baba oğul
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HER ÇOCUK ÖĞRENEBİLİR Mİ?

Aşağa gitmek

HER ÇOCUK ÖĞRENEBİLİR Mİ? Empty HER ÇOCUK ÖĞRENEBİLİR Mİ?

Mesaj  Admin Cuma Haz. 26, 2009 12:36 am

HER ÇOCUK ÖĞRENEBİLİR


Günlük hayatımızda arkadaş sohbetlerinde ya da aile arası konuşmalarda belki en sık geçen diyaloglardan biri şudur: “ Aynı anne babadan olan iki kardeş nasıl bu kadar farklı olabiliyor? Birisi bu kadar başarılı ve sorumluyken diğerinin bu kadar haylaz ve sorumsuz oluşu şaşılacak şey doğrusu!!!” Aslında bu gayet normal karşılanması gereken bir durum çünkü dünya üzerindeki her birey tektir ve tüm özellikleriyle kendine özgüdür. Zaman zaman kendimizi başkalarıyla kıyaslasak da aslında yaptığımız her iş, bu “teklik” olgusu içinde DNA yapımız kadar bize has ve özeldir.

Dünya üzerinde altı milyar insan yaşıyorsa bu altı milyar farklı zihinsel yapı demektir. Her zihin farklı işleyiş yapısına sahiptir ve şu an var olan türlü meslekler, sanat eserleri, mimari yapılar, kurum ve kuruluşlar bu farklı zihinlerin ürünüdür. Dolayısıyla bizler, yaşantılarımızın bu ahenk ve farklılıklarla birlikte güzelleştiğini göz ardı edersek hem bireysel hem de toplumsal ilerleyişimize büyük bir sekte vurmuş oluruz.
Çoğumuz belli bir yaşa gelip iş güç sahibi olduktan sonra şöyle konuşmalar yapmışızdır: “ Çocukken daha iyi yönlendirilseydim belki çok iyi bir müzisyen (ressam, mimar, bilim adamı, öğretmen vs.) olabilirdim…” Peki, biz, yani çocukları kendi yeterlilikleri doğrultusunda yönlendirmemiz gerektiğinin farkında olan yetişkinler neden çocuklarımızın belli alanlarda “başarısız” olduğunu gördüğümüzde panik olup onun üzerine gider ve diğer yandan kendimizi harap ederiz? Belki de çocuğunuz bu yolla size bir mesaj vermek istiyordur: “ Ben farklıyım, zihnim farklı şekilde çalışıyor, doğru yöntemle ben de öğrenebilir ve anlayabilirim”

Evet, aslında işin özü bu, hayatını okul çağındaki çocukların başarıya ulaşmalarını adayan Amerikalı eğitim uzmanı ve çocuk doktoru Mel Levin’in söylediği gibi “ Her çocuk başarabilir” yeter ki biz onların zihinsel yapılarını anlayıp, çocuğumuzla beraber, ona en uygun öğrenme yöntemini keşfedebilelim.

Bu süreçte ebeveynlerin çocukla beraber hareket etmesi yani eğer çocuğun herhangi bir alanda (okuma, yazma, anlama, dinleme vs.) bir sorunu varsa bu sürece onu da dâhil edip birlikte adım atması çok önemlidir. Çünkü çoğu anne- baba, tüm çocuklar birinci dönemlerinin sonunda okumaya geçerken kendi çocukları geçemediğinde, bütün özel derslere kurslara rağmen çocuğun ders notları düzelmediğinde, bütün yaptırımlara rağmen çocuk ev ödevlerini yapmadığında vb. haklı olarak bir şeyleri eksik yaptıkları hissine kapılmakta ve üzülüp, sıkıntıya düşmektedir. Çocuklarına faydalı olacağına inandıkları çeşitli yollar deneyip, zorluk yaşanan alanı uygun buldukları yollarla desteklemeye çalışmaktadırlar. Fakat farkında olmalısınız ki bu süreçte kaygı yaşayan yalnız ebeveynler değildir...

Bir de tüm bu beklentilerin farkında olup derslerinde başarısız olduğunun ve anne-babasını üzdüğünün bilincinde olan çocuğunuzun yaşadığı yetersizlik duygusunu düşünün… Ne yaparlarsa yapsınlar doğru okuyamayan, ne kadar dikkatli dinlerse dinlesin eve döndüğünde öğretmenin anlattığını bir türlü hatırlayamayan ya da bir türlü organize olamayan çocuklar; aslında kendi hataları olmayan, doğuştan getirdikleri bir zihinsel yapının, öğretmenlerin, eğitim sisteminin, kalıplaşmış öğretme metotlarının ve ne yazık ki kendi anne-babalarının yargılamaları kıskacında hak etmedikleri bir bedel ödemekte ve kimi zaman bir ömür boyu taşımak zorunda kalabilecekleri etiketlere maruz kalmaktadırlar.

İşte tam bu noktada eğitimcilere ve ailelere büyük görevler düşmektedir. Çocuğunuz ya da öğrenciniz size “ Ben farklıyım” mesajını herhangi bir şekilde veriyorsa onun bu çağrısına, onu destekleyecek şekillerde karşılık vermelisiniz. Çünkü her çocuk öğrenebilir…

Aileler Ne Yapmalı?

Bütün gücünüzü çocuğunuzun aksayan yönlerine vermek yerine onu güçlü olduğu alanlarda desteklemeli, zamanla kaybolan özgüveninin yerine gelmesini sağlamaya çalışmalısınız.
Çocuğunuz herhangi bir öğrenme problemi yaşadığında bu durumun onu duygusal yönden de etkileyebileceğinin farkında olmalı; ona “neden” demek yerine “ nasıl “ sorusunu sorarak onu anlamaya ve empati kurmaya çalışmalısınız.
Anlayışlı ve açık fikirli olmalısınız. Çocuğunuzun içinde bulunduğu açmazı size açıkça ifade edebilmesine imkân vermeli, ebeveynlik içgüdülerinizi bastırarak saldırıya geçip vaaz vermemeli ve onu tehdit etmemelisiniz.
Çocuğunuzu diğer çocuklarla kıyaslamamalısınız. Bu onun kendi içinde hissettiği yetersizliği daha da gün yüzüne çıkarıp kendine olan güvenini düşürebilir. Ona başkalarını örnek vermektense onun başarmış olduğu şeyleri hatırlatarak motive etmeye çalışmalısınız.
Başkalarının yanında veya gizliden gizliye onu şikâyet etmemelisiniz. Unutmayın çocuklar olup biten her şeyin, insanların bakışlarının ve ona söylenenlerin farkındadırlar. Şikâyet etmek onun size olan güvenini sarsar ve başkaları karşısında utanmasına, güçsüz hissetmesine neden olur. Ne olursa olsun onun yanında olduğunuzu hissetmesi onun kendine olan güvenini yerine getirip, sorunlarla baş etme gücünü artıracaktır.
Zaman zaman bu yolda kendinizi yetersiz ve yalnız hissedebilirsiniz. Bu durumda bir profesyonele başvurmak (psikiyatr, psikolog, psikolojik danışman) yarar sağlayabilir. Bir uzmanın desteğiyle süreç hem çocuğunuz hem de sizin için daha verimli hale gelebilir.


Eğitimciler Ne Yapmalı?

Öğrencilerinizin bireysel farklılıklarına önem vermelisiniz. Bir sınıf içinde tahmin edebileceğinizden çok daha fazla öğrenci farklı öğrenme metoduna sahiptir. Mümkün olduğunca her çocuğun öğrenme biçimine göre bireysel programlar yapmalı ya da her bireyi kapsayacak şekilde (görsel, işitsel, dokunsal, kinestetik) dersinizi planlayabilirsiniz.
Öğrencilerinizin akademik yönlerinin yanı sıra onları bireysel olarak da tanımaya çalışıp, diğer alanlardaki güçlü yönlerini kendi dersinizde onu teşvik edecek şekilde kullanabilirsiniz.
Okulda sosyal ya da bilişsel anlamda zorluk çeken bir öğrenciyi arkadaşlarının yanında rencide etmek, onun arkadaşlarının önünde küçük düşmesine yol açıp, özgüvenini ve kendine olan saygısını yitirmesine sebep olabilir. Bu durumu çocukla bireysel olarak görüşmelisiniz.
Öğrenme güçlüğü olan ya da sosyal anlamda sıkıntı yaşayan bir çocuk dersin gidişatını etkileyebilir. Böyle durumlarda azarlamak, kızmak ya da görmezlikten gelmek olumlu sonuçlar vermeyebilir. Tüm bunların yerine, onu anlamaya çalışın, onu destekleyin, ona uygun öğrenme biçimini keşfedin ve gerekirse rehber danışmanla ya da bir uzman yardımıyla onun için Bireysel Eğitim Programı (BEP) hazırlayın.
Sınıfınızda herhangi bir alanda güçlük çeken bir öğrenci varsa bu durumu mutlaka aile ile paylaşmalı ve onları da sürece dâhil etmelisiniz. Okulda verilen destek evde de devam etmezse süreçte bir kopmanın meydana gelmesi olasıdır. Bu nedenle ailenin de durumun farkında olması ve evde buna uygun bir ortam yaratması önemlidir.
Sınıfınızdaki diğer öğrenciler belirttiğim alanlarda zorluk yaşayan öğrencinize “özel” davrandığınızı ya da onunla daha çok ilgilendiğinizi hissedebilirler. Öğrencilerinize bireysel farklılıklardan bahsedin; sınıf içindeki çeşitliliğin sınıf atmosferine olumlu etkilerinden bahsedin ve her çocuğa özel olduğu mesajını verin. Gerekirse çocuğun ve ailenin izniyle uyguladığınız programın gerekliliğini uygun bir dille sınıftaki diğer öğrencilerle de paylaşın.
Sınıfınızda sosyal ya da bilişsel anlamda zorluk yaşayan çocukla ilgili rehber danışmanla ya da onun aracılığıyla başka bir uzmanla işbirliği yapabilirsiniz. Bu işbirliğinin çocuk, aile ve eğitimci açısından sürece olumlu katkıları olacaktır.

Sonuç olarak, her bireyin kendine özgü farklılıkları vardır ve her ortamda hepimiz bu farklılıklarla var olmaya çalışırız. Tıpkı biz yetişkinler gibi çocuklar da bu var olma sürecinde zor zamanlar yaşayabilirler. Doğru yolla yaklaşıldığında onlar da kendi yollarını bulma konusunda başarılı olabilirler ve öğrenebilirler. Unutmayın; engeller ne kadar büyük olursa olsun her çocuk kendisine inanılıp, yeterli destek verilirse başarabilir…


Ceren Şad
Psikolojik Danışman
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4942
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 51

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz