Kuşluk Namazı Gönenli Mehmet Efendi
1 sayfadaki 1 sayfası
Geri: Kuşluk Namazı Gönenli Mehmet Efendi
KEMİK ERİMESİ
Kemik erimesine karşı çok ama çok iyi gelen bir tarif paylaşmak istiyorum. Bizzat test ettik ve sonuç fizik tedavi doktorunu bile şaşırtmıştır.
Bu tarifin bize ulaşmasınında ilginç bir hikayesi vardır.Verenden Allah razı olsun.
KEMİK ERİMESİNİ SIFIRLAYAN FORMÜL
Bir bardak süt
Yarım limon
Saat 16-17 gibi bir bardak süte yarım limonu sıkıp kaşıkla biraz karıştır ve buzdolabına koy. Bir kaç saat sonra mayalanıp tadı yoğurt gibi
oluyor.
Akşam yatmadan önce iç ve yat. Her gün ihmal etmeden yapmalısınız. Eğer ki kemiklerde ağrılar varsa 3-4 günde bu ağrılardan Allah'ın izniyle kurtuluyorsunuz..
En az üç ay kullanın. Hiç bir yan etkisi yok. Daha ne kadar kullanacağınızı doktor kontrolü yaptırıyorsanız alacağınız sonuç size söyler.
Not: Eşimde kemik erimesi -3 tü bu kür sayesinde sıfırlandı ki kemik erimesi ilaçla sıfırlanmaz sadece artışı durdurulur.
Remzi Siyam tarifi nerden aldığını da şöyle anlatmış
2013 yılında eşimle hacca gitmiştik. Tabi eşimde kemik erimesi -3.kemikler ağırıyor. Gecenin bir vakti Kâbe de tavaf sonrası en üst kata çıktık hacı arkadaş ve hanımıyla.Eşim ağrılardan şikayet ediyordu arkadaşına. Oturduk dinleniyoruz."ahhh bir çay olsa ne giderdi"diye konuşurken yaşlı karı koca yanımıza geldi adam "çay içermisiniz"dedi arkadaşla birbirimize baktık.
Yaşlı amcanın hanımı direk eşime " bende kemik erimesi vardı böyle yaptım iyileştim" diyerek bu tarifi verdi.
Otele dönünce hemen süt ve limon aldım marketten 3 günde ağrılar geçti. Döndükten sonra
Doktora kontrole gittiğimizde değerlerin düştüğünü ve yaşadığımız şeyi anlatınca doktor "Allahın size bir lütfü" dedi.
Alıntı.
NOT: Önemine binaen tekrar paylaşıyoruz.
Kemik erimesine karşı çok ama çok iyi gelen bir tarif paylaşmak istiyorum. Bizzat test ettik ve sonuç fizik tedavi doktorunu bile şaşırtmıştır.
Bu tarifin bize ulaşmasınında ilginç bir hikayesi vardır.Verenden Allah razı olsun.
KEMİK ERİMESİNİ SIFIRLAYAN FORMÜL
Bir bardak süt
Yarım limon
Saat 16-17 gibi bir bardak süte yarım limonu sıkıp kaşıkla biraz karıştır ve buzdolabına koy. Bir kaç saat sonra mayalanıp tadı yoğurt gibi
oluyor.
Akşam yatmadan önce iç ve yat. Her gün ihmal etmeden yapmalısınız. Eğer ki kemiklerde ağrılar varsa 3-4 günde bu ağrılardan Allah'ın izniyle kurtuluyorsunuz..
En az üç ay kullanın. Hiç bir yan etkisi yok. Daha ne kadar kullanacağınızı doktor kontrolü yaptırıyorsanız alacağınız sonuç size söyler.
Not: Eşimde kemik erimesi -3 tü bu kür sayesinde sıfırlandı ki kemik erimesi ilaçla sıfırlanmaz sadece artışı durdurulur.
Remzi Siyam tarifi nerden aldığını da şöyle anlatmış
2013 yılında eşimle hacca gitmiştik. Tabi eşimde kemik erimesi -3.kemikler ağırıyor. Gecenin bir vakti Kâbe de tavaf sonrası en üst kata çıktık hacı arkadaş ve hanımıyla.Eşim ağrılardan şikayet ediyordu arkadaşına. Oturduk dinleniyoruz."ahhh bir çay olsa ne giderdi"diye konuşurken yaşlı karı koca yanımıza geldi adam "çay içermisiniz"dedi arkadaşla birbirimize baktık.
Yaşlı amcanın hanımı direk eşime " bende kemik erimesi vardı böyle yaptım iyileştim" diyerek bu tarifi verdi.
