baba oğul
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

CENNET'TE EN ÇOK FAKİRLER OLACAK

Aşağa gitmek

CENNET'TE EN ÇOK FAKİRLER OLACAK Empty CENNET'TE EN ÇOK FAKİRLER OLACAK

Mesaj  Admin C.tesi Nis. 14, 2012 3:06 pm

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Bu ümmetin en hayirlisi fakirler ve cennete en önden girecek olanlari düskülerdir.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Benim iki meslegim vardir, kim onlari severse beni sevmis otur, onlari hor gören benden nefret etmis demektir: Fakirlik ve cihad.»

Rivayete göre Cebrail (A.S.) Peygamber (S.A.S.)´imize gelerek: «Ya Rasûlallah! Allah (C.C) sana selâm söylüyor ve istermisin su gördügün tepeleri altina çevireyim de nereye gitsen seninle birlikte olsunlar» buyuruyor, der.

Bu teklif karsisinda Peygamber (S.A.S.)´imiz bir müddet basini öne egerek düsündükten sonra Cebrail (A.S.)'e söyle cevap verir: «Yâ Cebrail (A.S.)! Dünya yurtsuzlarin yurdu ve baska hic bir seyi olmayanlarin malidir. Dünyada birakmak üzere servet yiganlar, akli olmayanlardir.»

Peygamber (S.A.S.)´imizin cevabina Cebrail (A.S.): «Yâ Muhammed! (S.A.S) Allah (C.C) seni sabit kaville sebatkâr kilmistir» diye karsilik verir."

Rivayet edildigine göre, Hz. Isâ (A.S.) yolculuklarinin birinde paltosuna bürünmüs yerde uyuyan biri ile karsilasir, «Ey uykuya dalmis kisi kalk da Allah (C.C)'i zikret» diyerek adami uyandirir. Adam gözlerini açarak «benden ne istiyorsun, ben dünyayi sevenlere biraktim» der.

Adamin bu cevabi üzerine Hz. Isâ (A.S.) ona «o halde uyu, ey dostum» der.

Yine söylendigine göre Hz. Musa (A.S.) yerde uyuyan birine rastlar, adamin yüzü sakali topraga bulasmis, basinin altida yastik yerine bir kerpiç ve paltosunu üzerine örtmüs. Gördügü manzara karsisinda Hz. Mûsa (A.S.), Allah (C.C)'a seslenerek: «ya Rabb'i su kulun dünyada mahvolmus» der.

Bunun üzerine Allah (C.C), Hz. Musa'ya söyle vahyeder: «Ya Müsâ! Benim birine yüzümü tam çevirerek baktigim zaman, onu dünyadan tamamen alakoydogumu bilmiyor musun?!»

Sahâbilerden Ebü Rafi (R.A.) der ki: «Bir gün Peygamber (S.A.V)'imize misafir gelmisti, o anda evde onu agirlayacak hic bir sey bulamadi beni bir Hayber yahudisine gönderdi, «ona git, de ki Muhammed senden önümüzdeki Recep ayina kadar ya ödünc olarak veya para karsiliginda un istiyor diye bana talimat verdi.

Yahudiye verdim, ne istedigimi bildirince, «vallahi bir rehin olmalan vermem» dedi. Dönüp durumu Peygamber (S.A.V)'imize bildirdim. O bana söyle dedi:

"Allah (C.C)'a yemin ederim ki, ben gök ehli katinda nasil emin isem dünya halki nazarinda da öyle eminim. Eger yahudi bana unu para korsiliginda veya ödüne olarok verseydi, söz verdigim gün gelince pazarliga uygun olarak borcumu verecektim. Madem ki, bana güveni yok! Su zirhimi götür, yaninda rehin birak (da verecegi unu al gel)"

"Dünya hayatinin mevsimlik yesilligi kabilinden ve imtihan maksadi ile onlardan bir kaç aileye vermis oldugumuz nimetlere göz dikme, çünki Rabb'inin nezdindeki rizik daha hayirli ve daha kalicidir."

(Taha - 131)

Peygamber`imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Mümine fakirlik, acem kizinin yanagindaki benden daha güzel yakisir.»

Peygamber`imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Içinizden hanginiz sabahleyin uyandiginda sagligini yerinde, binegini aksam biraktigi gibi görür ve o günlük geçimini de yaninda bulursa bütün dünya onun olmus gibidir."

Kâ'b-ül Ahbar (r.a.) der ki: «Allah (C.C) Hz. Musa'ya: «Yâ Müsâ, fakirligin sana dogru gelmekte oldugunu görünce salihlerin gelenegine uyarak ona «hos geldin» de. diye buyurmustur.

Ata-ul Horasani (r.a.) der ki: «Peygamberlerden biri bir sahilde yürürken bir balik avcisina rastlar. Peygamber avciyi seyretmeye koyulur.
Adam nehrin bir yerine «bismillâhi (Allah (C.C)'in ismi ile)» diyerek agini atar. Hiç bir sey çikmaz. Yoluna devam eden peygamber nehrin baska bir yerinde ikinci bir balikçiya rastlar, yeni gördügü balikçi «bismi seytan (seytanin adi ile)» diyerek agini nehre atar.
Agina o kadar çok balik düser ki, onu anmak sendeleye sendeleye sudan çikarabilir..

Bunu gören peygamber. Allah'a (C.C.) seslenerek «Yarabbi bu hadisenin hikmeti nedir? Biliyorum ki, her ikisi de senin kudretine bagli olarak meydana geliyor» der.

Bunun üzerine Allah (C.C) meleklere: «Perdeyi kaldirarak bu kuluma her iki balikçinin katimdaki derecelerini gösterin» diye emir buyurur.

Peygamber berikinin yüksek derecesi karsisinda ötekine hazirianan zillet makamini görünce «Ya Rabb'i, simdi tatmin oldum» diye cevap verir.

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Cennete girdim, çogu cennetliklerin fakirler oldugunu gördüm. Arkasindan cehenneme vardim, içindekilerin büyük çogunlugunu zenginler ile kadinlarin meydana getirdigini gördüm.»

Hadisin baska bir rivayeti söyledir.

«Çogu cennetliklerin fakirler oldugunu gördüm. «Zenginler nerede» diye sordum, bana «Dünya didinmeleri onlari buraya girmekten alakoydu» dîye cevap verildi.»

Diger bir rivayete göre de hadis söyle sona eriyor:

«Cehennemliklerin çogunu kadinlarin teskil ettigini gördüm, bunlara ne oldu? diye sordum. Bana «Onlari iki kirmizi yani altinda safran mesgul etti dediler.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

Haberde söy'e varid olmustur:

«Fakirlik dünyada mü´minin hediyesidir, en son cennete girecek Peygamber muhtesem mülkünden dolayi Hz.Süleyman (A.S) ve en son cennete girecek sahabi zenginliginden ötürü Abdur-rahman ibni Avf'dir.»

Bcska bir hadiste: {Onu cennete emekliyerek girerken gördüm) denilmistir.

Hz. Isa (A.S) der ki: «Zengin cennete güçlükle girebilir.»

Ehli Beyt hakkinda baska bir hadiste,
Peygamber'imiz {S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Allah (C.C) bir ku!u severse basina bir belâ verir. Onu daha çok sevdigi takdirde kendisini çoluksuz çocuksuz ve malsiz birakir.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Fakirligin sana dogru geldiginizi görünce salihler gelenegine uyarak ona, «hos geldin» de. Buna karsilik zenginligin sana yöneldigini görünce «Bu günahlarimdan birinin dünyada verilmis cezasidir.»

Hz. Müsâ (A.S.), Allah (C.C)'a «Ya Rabb'i, kullarin içinde senin dostlarin kimlerdir ki, ben de onlari senin için seveyim» diye sorar.

Allah (C.C): «bütün fakirler, fakirler» diye buyurur.

Burada «fakirler» sözünün tekrar edilmesi pekistirmek için olabilecegi gibi «Gayet darda olan fakirler» mânâsina gelmek için de olabilir.

Hz. Isâ der ki: «Ben yoksullugu seviyorum ve bolluktan nefret ediyorum». Zaten O, en cok «Ya miskin» diye cagiriimaktan hoslanirdi.

Arablarin ileri gelenleri ile zenginleri (müslüman olduktan sonra) bir gün Peygamber (S.A.)´imize «Fakirlere ayri bir gün ve bize de baska bir gün tayin et. Onlar kendi günlerinde sana gelsinler, o gün biz gelmeyelim. Bize ayirdigin gün sana sirf biz gelelim. oniar aramizda bulunmasinlar» diye teklif ettiler.

Bu teklifleri ile Hz. Bilâl, Selman, Suheyb, Ebu Zerr, Hobbab Ibni Erat, Ammar Ibni Yasir, Ebu Hureyre ve «Eshab-i Suffe» (Allah (C.C) hepsinden rczi olsun) gibi fakir sahabileri kastediyorlardi.

Peygamber (S.A.V), onlarin bu mazeretlerini kabul etti, cünki sikâyetleri fakirlerin kokusundan duyduklari rahatsizlikti.

Özellikle «Eshab-i Sufe»´nin kaba dokumadan yapilmis elbiseleri siddetli sicaklarda agir ter kokulari yayiyordu. Bu duruma katlanmak aralarinda Akra ibni Kabis, Et Temimi, Uyeyne,
ibni Hisn-ül Fezarî, Abbas ibni Mirdas-üs Süllemi (Allah (C.C) hepsinden razi olsun)´nin bulundugu zengin sahabelere zor geliyordu.

Peygamber (S.A.V)'imiz meselenin nezâketini farkedince fakirler ile zenginleri artik bir araya getirmeyecegini sezerek zenginlerin tekliflerini kabul etti.

Fakat bunun üzerine asagidaki âyet indi. Allah (C.C) buyuruyor:

"Rabb'lerin hosnutlugunu dileyerek sabah aksam O'na ibadet edenlerle beraber sabret, dünya hayatinin zinetîni isteyerek gözlerini onlardan (yani fakirlerden) ayirma.

Kalbini zikrimizden gafil ettirdigimiz, nefsinin arzularina uyarak isi ileri götürmüs kimselere (yani zenginlere) uyma."

De ki, «hakikat Rabb'inizdendir, dileyen îman etsin, isteyen kâfir olsun»

(Kehf Sûre-i Celilesi. 22—29)

Yine bir gün, Peygamber'imiz (S.A.S.) ileri gelen Kureysli ile konusurken Ibni Ummu Mektüm içeri girmek için izin istemisti, bu duruma Peygamber (S.A.S.)´imizin cani sikîlinca su âyet indi.

Ulu Allah (C.C.) buyuruyor:

"Yüzünü eksiterek çevirdi, yanina âmâ geldi diye. Ne biliyorsun, belki o (senden ögrenecekleri ile} arinacakti. Yahud nasihat alacak ve aldigi ögüdü tutacak!"

(Abese Süre-i Celilesi. 1—4)

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Kiyamet Günü bir kul Allah (C.C)'in huzuruna getirilir, dünyada siz birbirinizen nasil Özür diliyorsaniz. Allah (C.C) da o kuldan ayni sekilde özür dil­mek üzere söyle buyurur:

"Izzet ve celâlim hakki için, dünyadan seni uzak tutmem, nazarimda hor görüldügün için degil, tersine sana hazirladigim keramet ve faziletten dolayi idi.
Ya kulum, simdi su saflara cik sirf benîm rizami kazanmak için sana yemek veren, seni giydiren kim varsa ara ve bulunca elinden tut o orada seninle birlikte olacaktir."

O gün insanlar tere batmis olacaklardir, bunun üzerine o kimse saflarin arasina girerek kendisine iyilik edenleri arar ve bulunca elinden tutar, sonra da birlikte götürür.

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Fakirleri sik sik arastirip onlara elinizi uzatiniz. Cünki onlar imtiyazlidirlar.» Sahâbiler «onlarin imtiyazi nedir?» diye sorarlar. Peygamber (S.A.S.)'imiz onlara söyle cevap verir:

"Kiyamet Günü onlara bakin bakalim, kim size bir ögün yemek yedirdi, kim size bir bardak su verdi, kim size bir elbise giydirdi. Bunlari bularak ellerinden tutun ve dogrudan dogruya cennete götürün buyurdular."

Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«Cennete girdim, önümde bir ayak sesi duydum, baktim ki, Bilâl'di. Cennetin üst katlarina göz gezdirdim, ümmetimin fakirleri ile onlarin çoluk - çocuklarini gördüm. «Ya Rabb'i, bunlar niye bu durumdalar» diye sordum.

Allah (C.C) bana: «kadinlarin derecesini kirmizi altin ve kirmizi ipek düsürdü. Zenginler ise uzun süren bir hesapla mesgul oldular» diye cevap buyurdu.

Sonra sözüne devamla buyurdu ki: «Bu arada sahâbîlerimi aradim. Abdurrahman Ibni Avf'i göremedim. Bir müddet sonra kendisi aglayarak yanima geldi, ona «neden bu kadar arkada kaldin?» diye sordum. Bana: «Yâ Resûlalllah. Allah (C.C)'a yemin ederim, senin yanina gelinceye kadar öyle engellerle karsilastim ki, seni bir daha göremeyecegim sandim» diye cevap verdi. «Neden?» dedim. «Malimin hesabini veriyordum» cevabini verdi.

Su adamlar Abdurrahman'in haline bak. Abdurrahman Ibni Avf Peygamber (S.A.S.)'imiz ile birlikte uzun ve serefli bir ortak geçmise sahib. Ayrica O dünyada iken kendilerine cennete girecekleri müjdelenen on kisiden biri idi. Buna ragmen varligi yüzünden bu derece sikintiya düstü.

Peygamber'imiz (S.A.S.) bir gün bir fakirin ziyaretine gider, evinde hiç bir sey olmadigini görür. Bunun üzerine «eger bu fakirin nuru bütün yeryüzü halkina dagitilsa hepsini kaplardi» buyurur.

Peygamber'imiz (S.A.S.) bir gün sahabilere:

«Beni dinleyin, size cennetin sultanlari kimlerdir, söyleyeyim mi?» buyurur, sahâbiler: «Tabii, buyur ya Rasûlallah» derler. Bunun üzerine Peygamber'imiz sözlerine söyle devam eder:

«Bütün düskün, itibarsiz, yüzü kirli, saçi basi karisik, yazlik ve kislik ki soguk elbiseden baska giyecegi olmayan ve hiç kimsenin tarafina bakmadigi ve fakat Allah (C.C) adina bir konuda yemin etse. O'nun tarafindan mahcub edilmeyerek hakli çikarilan kimseler» dir.

Sahâbilerden Imran Ibni Hüseyin (R.A.) der ki: Peygamber'imiz (S.A.S.) bana diger sahabelerden daha çok önem verir, bana farkli bir ilgi gösterirdi. Bir gün bana:

«Yâ Imran, bizim nazarimizda senin farkli bir önem ve mevkiin var, benimle birlikte kizim Fatma'nin ziyaretine gelir misin?» diye buyurdu.

Ben de O'na «hay hay, anam - babam sana feda olsun. Yâ Rasûlallah (S.A.S.)» diye cevap verdim. Bunun üzerine birlikte kalktik, yola koyulduk. Fatma'nin evine varinca durdu ve kapiya vurdukten sonra içeriye «selâmün aleyküm, girebilir miyim?» diye seslendi. Hz.Fatma (R.A): «buyur. Yâ Resûlallah» dedi. Bunun üzerine «yanimdaki arkadasimla birlikte mi?» diye sordu Hz. Fatma: «yanindaki kim? yâ Rasûlallah» dedi.

Peygamber (S.A.S.)'imiz «Imran» dedi. Hz. Fatma: «seni peygamber gönderen Allah (C.C) hakki için üzerimde sedece bir aba var» dedi. Peygamber (S.A.S.)'imiz kapidan eli ile tarif ederek onu söyle söyle yap dedi. Hz. Fatma: «haydi vücudumu öylece örteyim. basimi ne ile kapatacagim?» diye sordu.

Bunun üzerine Peygamber (S.A.S.)'imiz belinden kusagini çözerek ona atti ve ona «al bununla basini bagla» dedi. Bundan sonra O'na izin verildi de içeri girdik. Peygamber (S.A.S.)'imiz «selâmün aleyküm, kizcagizim, geceyi nasil geçirdin?» diye hatirini sordu.

Hz. Fatma: «Allah (C.C)'a yemin ederim ki, sanci ile sabahladim. Yiyecek bir seyin olmamasi zaten agir olan sancimi daha da siddetlendirdi. Açlik bana çok dokundu» dedi.

Bunun üzerine, Peygamber (S.A.S.)'imizin gözleri yasardi, «yavrum, canini sikma, Allah (C.C)'a yemin ederim ki, üç gündür agzima bir lokma koymadim. Ben Allah (C.C) katinda senden daha yüksek rütbeliyim. Eger dileseydim, Allah (C.C) bana yemek gönderirdi. Fakat ben Ahireti, dünyaya tercih ettim.»

Sonra eli ile Hz. Fatma'nin omuzuna vurarak «müjdeler olsun! Allah (C.C)'a yemin ederim ki, sen cennetlik kadinlarin önderisin» buyurdu.

Hz. Fatma O'na: «Firavun'un karisi Asiye ile Meryem'in dereceleri nedir?» diye sordu.

Peygamber (S.A.S.)'imiz ona: «Asiye kendi devrindeki kadinlarin, Meryem de o devrin kadinlarinin, sen de kendi devrindeki cennetlik kadinlarin önderisiniz. Her üçünüzün de kamistan birer köskü olacaktir, orada ne sikinti, ne gözyasi ve ne de üzüntü var. Amcanin oglunun (Hz. Ali'nin, yoksulluguna kanaat et. Vallahi seni hem dünyada ve hem de âhirette efendi olan bir kocaya verdim.»

Hz. Ali'nin (K.V.) rivayet edildigine göre Peygamber (S.A.S.)'imiz söyle buyuruyor:

«— Insanlar fakirlerini horladiktan, dünyayi imar etmeye karsi düskünlük gösterdikleri ve altin para biriktirmek üzere paralarina da kiyasiya yaristiktan zaman Allah (C.C) onlara dört belâ indirir:

1) Kitlik. 2) Devlet baskaninin zulmü. 3) Devlet memurlarinin hiyaneti, 4} Düsmanlarin heybeti.»

Sahâbilerden Ebû Derda (R.A.) der ki, «iki dirhem parasi olanin hesaplasmasi yahut hapsedilemesi, bir dirhemi olandan daha çetindir.»


Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4953
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 52

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz