Gerçek Dostlar nasıl olmalıdır
1 sayfadaki 1 sayfası
Gerçek Dostlar nasıl olmalıdır
( GECENİN HİKAYESİ )
Genç adamın biri,
Dermiş babasına her gün;
Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi;
Baba, itiraz eder,
Olmaz öyle çok dost, hakikisi
Belki bir, belki iki,
Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma,
Karar verirler bir sınava,
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler,
Ve koyarlar çuvala.
Baba der ki oğluna,
'Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna'.
Çuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki öldürmüşler de bir adamı,
Koymuşlar çuvala,
Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı,
Gider en iyi bildiği dostuna, çalar kapıyı.
O dost, bakar ki bir çuvala hem de kanlı,
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına,
Almaz içeri arkadaşını, Böylece tek
tek dolaşır
delikanlı,
Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.
Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır.. evlat
geriye döner.
Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der.
Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.
Baba 'hayır Evlat 'der, benim bir dostum var
bildiğim.
Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona.
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar....
Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte,
Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye,
Üzerine de serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye dikerler sarımsak....
Genç adam gelir babasına;
'Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca,
Babası; 'daha erkeN
> belli >olmaz daha.
> Sen yarın git O'na, çıkart bir kavga,
>Atacaksın iki tokat,
hiç
> çekinmeden
ona, işte o zaman anlaşılacak, dostun
hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana...'
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini,
Maksadı anlamaktır
dostun
hakikisini,
babasının dostuna istemeden basar iki
tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST;
'Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak
tarlasını Böyle iki
tokada'!
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni
Sevmeli...
Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile
Sana Sarılmalı...
Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana
Dayanmalı...
Dost dediğin;
Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral
vermeli.
Güzel haberler aldığında seninle sevinmeli
Ve ağladığında,
seninle >ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok;
Dost matematiksel olmali;
"Sevinci çarpmalı...
Üzüntüyü bölmeli...
Geçmişi çıkarmalı...
Yarını
toplamalı..."
Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı
hesaplamalı...
Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük
olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı....
> Mevlana celaleddin i rumi.hz.
Genç adamın biri,
Dermiş babasına her gün;
Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi;
Baba, itiraz eder,
Olmaz öyle çok dost, hakikisi
Belki bir, belki iki,
Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma,
Karar verirler bir sınava,
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler,
Ve koyarlar çuvala.
Baba der ki oğluna,
'Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna'.
Çuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki öldürmüşler de bir adamı,
Koymuşlar çuvala,
Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı,
Gider en iyi bildiği dostuna, çalar kapıyı.
O dost, bakar ki bir çuvala hem de kanlı,
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına,
Almaz içeri arkadaşını, Böylece tek
tek dolaşır
delikanlı,
Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.
Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır.. evlat
geriye döner.
Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der.
Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.
Baba 'hayır Evlat 'der, benim bir dostum var
bildiğim.
Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona.
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar....
Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte,
Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye,
Üzerine de serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye dikerler sarımsak....
Genç adam gelir babasına;
'Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca,
Babası; 'daha erkeN
> belli >olmaz daha.
> Sen yarın git O'na, çıkart bir kavga,
>Atacaksın iki tokat,
hiç
> çekinmeden
ona, işte o zaman anlaşılacak, dostun
hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana...'
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini,
Maksadı anlamaktır
dostun
hakikisini,
babasının dostuna istemeden basar iki
tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST;
'Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak
tarlasını Böyle iki
tokada'!
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni
Sevmeli...
Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile
Sana Sarılmalı...
Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana
Dayanmalı...
Dost dediğin;
Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral
vermeli.
Güzel haberler aldığında seninle sevinmeli
Ve ağladığında,
seninle >ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok;
Dost matematiksel olmali;
"Sevinci çarpmalı...
Üzüntüyü bölmeli...
Geçmişi çıkarmalı...
Yarını
toplamalı..."
Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı
hesaplamalı...
Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük
olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı....
> Mevlana celaleddin i rumi.hz.
Similar topics
» GERÇEK,UZAK
» GERÇEK ZENGİNLİK
» Derviş Nasıl Olmalıdır
» Ağaçlar Hakkında 14 Bilinmeyen Gerçek
» hakiki müslüman nasıl olmalıdır
» GERÇEK ZENGİNLİK
» Derviş Nasıl Olmalıdır
» Ağaçlar Hakkında 14 Bilinmeyen Gerçek
» hakiki müslüman nasıl olmalıdır
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz