Kuran- ı Kerim ' de Cennet Ne Manadadır
1 sayfadaki 1 sayfası
Kuran- ı Kerim ' de Cennet Ne Manadadır
CENNET NE MÂNÂYA GELMEKTEDİR?
Cennet, kelime olarak “örtmek ve gizlemek” anlamındaki “cenn” masdarından isimdir. “Bitki ve ağaçları ile toprağı örten bahçe” mânâsınadır. Bağ-bahçe, çok güzel ve ferahlık veren yer mânâlarında da kullanılmıştır. Cem’îsi “cinân” ve “cennât” olarak gelir. Burada sözü edilen cennet ise, İslâm’a inanıp bu yolda yürüyerek imanla âhirete göç etmiş, sâlih ameller yapmış olanlar için Allah tarafından va’dedilen ebedî yurdun hususi adıdır.
Mü’minler cennete ancak Allâh’ın rahmeti ve lûtfu ile girerler. İman, bu rahmete sebeptir. Bir nevi cennete giriş vizesidir. İbadet ve tâatler, sâlih ameller ise oradaki rütbe ve derecelere vesiledir. İman sahipleri âhirette, içinde gönül hoşnutluğu ile yaşayacakları bu yerde ebedî kalacaklardır. Günahkâr olup affa da nâil olamamış mü’minler ise, günahlarının cezasını cehennemde çektikten sonra cennete girip, onlar da orada sonsuz olarak yaşayacaklardır. Kur’ân-ı Kerim’de cennete girecekler için “ashâbü’l-cenneh” (cennet ehli-cennet halkı) tâbiri kullanılmıştır.
Kur’ân-ı Kerim’de cennet, cennetlikler, çeşitli cennet katları, nimetleri ve benzeri mevzulardan bahsedilmekte; mü’minlere gönül ferahlığı olacak, imanlarını kuvetlendirecek, onları sâlih amellere teşvik edecek bilgiler verilmektedir. Her mü’min; takvâsına, ibâdet, tâat ve sâlih amellerine, güzel ahlâkına göre cennette çeşitli dereceler kazanır, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği, akılların düşünemediği nimetlere kavuşur, en önemlisi de Allâh’ın Cemâli ile müşerref olur.
Cennet, kelime olarak “örtmek ve gizlemek” anlamındaki “cenn” masdarından isimdir. “Bitki ve ağaçları ile toprağı örten bahçe” mânâsınadır. Bağ-bahçe, çok güzel ve ferahlık veren yer mânâlarında da kullanılmıştır. Cem’îsi “cinân” ve “cennât” olarak gelir. Burada sözü edilen cennet ise, İslâm’a inanıp bu yolda yürüyerek imanla âhirete göç etmiş, sâlih ameller yapmış olanlar için Allah tarafından va’dedilen ebedî yurdun hususi adıdır.
Mü’minler cennete ancak Allâh’ın rahmeti ve lûtfu ile girerler. İman, bu rahmete sebeptir. Bir nevi cennete giriş vizesidir. İbadet ve tâatler, sâlih ameller ise oradaki rütbe ve derecelere vesiledir. İman sahipleri âhirette, içinde gönül hoşnutluğu ile yaşayacakları bu yerde ebedî kalacaklardır. Günahkâr olup affa da nâil olamamış mü’minler ise, günahlarının cezasını cehennemde çektikten sonra cennete girip, onlar da orada sonsuz olarak yaşayacaklardır. Kur’ân-ı Kerim’de cennete girecekler için “ashâbü’l-cenneh” (cennet ehli-cennet halkı) tâbiri kullanılmıştır.
Kur’ân-ı Kerim’de cennet, cennetlikler, çeşitli cennet katları, nimetleri ve benzeri mevzulardan bahsedilmekte; mü’minlere gönül ferahlığı olacak, imanlarını kuvetlendirecek, onları sâlih amellere teşvik edecek bilgiler verilmektedir. Her mü’min; takvâsına, ibâdet, tâat ve sâlih amellerine, güzel ahlâkına göre cennette çeşitli dereceler kazanır, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği, akılların düşünemediği nimetlere kavuşur, en önemlisi de Allâh’ın Cemâli ile müşerref olur.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz