEN VE GELMEYENLER Empty ZEKÂT VERİLMEYECEKLER

Mesaj  Admin Paz Mayıs 19, 2019 1:26 pm


ZEKÂT VERİLMEYECEKLER
Kişi babasına, anasına, oğullarına, kızlarına, torunlarına, karısına ve kadın ise, kocasına zekât veremez. (Dürer C.1 S. 184)
“Gayrimüslime ve zengin kimselere zekât verilmez. (Dürer C.1 S. 190)
* İşçisine az ücret verip de onu zekâtla gözetmek câiz olmaz. Çünkü yalnız Allah rızâsı için verilen zekâtı menfaat karşılığı vermiş olur. (Dürer C.1 S. 171)
* Devlete verilen vergi zekât sayılmaz. Çünkü devlet aldığı vergilerle zenginlere hatta Müslüman olmayanlara da hizmet götürür. Zekat ise ancak Müslüman fakire verilir. (Büyük İslâm ilmihali S. 362 Madde 102)

* Fazla olan evinde fakiri iskân edip alacağı kirayı zekâta saymak câiz olmaz.

* Bir fakire vermek üzere emânet aldığı zekâtı şahsı için sarfeden, fakir de olsa tazmin eder. (İbn-i Âbidin C. 2 S. 269)
“Başkalarından alacağı olup bu alacak ile fakirlik ölçüsünün üstünde olan kimseye, başka malı olmasa da zekât verilmez.(Nimet-i İslâm S. 528)

* Zekât verilmezse işi bırakır korkusuyla hizmetçiye zekât vermek câiz olmaz. (Dürer C.1 S. 171)
“Zengin bir kimsenin bâliğ olmayan evlâtlarına zekât vermek câiz değildir. Çocuklar ister babalarının yanında kalsın, ister kalmasın... Çünkü babaları zengin olmakla onlar da zengin sayılırlar. (Dürer C.1 S. 191)

* Ölünün kefen ve defin masrafları veya borçları için zekât vermek de câiz değildir. (Dürer C.1 S. 189)


Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4942
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ZEKÂT LÂZIM GELEN VE GELMEYENLER Empty ZEKÂTTA NİSÂB 2

Mesaj  Admin C.tesi Mayıs 18, 2019 11:16 pm




ZEKÂTTA NİSÂB

Havâic-i asliyesinden (zarurî ihtiyaçlarından) ve borcundan fazla 96 gr. (bazı kavilde 80 gr.) altını veya bu kıymette parası veya malı veya tahsili kaabil alacağı olan Müslüman, bu mala bir sene sahib olması halinde, maldan nâmî olanların (çoğalabilenlerin) kırkta birini zekât olarak vermesi farzdır.

Şu halde borç miktarını düşüp kalan kısmın zekâtını verir.

* Sene başında zekât nisâbına sahip olan kimse, malın sene sonundaki kıymeti üzerinden zekât verir. Sene boyunca malın artıp eksilmesi zekât hesabına tesir etmez. Ancak, yıl içinde mâlî durumu nisâb altına düşerse zekât lâzım gelmez. (Dürer S. 182 – İbn-i Âbidîn C.2 s. 302)

* Sabî; nisâba malik de olsa, zekât vermesi lâzım gelmez. Sabînin vasîsi onun malından zekât niyetiyle verse, tazmin ettirilir. (Nimet-i İslâm, Zekât Bahsi
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4942
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ZEKÂT LÂZIM GELEN VE GELMEYENLER Empty ZEKÂT LÂZIM GELEN VE GELMEYENLER

Mesaj  Admin C.tesi Mayıs 18, 2019 11:05 pm

ZEKÂT LÂZIM GELEN VE GELMEYENLER

Ticaret maksadıyla elde bulunan ev, arsa, dâire, tarla ve ziynet eşyaları zekâta tâbidir. Ticâret niyetiyle alınmamışlarsa, bunlar zekâttan muaftır.

Yemek ihtiyâcına ayrılan zahîre, oturulan dâire, işletilen dükkân, yazlık ve kışlık elbiseler, kullanılan iş âletleri, makine ve arabalar, ev eşyaları ve kitaplar zekâta tâbî değildir. Çünkü bunlar aslî ve zarurî ihtiyaç sınıfındandır.

* Ev almak için biriktirdiği paranın üzerinden bir sene geçerse zekât vermek lâzım gelir; evi olmasa da...

* Tamamı haram olan maldan zekât lazım gelmez. O mal hak sâhipleri varsa onlara, yoksa, vârislerine, onlar da yoksa fakirlere verilir. (Büyük İslâm ilmihali S 340 Madde 30)

Helâl ve haram karışık ayrılması mümkün olmayan malın tamamından zekât verilir. (Büyük İslâm ilmihali S 340 Madde 30)

TAŞINMAZ MALLARIN ZEKÂTI

Han, hamam, dükkân, dâire veya arsa, satmak kastıyla bulunuyorsa zekât lâzım gelir. Satma kastı yoksa, gelirinden zekât lâzımdır. (Dürer C.1 S. 173 – İbn-i Âbidin C. 2 S. 265)

ALACAKLAR

Tahsili mümkün olan her alacak (kadınlar için mihr-i müeccel), mal sayılır ve zekât hesabına dahildir.

Tahsil edilmesinden ümit kesilmiş alacaklar ise zekât nisâbına dâhil edilmez. (Dürer C.1 S. 173)

SÜS EŞYASINDAN ZEKÂT

Ticâret malı olsun, olmasın her türlü altın ve gümüşten ve bunlardan yapılmış süs eşyasından zekât verilir.

Bunlardan başka süs eşyaları, ne kadar kıymetli olsa da ticâret malı değilse zekât lâzım gelmez. (İbn-i Âbidîn C.2 S. 173)

TİCARET MALINDAN ZEKÂT

Ticâret eşyâsının zekâtı, zekât verilecek gün alış bedelinden hesaplanır. (Büyük İslam İlmihali S. 146 Madde 42)

Tüccarlar, satılık malını senede bir defa sayıp, değerini hesap eder. Bornu düşer, alacaklarını ilâve eder ve kalan miktarın kırkta birini zekât olarak verirler.

AMAN DİKKAT... EN ÇOK İHMAL EDİLEN EMİR

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا تَلِفَ مَالٌ فِي بَرٍّ وَلَا بَحْرٍ إلَّا بِحَبْسِ الزَّكَاةِ. (الجامع الصغير)
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Karada ve denizde mal, ancak zekâtın verilmemesi sebebiyle telef olur.” (Hadîs-i Şerîf, Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)

MUHTASAR ZEKAT RİSALESİ

Kur'an-ı Kerim'in 80 küsûr yerinde; NAMAZ KILIN, ZEKÅT VERİN emr-i celîli ile, zekât namazla beraber beyan buyurulmuştur.

Resûlullah S.A.V. Allahü Teâlâ'nın hakkı ile, kulların hakkını beraber beyan buyurup, zekât ve öşür hakkında vâkî olan ilâhî hükmü cihana duyurmuş, gönüller arasında bağlantı kurmak suretiyle, karşılıklı alâka, mürüvvet ve sevgi hisleriyle kaynaşma sağlamış ve saymakla bitmeyen nice menfaatlere sebep olmuştur.

Zekât ve öşür borçlusu olan Müslüman, mal ve serveti içinde, fukara hakkı olduğunu unutmadan, onu ayırıp ehline vermeli. Aksi halde haram yemekten kurtulmaz.

Haram yemek, yalnız yol kesmek, hırsızlık etmekle olmaz; zekât ve öşür borçlarını vermeyip, fukara hakkını yemek de haramdır.

Helâl gıda ile beslemek lâzım gelen vücuda haram yedirmek, benzinli arabaya mazot koymak gibi, maddî ve mânevî sıkıntılara sebeptir...

Müslüman kitap, sünnet ve icmâ ile sâbit olan zekât ve öşrünü lâyık olduğu yere vermekle çok şey kazanır.
ZEKÂT VERİLMEYECEKLER
Kişi babasına, anasına, oğullarına, kızlarına, torunlarına, karısına ve kadın ise, kocasına zekât veremez. (Dürer C.1 S. 184)
“Gayrimüslime ve zengin kimselere zekât verilmez. (Dürer C.1 S. 190)
* İşçisine az ücret verip de onu zekâtla gözetmek câiz olmaz. Çünkü yalnız Allah rızâsı için verilen zekâtı menfaat karşılığı vermiş olur. (Dürer C.1 S. 171)
* Devlete verilen vergi zekât sayılmaz. Çünkü devlet aldığı vergilerle zenginlere hatta Müslüman olmayanlara da hizmet götürür. Zekat ise ancak Müslüman fakire verilir. (Büyük İslâm ilmihali S. 362 Madde 102)

* Fazla olan evinde fakiri iskân edip alacağı kirayı zekâta saymak câiz olmaz.

* Bir fakire vermek üzere emânet aldığı zekâtı şahsı için sarfeden, fakir de olsa tazmin eder. (İbn-i Âbidin C. 2 S. 269)
“Başkalarından alacağı olup bu alacak ile fakirlik ölçüsünün üstünde olan kimseye, başka malı olmasa da zekât verilmez.(Nimet-i İslâm S. 528)

* Zekât verilmezse işi bırakır korkusuyla hizmetçiye zekât vermek câiz olmaz. (Dürer C.1 S. 171)
“Zengin bir kimsenin bâliğ olmayan evlâtlarına zekât vermek câiz değildir. Çocuklar ister babalarının yanında kalsın, ister kalmasın... Çünkü babaları zengin olmakla onlar da zengin sayılırlar. (Dürer C.1 S. 191)

* Ölünün kefen ve defin masrafları veya borçları için zekât vermek de câiz değildir. (Dürer C.1 S. 189)

LİM TALEBESİNE ZEKÂT

Din ilmi okuyan talebeye zekât verilir. Çünkü o, nefsini, kendisinin ve başkalarının istifadesi için vakfetmiştir ve çalışıp kazanmaktan âcizdir. Hâcetler de onu buna zorlamaktadır (Nimet-i İslâm 35, İbn-i Âbidîn C.2 S. 343 Tahtavî... İhya C.1 S. 614)

İlim tahsil edene ve âlime zekât verilir. Çünkü bunlar çalışmayı ilme hasrettikleri için zengin de olsalar, kazançtan mahrumdur. Hem âlimdeki paradan fakir de istifade eder. (Nimet-i İslâm S. 524 - Mültekaa şerhi Damad C.1 S. 180)

Talebeye zekât ve sadaka vermekle ilim tahsiline yardım etmiş ve ilim sevabına ortak olunmuş olur. (İhyâ İmam-ı Gazâlî Hz.)





En son Admin tarafından Paz Mayıs 19, 2019 9:07 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4942
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz