baba oğul
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İngilizce 9.Sınıf Çalışmalar,Sorular,Kelimeler

Aşağa gitmek

İngilizce 9.Sınıf  Çalışmalar,Sorular,Kelimeler Empty 9. Sınıf 1. Ünite İngilizce Kelimeleri

Mesaj  Admin Cuma Kas. 16, 2018 12:43 pm

9. Sınıf 1. Ünite İngilizce Kelimeleri
address : adres
afternoon : öğleden sonra
age : yaş
and : ve
board : tahta
bookcase : kitaplık
close : kapatmak
dad : baba
double : çift
dustbin : çöp tenekesi
evening : akşam
excuse : mazeret
favourite : favori
floor : kat
glad : memnun
hello : merhaba
her : onun,onu(bayanlar için)
his : onun,onu(erkekler için)
hi : merhaba
homepage : anasayfa
ID card : kimlik kartı
identification : kimlik
job : iş, meslek
key : anahtar
listen : dinlemek
listener : dinleyici
look at : bakmak
map : harita
meet : karşılaşmak, tanışmak
mistake : hata
morning : sabah
mosquito : sivrisinek
my : benim
name : isim
nationality : milliyet
new : yeni
night : gece
occupation : iş, meslek
opposite : karşıt
partner : ortak, eş
personal : kişisel
pleased : memnun
quiet : sessiz
read : okumak
repeat : tekrar etmek
run : koşmak
scream : çığlık
sister : kız kardeş
soon : yakında, hemen
spell : kelimeyi kodlamak (harflerini tek tek söylemek)
subject : konu
surname : soyisim
this : bu
welcome : hoşgeldin
window : pencere
where : nerede
work : çalışmak
write : yazmak
year : yıl
your : senin, sizin
certainly : elbette
maths : matematik
meet : tanışmak
nationality : milliyet
number : numara
pen friend : mektup arkadaşı
phone : telefon
swap : değişmek, değiştirmek
9. Sınıf 2. Ünite İngilizce Kelimeleri
architect : mimar
armchair : koltuk
aunt : teyze
beautiful : güzel
big : büyük
black :siyah
blond : sarışın (erkekler için)
blonde : sarışın (bayanlar için)
blue : mavi
bowl : kase
brown : kahverengi
both : her ikisi
cap : kasket
cheap : ucuz
colour/color : renk
colourful : renkli
dark : karanlık
daughter : kız evlat
diary : günlük
difficult : zor, güç
dish : yemek, tabak
dress : elbise
driver : sürücü
dusty :tozlu
engineer : mühendis
expensive : pahalı
fair hair : açık renk saç
family : aile
faraway : çok uzak
father : baba
fish : balık
food : yiyecek
foot : ayak
fur : kürk
garden : bahçe
grandfather : büyükbaba, dede
grandmother : büyükanne, nine
grandparents : büyük anne, büyük baba
green : yeşil
hard : sert
hardworking :çalışkan
hat : şapka
history : tarih, tarih dersi
housewife : ev hanımı
husband : koca
interesting : ilginç
kid : çocuk
kitten : kedi yavrusu
like : benzer
lovely : çok güzel, çok hoş
married : evli
mice : fare
mum : anne
nephew : erkek yeğen
niece : kız yeğen
orange : turuncu
object : nesne
pen pal : mektup arkadaşı
pet : evcil hayvan
pink : pembe
place : yer
puppy : köpek yavrusu
purple : mor
rollerblades : paten
red : kırmızı
same : aynı
school : okul
secret : sır, gizem
shelf : raf
shoe : ayakkabı
short : kısa
shovel : kürek
singer : şarkıcı
soft : yumuşak
son : erkek evlat
special : özel
tall : uzun
their : onların
them : onları, onlara
thief : hırsız
tooth : diş
trainers :spor ayakkabı
tree : ağaç
trousers : pantalon
uncle : amca, dayı
violet : menekşe, menekşe rengi
white : beyaz
wife : eş
yellow : sarı
young : genç
air conditioner : klima
adult : yetişkin
bam : ahır, samanlık
belong to : ait olmak
clever : zeki
country : kır, ülke
dolphn : yunus balığı
energetic : enerjik, hareketli
favourite : favori
flag : bayrak
hot : sıcak
large : geniş, büyük
leaf : yaprak
mechanic : tamirci
out of order : bozuk
popular : popüler
present : hediye
pretty : şirin
primary school : ilkokul
rich : zengin
surprise : şaşırmak, şaşırtmak
teenager : genç, delikanlı
9. Sınıf 3. Ünite İngilizce Kelimeleri
anniversary : yıl dönümü
appointment : randevu
April : Nisan
art : resim, sanat
at : …de …da
August : Ağustos
bath : banyo
bathroom : banyo
bed : yatak
bedroom : yatak odası
calender : takvim
candle : mum
carpet : halı
chemist’s : eczane
classmate : sınıf arkadaşı
clerk : yazıcı, katip
chest of drawers : şifonyer, çekmeceli dolap
court : kort
cup : fincan
cupboard : dolap
darling : sevgili, gözde
date : tarih
day : gün
December : Aralık
dentist : dişçi
dishwasher : bulaşık makinesi
February : Şubat
fireplace : şömine
flower : çiçek
fridge : buzdolabı
Friday : Cuma
glass : bardak
help : yardım etmek
honey : bal
hospital : hastane
invitation : davet, davetiye
January :Ocak
July :Temmuz
June : Haziran
join : katılmak
lamp : lamba
mantelpiece : şöminenin üstündeki raf
March : Mart
mat : paspas, küçük kilim
May : Mayıs
microwave : mikro dalga
mirror : ayna
Monday : Pazartesi
neighbour : komşu
neighbourhood : semt, mahalle
November : Kasım
October : Ekim
officer : polis
oven : fırın
physical education : beden eğitimi dersi
picture : resim
razor : jilet
Saturday : Cumartesi
schedule : program, tarife
September : Eylül
sink : lavabo
sofa : kanepe
sports center : spor merkezi
stomachache : mide, karın ağrısı
Sunday : Pazar
terrible : korkunç, berbat, çok kötü
Thursday :Perşembe
today : bugün
toothbrush : diş fırçası
towel : havlu
Tuesday : Salı
wall : duvar
wardrobe : gardrop, elbise dolabı
wedding : nikah
Wednesday : Çarşamba
antique : antika
armchair : koltuk
baker’s : fırın
bookcase : kitaplık
coffee table : sehpa
colourful : renkli
comfortable : rahat
cousin : kuzen
cow : inek
decoration : süs
egg : yumurta
fence : çit
florist’s : çiçekçi dükkanı
grape : üzüm
greengrocer : manav
hair dresser’s : kuaför
horse : at
jug : sürahi
lady : bayan
mosque : cami
mushroom : mantar
racket : raket
second hand : ikinci el
wonderful : harika
biology : biyoloji
blanket : battaniye
businessman : iş adamı
businesswomen : iş kadını
calf : buzağı
climb : tırmanmak
cook : pişirmek
crowded : kalabalık
dangerous : tehlikeli
delicious : lezzetli
drum : davul
enter : girmek
environment : çevre
environmentally : çevreci bir biçimde
exceed : geçmek, aşmak
fix : tamir etmek
geography : coğrafya
give : vermek
guard : korumak
gym : spor salonu
hill : tepe
light : ışık
pedestrian : yaya
physics :fizik
protect : korumak
public transport : toplu taşıma araçları
repair : tamir etmek
river : nehir
share : paylaşmak
slim : ince, formda
sound : ses
speak : konuşmak
stop : durmak, durdurmak
thirsty : susamış
traffic warden : trafik polisi
trick : numara
tum : dönmek
understand : anlamak
wait : beklemek

9. Sınıf 4. Ünite İngilizce Kelimeleri
air : hava
arrive : varmak
badly : kötü bir şekilde
break : kırmak
call : telefonla aramak
carry : taşımak
ceiling : tavan
chaos : kaos, karmaşa
chess : satranç
clearly : net bir şekilde
compulsory : zorunlu
conscious : bilinçli, şuuru yerinde
cow : inek
crash : kaza
crossroad : kavşak
cycle : bisiklete binmek
direction : yön, istikamet
draw : çizmek
drive : araba kullanmak
driving licence : ehliyet
emergency : acil
enjoyable : zevkli, eğlenceli
examine : muayene etmek, kontrol etmek
exceed : aşmak, geçmek
fat : şişman
fast : hızlı
fasten : bağlamak, takmak
fine : ceza
fire : ateş etmek
forget : unutmak
get : almak, getirmek, olmak
goods : eşya
hear : duymak
helmet : kask
help : yardım etmek
human : insan
important : önemli
in case of : olması halinde, olduğu takdirde, durumunda, halinde
injured : yaralı
jam : reçel
kilometre per hour : saattek hız
left : sol
leg : bacak
make : yapmak
map : harita
mechanical : mekanik
messy : dağınık
mobile phone : cep telefonu
motorway : otoban
move : hareket etmek, taşımak, taşınmak
must : zorunluluk, gereklilik
noise : gürültü
park : park etmek
pay attention : dikkat
play : oynamak
polite : nazik, kibar
pollution : kirlilik
nefreshment : ferahlatıcı
ride : binmek, sürmek
right : sağ
road : yol
roundabout : döner kavşak
rule : kural
rush : acele etmek
rush hour : en yoğun saat
safety : güvenlik, emniyet
seat belt : emniyet kemeri
see : görmek
serious : ciddi, önemli
sign : işaret, imzalamak
speed limit : hız limiti
stand back : geri çekilmek
swim : yüzmek
terrible : berbat
touch : dokunmak
town : kasaba
unconscious : baygın
use : kullanmak
U-turn : U-dönüşü
walk : yürüyüş
without : olmaksızın




Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4954
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 52

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

İngilizce 9.Sınıf  Çalışmalar,Sorular,Kelimeler Empty İngilizce 9.Sınıf Çalışmalar,Sorular,Kelimeler 1

Mesaj  Admin Paz Mart 15, 2015 12:53 pm

Öğrenilmesi gereken kelimeler:
What's he like? Onun karakteri nasıldır? PERSONALİTY. He is cheerfull.O neşelidir.
WHAT DOES HE LOOK LİKE? O nasıl görünüyor?APPEARANCE.He is fat.O şişmandır.
What else:daha başka.
deliver:vermek,atmak,Kurtarmak,teslim etmek,göndermek.
I can deliver that to John.Onu John'a iletebilirim.
discounts:indirimler
regulation:Yasa,tüzük,ayarlama.
abuse:Taciz,istismar.  selfabuse:suistimal   Racistabuse:ırkçı taciz
flexible cable:Esnek kablo    flexible exchange rate:esnek döviz kuru    Be more flexible.Daha esnek olun
flexible tariff:Değişken tarife
savings rate:tasarruf oranı,tasarruf hesabı.
foreign exchange savings:döviz tasarrufu.
exclusive discounts:Ayrıcalıklı indirimler.
assessment:verglendirme,vergi,değerlendirme
Self assessment: Öz değerlendirme.
make a assessment: durum tespiti yapmak
assessment mistake : değerlendirme hatası
damage assessment:hasar değerlendirme.
Resume:Özet,Yeniden başlamak.
savings account: tasarruf hesabı
acquainted:Haberdar,tanışmış
acquaintance:tanıdık,eş,dost
Sumup:özetlemek,toplamak,değerlendirmek.
savings bond: tasarruf bonosu
savings :tasarruflar,biriktirilmiş para.
Risk Assessment : Risk değerlendirme
iriktirilmiş para.
Steam :buhar,buğu,öfke.
steam cure:buhar kürü.
to save, to rescue, to deliver, to redeem (sth pawned), to bring somebody through, to get somebody off, (fiyat) to be acceptable:kurtarmak.


Compare:karşılaştırmak,mukayese etmek.
in particular:başta
special özel, particular özel, private, personal: özel,hususi.
expressly:açıkça,özellikle,bilhassa,kesinlikle,açık ve net bir şekilde.
notably:özellikle,epeyce,başta....olmak üzere.
More or less:aşağı yukarı
Nevermind:boşver
Go away!, Beat it!, Piss off, Go to blazes!, Push off! Sod off!: defol
take it easy:kolay gelsin,keyfine bak.
take a rest:biraz dinlen.
challenge :Mücadele,kafa tutmak,karşı gelmek,iddia,çekişme,itiraz etme,meydan okumak,parola sorma,dürtü,bağışıklık.
abolish İPTAL ETMEK=To cancel
tense: Germek,gergin,zaman
Don't tense up: gerilme.
You're so tense=You're too tense :çok gerginsin.
John is getting tense:John geriliyor
Everyone was tense:herkes gergindi.
You look tense:gergin görünüyorsun.
Give up:vazgeçmek
l Won't give up: Pes etmeyeceğim,vazgeçmeyeceğim.
Flow.akış,akıntı
to flow, to drain, to trickle, to leak, to run down, to overflow: akmak.
piss down:(yağmur) bardaktan boşanırcasına yağmak
effect :etki,tesir
effect, action, impact, impression, influence, clout:etki,tesir
of no effect:beyhude,boşuna.
side effect:yan etki
effect :uygulama,yürürlük=validity
suppose :düşünmek,farz etmek,tahmin etmek
I suppose he will be late.Sanırım o geç kalacak.
I suppose I'd better leave.Sanırım gitsem iyi olur.
I suppose you like her.Ondan hoşlandığını sanıyorum.
I suppose so :Sanırım öyle.
I suppose that's true.Sanırım doğru.
I'm satisfied. Ben memnunum.
We're satisfied. Biz hoşnutuz.
They were satisfied.  Onlar memnundu.
Everyone was satisfied.  Herkes memnundu.self-satisfied :halinden memnun
All were satisfied. Herkes memnundu.
to increase, to go up, to augment, to mount, to remain, to be left over.
to increase:artmak,fazlalaşmak.
increase in length:boy uzaması
increase in profit :kar artışı
to appreciate, to increase in value:değeri artmak
Crime is on the increase:Suç artmakta.
increase of capital:sermaye artışı
temperature increase:sıcaklık artışı
increase security:güvenliği artırmak
runaway increase:kontrol dışı artış
equal salary increase:seyyanen maaş zammı
suggest : Önermek
What did he suggest? O ne önerdi?
What do you suggest? Ne öneriyorsunuz?
I suggest you leave.Gitmeni öneririm.
I'd never suggest that.Bunu asla önermezdim.
So, what do you suggest? Peki,sen ne önerirsin?
We suggest that you consider.Dikkate almanızı öneririz.
I suggest you cooperate.İşbirliği yapmanızı öneririm.
Can I suggest this? Size bunu önerebilir miyim?
Neither you nor he is wrong.Ne sen ne o hatalıdır.
He knows neither of us.O hiçbirimizi tanımaz.
It's neither good nor bad.O, ne iyi ne de kötüdür.
Neither side would give up.Hiçbir taraf vazgeçmedi.
He neither works nor lets others work. Ne çalışır,ne çalıştırır.
Neither is true.Hiçbiri doğru değil.
They don't like Turkish coffee, neither do I.Türk kahvesini sevmezler, ben de.
I like neither of them.Onlardan hiçbirini sevmiyorum.
I know neither of them.Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
It will neither suffice them nor us.Ne onlara ne de bize yetecektir.
For he neither trusted, nor prayed.O ne inandı,ne de dua etti.
to become less, to lessen, to diminish, to decrease, to decline, to fall, to dwindle, to drop off, to lower, to let up, to abate:AZALMAK
fight: Savaşmak,mücadele,savunmak
fight, quarrel, breeze: dalaşma.
beating, fight, brawl:dövüş
fight, quarrel, brawl, dissension, strife, affray: kavga
to fight, to struggle, to combat, to box:dövüşmek
repel, fight off :püskürtmek
fight back :direnmek ,karşı koymak.
break up the fight:kavga ayırmak
get into a fight:kavgaya girmek
The fight is over.Kavga sona erdi.
Please don't fight.Lütfen dövüşmeyin.
decline :batma,alçalma,çöküş,azalmak,eğmek,düşmek,alçalmak.
I decline! =l refuse! Reddediyorum.
I must decline.Reddetmeliyim.
decline in income: Gelirde azalma.
allow :izin vermek
allow for. -i hesaba katmak,göz önünde tutmak.
Allow access :erişime izin ver.
Allow me to go.Gitmeme izin ver.
whenever the circumstances allow :şartlar elverdiğince.
I'll allow you to go.Gitmene izin vereceğim.
My father won't allow it.Babam buna izin vermeyecek.
Please allow me to go.Lütfen gitmeme izin verin.
Allow Users to :Kullanıcılara Verilecek İzin
I refuse to allow it.Buna izin vermeyi reddediyorum.
Joke:espri,fıkra
foreign:yabancı
pronunciation: telaffuz
to weep together:ağlaşmak
to weep =cry:ağlamak     weep for joy:sevinçten ağlamak
vip:Very Important Person (VIP) Çok önemli insan I bought a VIP pass:vip geçişi aldım.
unfortunately:malesef It is unfortunately true:Malesef doğru
Unfortunately, I was the looser:Malesef kaybeden bendim.
Unfortunately the package was delivered to the wrong address.Malesef paket yanlış adrese dağıtıldı.
However, the per capita is unfortunately low.Ancak kişi başına düşen gelir ne yazık ki düşük.
while, whereas, however:ise,ancak
on the other hand, however:ise
but, however, yet:fakat
hardly, barely, only, merely, just, but, however:ancak
however, nevertheless, nonetheless, on the contrary, still :halbuki
in addition to this, still, nevertheless, however:bunun yanında
However you like:as you wish:nasıl istersen
However, I have no money.Lakin param yok.
shed tears and weep:gözyaşı döküp ağlamak
veep:başkan yardımcısı
look up a word:sözlükte kelimeye bakmak
memorize:ezberlemek
challenge :Mücadele,kafa tutmak,karşı gelmek,iddia,çekişme,itiraz etme,meydan okumak,parola sorma.
the biggest challenge;en büyük engel.
causal challenged, general challenge:gerekçeli itiraz.
challenge to death:Ölüme meydan okumak.
global challenge:Küresel zorluk
Practise:pratik yapmak
sentence:cümle
guess:tahmin etmek
translate:tercüme etmek
worry:endişelenmek
waste:boşa harcamak
interrupt:bölmek,araya girmek
native:yerel,ana
get off a bus:otobüsten inmek
spell:hecelemek,harflerini söylemek
look for:aramak
go up the stairs:merdivenlerden çıkmak
give up:vazgeçmek
break into:bir yere gizlice girmek,bir yere zorla girmek
break down:bozulmak
mistake:hata    make a mistake:bir hata yapmak
keep in touch:görüşmek,irtibatta olmak,irtibatı muhafaza etmek
hurt:incitmek
improve:geliştirmek
subtitle:alt yazı
meaning:anlam
keep:korumak,muhafaza etmek
keep  a notebook:defter tutmak
review:yeniden gözden geçirmek
penicked:paniğe kapılmış
chat:sohbet etmek
diary:günlük defteri
daily life:günlük hayat
get rid of fears:korkularından kurtulmak
according to me:bana göre
opinion=idea:fikir
repeat:tekrarlamak
need:ihtiyacı olmak
focus:odaklanmak
trade:ticaret
get on a bus:otobüse binmek        get off:inmek
look after:göz kulak olmak
go down the stairs:merdivenleri inmek
put on:giymek
fall off:düşmek
turn off:kapatmak
take off:çıkarmak
way:yol
badly:kötü bir şekilde
hold on:beklemek
fun:eğlenceli
prefer:tercih etmek
translate:tercüme etmek
worry:endişelenmek
fail:sınavda  başarısız olmak
interrupt:bölmek ,araya girmek

Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4954
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 52

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

İngilizce 9.Sınıf  Çalışmalar,Sorular,Kelimeler Empty İngilizce 9.Sınıf Çalışmalar,Sorular,Kelimeler

Mesaj  Admin Cuma Ekim 29, 2010 10:17 pm

READING

Read the following two paragraphs and answer the questions.


Richard Here is now a well-known actor. He first started acting in 1970. He acted in small parts in second rate films, then. It was in 1980 that he won worldwide popularity with his leading role in “Pretty Girl”
Richard will be starting to act in a new film soon. He signed the contract only yesterday. The film will be shot in a natural environment in Montana in the USA. However,he doesn`t mind this as he will be able to see his brother who lives there.
Write full sentences.(8*2=16)


1: How long has he been famous?
A::___________________________ __
2:What where his first acting roles like?
A:____________________________ ___
3:When did he get his first major film role?
A:____________________________ ____
4:What was his first big film?
A:____________________________ ____
5:Where will his new film be made?
A:____________________________ ____
6:Will his new film be made in a city in the U.S.A?.
A_____________________________ ________:
7:Where does Gere`s brother live?
A: ______________________________ _______
8:When did he sign the contract for his new film?
A: ______________________________ _____

B-Fill in the blanks with ‘’since’’ or ‘’for’’.Boşlukları  with ‘’since’’ or ‘’for’ ile doldurun. (4*1=4)

1.She has eaten any chocolate ………… she started her diet.
2.I have no idea about the earthquake as I haven’t watched TV …………. two hours.
3.She hasn’t gone to school ………….. two months because of her poor tooth.
4.Sude has felt a great desire to be a doctor ………………. she began high school.
C- Present Perfect/past simple


Put the verbs into the correct form: present perfect or past simple…[/size]
1)Her hair is short now. She has _____ a haircut.(have)
2)He doesn`t have a car now. He ______ it yesterday. (sell)
3)He _______a car two years ago. He has _______
4)it for two years. (buy/have)
5)He ________ to America. He _______ there two years ago. (be/go)
6)I ______ to Istanbul five years ago. I _______ here for five years. (come/be)
7)I _______at six o`clock.I __________ here for two hours. (arrive/be)
D-Correct the mistakes.(5*2=10)

1.A Rolls-Royce is one of expensive cars you can buy.

______________________________ _____________

2.Barbara is 27 years old. Her brother is 23 years old. Barbara is the oldest.

______________________________ ______________

3.The hotel is the cheapest than I expected.

______________________________ ______________

4.It is the warmest today than yesterday.

______________________________ ______________

5.I’m quite tall but you are taller. I’m not as taller as you.

______________________________ _____________
E-Will or going to?(10*1=10)
Fill the gaps with the correct form of will or going to

1.“I hear Brian is giving up work.”
“Yes. He was accepted to university. He _________ study law.
2.“The box is too heavy.”
“ Yes. Be careful or it ______ fall.
3.“The boy is climbing a tree. That’s dangerous.”
“Oh! He _______ fall.
4.“What time does the train get to Ankara?”
“Don’t worry. We ________ be there on time.”
5.“I’m hungry. I ________ eat something.”
“I ________ make you a sandwitch.”
6.“The man has taken out a gun.”
“Oh no! He __________ shoot.”
7.“I’m late for work.”
“Wait. I _________ give you a lift.”
8.“Can you prepare a speech for Thursday?”
“No, I’m sorry. We _________ have a test on Thursday.”
9.“What are you buying?”
“Paint. I _________ paint my bedroom.”
F-Jumbled Sentences(5*2=10)

The following words in brackets - -are out of order. Put the words in the right order to make 1st Conditional Sentences:


1.you-listen-I-if-don’t-to-party-the-me-won’t-you-go-to-let
______________________________ ______________________________ ____________________________

2.they-they-go-lots-will-have-ıf-of-on-fun-a-certainly-holiday-camping
______________________________ ______________________________ ____________________________

3.country-when-she-to-probably-move-will-my-retires-the-mother
______________________________ ______________________________ ____________________________

4.at-phone-airport-you-when-please-arrive-me-the
______________________________ ______________________________ ____________________________

5.free-I-feel-this-when-course-I-as-finish-bird-will-a-I-as


G-Underline the correct one(5*2=10)


1.Jane: Oh, Mary! You look very slim.

Mary: I have been/ gone to the fitness center.


2.Teacher: Where are the others?

Student: They have been/ gone to the football match.


3.Son: Mum, where are these packets from?

Mother: Oh, I have been/ gone to the market.


4.Kathy: I am looking for Tim. Have you seen him?

Jeremy: Yes, he has been/ gone to Holland


5.Joe: Your car is very clean.
Tom: I have been/ gone to the car wash.

H-COMPLETE THE SENTENCES USING “WHO-WHICH-WHOSE-WHERE-WHY”(10*2=20)
1-The people ………..live in this town are very friendly.
2-The house …………I bought last month is very large and expensive.
3-The students ……….grades are very high will attend university.
4-I don2t like people……..ask personal questions.
5-The woman ……….I saw in the park was caught stealing Money from a shop.
6-My mother didn2t like the house…………was small and comfortable.
7-I don’t know the girl……….father died in an accident.
8-Athens is the city ……..the first modern Olympic Gamestook place.
9-1492 was the year ……..Columbus discovered America.
10-The rabbit is an animal………only eats plants and vegetables.

ZAMİRLER PRONOUNS
I would like to tell you about last summer.
Sana geçen yazdan bahsetmek istiyorum.

It was a cold winter.
Soğuk bir kıştı.

He couldn't hear what you said.
Ne dediğini duyamadı.

They saw the exhibit when it was at the art museum last year.
Sergiyi geçen sene sanat müzesindeyken görmüşler.

We thought he was a clever boy.
Onun zeki bir çocuk olduğunu düşünmüştük.

Pronouns can also be used as objects.

Zamirler, ayrıca nesne olarak da kullanılır.

Me Beni Bana
You Seni, sana, sizi, size
Him Onu, ona (erkek)
Her Onu, ona (dişi)
It Onu, ona (cansız)
Us Bizi, bize
I am proud of you.
Seninle gurur duyuyorum.

Ahmet took me to the airport.
Ahmet beni havaalanına götürdü.

I don't like her.
Ondan hoşlanmıyorum.

Do not forget to call us when you get there!
Oraya varınca bizi aramayı unutma!

Tell them we will not sell our house.
Onlara evimizi satmayacağımızı söyle.

mine benimki
yours Seni, sana, sizi, size
His onunki (erkek)
Her Onu, ona (dişi)
hers onunki (dişi)
Its onunki (cansız)
ours bizimki
theirs onlarınki
Ms. Rodriguez played the guitar for hers (her class).
Bayan Rodriguez sınıfı için gitar çaldı.

Dad and Marty finished theirs (their painting).
Babam ve Marty resimlerini bitirdiler.

"Are the gloves yours?" the sales clerk asked Joe.
"Eldivenler sizin mi?" diye sordu kasiyer Joe'ya.

Ours (Our house) is a small but sweet one.
Bizim evimiz küçük ama şirin bir ev.

The book you lost was mine.
Kaybettiğin kitap benimdi.

İngilizce sıra sayıları- Ordinal Numbers
23  ingilizce kelime çalışması  21:23

Bu yazımızda ordinal numbers-ingilizce sıra sayılarını ve normal rakamları/sayıları nasıl sıra sayılarına çevireceğimizi öğrenecek ve sonrasında sıra sayılarını listelenmiş bir halde göreceğiz.

Konu başlıkları
1-İngilizce sıra sayılarını niçin öğrenmeliyiz
2-İngilizce rakamlar/sayılar nasıl sıra sayısı yapılır
3-İngilizce sıra sayıları ve listesi


İngilizce sıra sayılarını niçin öğrenmeliyiz
İngilizcede tarihi söylemek ve doğru bir şekilde yazmak için sıra sayılarını öğrenmek zorundayız çünkü Türkçenin aksine ingilizcede tarih “14th of March,2013 yada yazıyla Fourteenth of March, 2013” şeklinde yazılır ve okunur. Bunun dışında özellikle takvimlerde ve saatlerde’de bu format kullanılır. Bunun dışında en basit bir şekilde ben ailemin ikinci çocuğuyum demek içinde yine sıra sayılarına ihtiyacımız vardır.

İngilizce rakamlar/sayılar nasıl sıra sayısı yapılır
Herhangi bir rakamı sıra sayısına çevirmek için yapmamız gereken tek şey ilgili sayının arkasına “th” eklemek olacaktır.

İstisnalar:
One- First, Two-Second, Three- Third , Five-Fifth, Nine-Ninth olur.
Sonu “y” harfi ile biten rakamlarda  y   harfi düşer ve yerine “tieth” getirilir.
20 rakamından itibaren (30,40,50,60,70,80,90,100) hariç ilgili rakamın son hanesi dikkate alınarak ilgili rakam ordial/sıra sayısına çevrilir.
Örnek:
21 =Twenty first – Yirmi birinci
36 =Thirty sixth – Otuz altıncı
165 = One hundred sixty fifth – Yüz altmış beşinci
2013= Two thousand thirteenth- İkibin onüçüncü

İngilizce sıra sayıları ve listesi

Rakamlarla yazılışı
Yazıyla yazılışı
Türkçe anlamı
1st
the first
Birinci
2nd
the second
İkinci
3rd
the third
Üçüncü
4th
the fourth
Dördüncü
5th
the fifth
Beşinci
6th
the sixth
Altıncı
7th
the seventh
Yedinci
8th
the eighth
Sekizinci
9th
the ninth
Dokuzuncu
10th
the tenth
Onuncu
11th
the eleventh
Onbirinci
12th
the twelfth
Onikinci
13th
the thirteenth
Onüçüncü
14th
the fourteenth
Ondördüncü
15th
the fifteenth
Onbeşinci
16th
the sixteenth
Onaltıncı
17th
the seventeenth
Onyedinci
18th
the eighteenth
Onsekizinci
19th
the nineteenth
Ondokuzuncu
20th
the twentieth
Yirminci
21st
the twenty-first
Yirmibirinci
22nd
the twenty-second
Yirmiikinci
23rd
the twenty-third
Yirmiüçüncü
24th
the twenty-fourth
Yirmidördüncü
25th
the twenty-fifth
Yirmibeşinci
26th
the twenty-sixth
Yirmialtıncı
27th
the twenty-seventh
Yirmiyedinci
28th
the twenty-eighth
Yirmisekinci
29th
the twenty-ninth
Yirmidokuzuncu
30th
the thirtieth
Otuzuncu
40th
the fortieth
Kırkıncı
50th
the fiftieth
Ellinci
60th
the sixtieth
Altmışıncı
70th
the seventieth
Yetmişinci
80th
the eightieth
Sekseninci
90th
the ninetieth
Doksanıncı
100th
the hundredth
Yüzüncü
101st
the hundred and first
Yüzbirinci
1000th
the thousandth
Bininci[/size]



En son Admin tarafından Ptsi Ekim 12, 2015 5:30 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 4954
Kayıt tarihi : 12/01/09
Yaş : 52

https://moral.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz