Hüzün ve Sabır Abdülkadir Geylani k.s.

[Admin]

*HÜZÜN VE SABIR*

Abdülkâdir Geylânî (k.s.) sabır hakkında şöyle buyurdu:

“Sabır, belânın indiği vakitte onu güzel bir İslâmî edeple tahammül ve sükûnet üzere karşılamak, Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinden ümidi kesmemektir. Bakara Sûresi’nin 156. âyet-i celîlesinde (meâlen): ‘Biz her hâlde Allâh’ın kullarıyız ve nihâyet ona dönüp varacağız’ buyurulduğu üzere kendini ve bütün işlerini Cenâb-ı Hakk’a teslim etmek, zâhiren ve bâtınen ızdırap ve üzüntü içinde olmayıp kalbi, dâimâ sebat üzere bulunmaktır. Yani Cenâb-ı Hak tarafından takdir olunmuş başına gelen her ne imtihân olursa, elem ve gam çekmeyip acısını Kur’ân-ı Kerîm’de ve Resûlullah Efendimizin sünnet-i seniyyesinde bildirilen hükümler ve müjdelerle karşılayıp onlar ile kendine teselli vermektir.”

Hâtem-i Esam (rah.) şöyle buyurdu: “Hüzün iki kısımdır. Birisi lehine olan hüzün diğeri ise aleyhine olan hüzündür. Aleyhine olan hüzün, dünya ve dünya ziyneti için olan hüzündür. Lehine olan hüzün ise âhiret için olan hüzündür.”

Bundan şunu anlamak lâzımdır; paralarını kaybettiğin zaman hüzünlenmen dünya için olan hüzündür, bu aleyhinedir. Hatâ, gıybet, hased veya başka bir günah işleyip de pişman olman ve hemen tevbeye sarılman senin lehinedir.

*19 Temmuz 2022 Salı*
Fazilet Takvimi