Otele dönünce hemen süt ve limon aldım marketten 3 günde ağrılar geçti. Döndükten sonra
Doktora kontrole gittiğimizde değerlerin düştüğünü ve yaşadığımız şeyi anlatınca doktor "Allahın size bir lütfü" dedi.
Alıntı.
NOT: Önemine binaen tekrar paylaşıyoruz.
Kuşluk Namazı Gönenli Mehmet Efendi
Rızık Allah tan!
GÖNENLİ MEHMET EFENDİ’DEN BİR HATIRA..!
(Kuşluk (Duha) Namazı)
Gönenli Mehmet Efendi, Sultan Ahmet Camii’ne tayin edilince çevreyi incelemiş. Fakir ve düşkün kimseleri bulup alâkadar olmak istemiş. O civarda oturan âmâ (kör) bir kimse olduğunu öğrenince ziyaretine gitmiş.
Selâm verip :
– Efendim ben Sultan Ahmet Camii’ne imam geldim. Hem sizi ziyaret etmek hem de üzerime düşen bir vazife varsa onu ifa etmek isterim, demiş.
Âmâ adam:
– Hoş geldiniz Hocaefendi.. Allah razı olsun, demiş.
Hocaefendi:
– Maaşınız falan var mı? diye sormuş.
– Hayır, yok, cevabını vermiş adam.
Hocaefendi:
– Peki, başka yerden geliriniz falan? demiş.
Âmâ adam:
– Hayır, herhangi bir gelirim yok! demiş.
– Peki, neyle geçiniyorsunuz, diye sorunca; âmâ adam öfkelenmiş:
– Bundan size ne efendi? Bir de imamsınız. Rızık kimden hoca? Gidebilirsiniz!. diye terslemiş.
Hocaefendi çıkmak zorunda kalmış. Lâkin o gece gözüne uyku girmemiş. Ertesi gün sabah yine gitmiş ve kapıyı çalmış. Âmâ adam içeriden:
– Kimsin? diye seslenmiş. Hocaefendi:
– Dün kovduğun yüzsüz imam, cevabını vermiş. Âmâ adam kapıyı açmış:
–Gene neye geldin? diye söylenmiş.
Hocaefendi:
–Hiç efendim, ziyaretinize geldim. Beni bin defa kovsanız da yine geleceğim demiş.
Âmâ adam:
– Adın ne senin? demiş.
Hocaefendi:
– Adım Mehmet Öğütçü, efendim. Gönenli Hoca diye tanırlar beni, diye karşılık vermiş. Âmâ adam bunu duyunca:
– Buyur gir içeri, konuşalım, diyerek içeriye buyur etmiş. Hocaefendi içeri girince âmâ adam:
– Kusura bakma hoca, dün kalbini kırdım.
Hakkını helâl et, demiş. Hocaefendi:
– Estağfirullah efendim. Sizin gözleriniz görmez, kimsenin yardımına ihtiyaç duymuyorsunuz bu nasıl oluyor. Sırrınız nedir, meraktayım. deyince Âma adam :
– Benim sırrım şu Hocaefendi. Ben her gün kuşluk namazını kıldıktan sonra ;
“Ya Rabbi! Kuşluk senindir, güzellik senindir, nimet ve her şey senindir. Eğer rızkım gökte ise, yere indir. Yerde ise, çıkar. Uzakta ise, yaklaştır. Haram ise, helâl et. Dar ise, genişlet ve elime ilet.” diye dua ederim.
Sonra ellerimi yüzüme sürer sürmez, biri gelir sağ dizime vurur. “Aç elini!” der. O günkü ihtiyacımı verir gider. Kuşluk namazı kıldığım her gün bu böyle devam eder.
Aynı zat bugün de geldi ve sağ dizime vurarak benim kısmetimi verdikten sonra, sol dizime vurarak, “Bunu da Gönenli Mehmet Efendi’ye ver.” dedi. Al kısmetini!…
Bu sözlerin duyan, Büyük âlim, fakirlerin ve talebelerin mânevî babası Gönenli Hocaefendi “İlâhî ya Rabbi! Hikmetinden sual olunmaz.” diyerek içli içli ağlamaya başlamış..!
Hocaefendi bu hatırasını naklederken şunu ifade etmiştir : “O âmâ adamdan bu mübarek kısmeti aldıktan sonra ömrü hayatımda hiç darlık ve sıkıntı çekmedim."
Rızkını Rezzak olan Allah’tan bilmeyip de onun mahlûkundan beklemek, insanı Cenâb-ı Hak’tan uzaklaştırıp, başkasına muhtaç eder. Rabbim cümlemizi, rızkını Allah'tan bilen kullardan eylesin Âmin..!
GÖNENLİ MEHMET EFENDİ’DEN BİR HATIRA..!
