Nazardan korunmak için

[Admin]

Nazar'dan / 'isâbet-i ayn'dan, halk deyimiyle 'göz değmesi'nden korunmak için âlimlerimizin, Allah dostlarının, bâhusus sahib-i zaman Üstâzımız Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretlerinin tavsiyesi;

"Nûn ve'l-kalem" suresinin son iki âyetini hastaya 7 (yedi) defa okumaktır. Veya yazılıp su geçmemek şartıyla, üç kat muşambaya (ya da günümüzde en pratik şekliyle muşamba benzeri sentetik maddelerle, mesela geniş naylon koli bantları ile) sararak kişinin üzerinde taşıması kâfidir (yeterlidir). Bu dua ile insan, Allah'ın izniyle her türlü kötü nazardan korunur.

Sözünü ettiğimiz iki ayetin metni:

. وَإِنْ يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ . وَمَا هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِلْعَالَمِينَ

Meali: O inkâr edenler / kâfirler Zikr'i (yani Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi! Hâlâ da (kin ve hasetlerinden dolayı) 'Muhakkak ki o, bir delidir' derler.' Halbuki o (Kur'an), âlemler için ancak bir zikirdir / nasihattir / öğüttür." [Kalem suresi, 51-52]

Rabbim cümlemizi ve bilcümle Ümmet-i Muhammed'i ve evladını her türlü kem nazardan / kötü niyetli bakışlardan hıfz u himaye ve vikaye buyursun. Amin...

[Admin]

Tecdîd-i iman
Tecdid; yenileme, yeni hale getirme, tazeleme manalarınadır. "Tecdîd-i iman" da, iman tazeleme demektir.
“” Tecdîd-i iman şu mübarek sözlerle yapılır:
“”Allâhümme innî ürîdü en üceddide'l-îmâne tecdîden bi-esrâri Lâ ilâhe illallah Muhammedün Rasûlüllah, Lâ ilâhe illallah Muhammedün Rasûlüllah hakkan, Lâ ilâhe illallah Muhammedün Rasûlüllah hakkan ve sıdkan".
“”Şayet kişi, imanın tadını-lezzetini alamıyor, zevkıni hissedemiyor/duyamıyorsa imanın nûru azalmış, tazeliği gitmiş demektir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz buyurmuşlardır ki;
- “” İmanınızı yenileyin. Ashab;
-“” Yâ Rasûlallah, îman da eskir mi?
- Evet! Elbisenin eskidiği gibi içinizdeki iman da yıpranır ve eskir. Kalbinizdeki imanı yenileyin.
- İman nasıl yenilenir ey Allah’ın Rasûlü?
- Kelime-i Tevhîd (Lâ ilâhe illallah) ile. [Bkz. İmam Ahmed, Müsned , 2, 359; Hâfız el-Münzirî, et-Terğîb ve’t- Terhîb, 2, 415]
“” İman, Allahu Teala’ya kalpten intisap ve bağlılıktan, tasdikten ibarettir. Bizi Yaradanımıza Rabbimize bağlayan en güçlü râbıtadır/bağdır. Şirk ve küfür ise bu sağlam bağın/alakanın kopması veya koparılmasıdır. İman, kalbin amelidir. Kalpte meydana gelir ve kalbi nuruyla aydınlatır, esrarıyla tezyin eder. Küfür ise, kalpte inancın ve tasdikin olmaması hâlidir.
“” Cenâb-ı Hakk’ın, zamanın ve mekânın çarkları içinde yuvarlanıp giden müminleri, “Ey İman edenler! Allaha iman edin” [Nisa suresi 136] emriyle “imana” çağırması ne kadar mânidârdır. Kısacası imanın yenilenmesi ilahi bir emirdir.
“” Hem de iman edenlere emir... Yani imanınızı icmâli olmaktan, tafsîli hâle çıkartın; eskidikçe de yenileyin, tozlandıkça-küllendikçe temizleyin parlatın, yerinizde saymayın terakki edin... gibi manaları vardır bu ilahi hitabın.
“” Yine Kur’an-ı Kerim’de, “Bedevîler 'inandık' dediler. (Rasûlüm) de ki: Siz iman etmediniz ama 'İslâm olduk/boyun eğdik' deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi” [Hucurat suresi, 14] buyurulur.
“”Demek ki iman, öncelikle kalplere yerleşecek… Ondan sonra da dem ve damarlarımıza karışacak… Bütün benliğimizi onun nuru kaplayacak… Kelime-i Tevhidi sürekli tekrar edeceğiz ki dilimizde ve gönlümüzde meleke haline gelecek, imanımız devamlı tazelenecek... Kalb, ruh, sır… ve sair letaifimiz onun envâr ve esrârıyla süslenecek...