(Kuşluk (Duha) Namazı)
Gönenli Mehmet Efendi, Sultan Ahmet Camii’ne tayin edilince çevreyi incelemiş. Fakir ve düşkün kimseleri bulup alâkadar olmak istemiş. O civarda oturan âmâ (kör) bir kimse olduğunu öğrenince ziyaretine gitmiş.
Selâm verip :
– Efendim ben Sultan Ahmet Camii’ne imam geldim. Hem sizi ziyaret etmek hem de üzerime düşen bir vazife varsa onu ifa etmek isterim, demiş.
Âmâ adam:
– Hoş geldiniz Hocaefendi.. Allah razı olsun, demiş.
Hocaefendi:
– Maaşınız falan var mı? diye sormuş.
– Hayır, yok, cevabını vermiş adam.
Hocaefendi:
– Peki, başka yerden geliriniz falan? demiş.
Âmâ adam:
– Hayır, herhangi bir gelirim yok! demiş.
– Peki, neyle geçiniyorsunuz, diye sorunca; âmâ adam öfkelenmiş:
– Bundan size ne efendi? Bir de imamsınız. Rızık kimden hoca? Gidebilirsiniz!. diye terslemiş.
Hocaefendi çıkmak zorunda kalmış. Lâkin o gece gözüne uyku girmemiş. Ertesi gün sabah yine gitmiş ve kapıyı çalmış. Âmâ adam içeriden:
– Kimsin? diye seslenmiş. Hocaefendi:
– Dün kovduğun yüzsüz imam, cevabını vermiş. Âmâ adam kapıyı açmış:
–Gene neye geldin? diye söylenmiş.
Hocaefendi:
–Hiç efendim, ziyaretinize geldim. Beni bin defa kovsanız da yine geleceğim demiş.
Âmâ adam:
– Adın ne senin? demiş.
Hocaefendi:
– Adım Mehmet Öğütçü, efendim. Gönenli Hoca diye tanırlar beni, diye karşılık vermiş. Âmâ adam bunu duyunca:
– Buyur gir içeri, konuşalım, diyerek içeriye buyur etmiş. Hocaefendi içeri girince âmâ adam:
– Kusura bakma hoca, dün kalbini kırdım.
Hakkını helâl et, demiş. Hocaefendi:
– Estağfirullah efendim. Sizin gözleriniz görmez, kimsenin yardımına ihtiyaç duymuyorsunuz bu nasıl oluyor. Sırrınız nedir, meraktayım. deyince Âma adam :
– Benim sırrım şu Hocaefendi. Ben her gün kuşluk namazını kıldıktan sonra ;
“Ya Rabbi! Kuşluk senindir, güzellik senindir, nimet ve her şey senindir. Eğer rızkım gökte ise, yere indir. Yerde ise, çıkar. Uzakta ise, yaklaştır. Haram ise, helâl et. Dar ise, genişlet ve elime ilet.” diye dua ederim.
Sonra ellerimi yüzüme sürer sürmez, biri gelir sağ dizime vurur. “Aç elini!” der. O günkü ihtiyacımı verir gider. Kuşluk namazı kıldığım her gün bu böyle devam eder.
Aynı zat bugün de geldi ve sağ dizime vurarak benim kısmetimi verdikten sonra, sol dizime vurarak, “Bunu da Gönenli Mehmet Efendi’ye ver.” dedi. Al kısmetini!…
Bu sözlerin duyan, Büyük âlim, fakirlerin ve talebelerin mânevî babası Gönenli Hocaefendi “İlâhî ya Rabbi! Hikmetinden sual olunmaz.” diyerek içli içli ağlamaya başlamış..!
Hocaefendi bu hatırasını naklederken şunu ifade etmiştir : “O âmâ adamdan bu mübarek kısmeti aldıktan sonra ömrü hayatımda hiç darlık ve sıkıntı çekmedim."
Rızkını Rezzak olan Allah’tan bilmeyip de onun mahlûkundan beklemek, insanı Cenâb-ı Hak’tan uzaklaştırıp, başkasına muhtaç eder. Rabbim cümlemizi, rızkını Allah'tan bilen kullardan eylesin Âmin..!
En son Admin tarafından Salı Kas. 22, 2022 2:42 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Similar topics
» Duha namazı nasıl kılınır? Kuşluk namazı kılınışı, kaç rekattır, nasıl niyet edilir?
» Duha,evvabin, kuşluk namazı
» Kuşluk namazı ne zaman ve nasıl kılınır?
» Fatih Sultan Mehmet ve Cuma Namazı
» Kanuni Sultan Süleyman ve Yahya Efendi
» Duha,evvabin, kuşluk namazı
» Kuşluk namazı ne zaman ve nasıl kılınır?
» Fatih Sultan Mehmet ve Cuma Namazı
» Kanuni Sultan Süleyman ve Yahya Efendi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz